Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Science

224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Fatma barbarosoğlu' nun okuduğum ilk kitabı. Genel olarak tesettürlü bayanların hayatı ve yaşadığı zorluklar merkeze alınsa da, zengin sosyolojik veriler içeriyor. Tüketim toplumunun tüm hayatımıza nasıl yerleştirildiği, en dindarlarımızın bile başkalarının beklentilerine teşne bir hayat yaşadığı tespit ve örneklerle ortaya konuyor. Sade bir yaşam sürmekten sıkılıp, ihtiyaçlarını çeşitlendirerek bizlere sunulan konforun kölesi haline geliyoruz. Sadece O' na kul olmamız gerektiğini unutarak.... Fatma Barbarosoğlu, sizlere empatiyi, hizmet ve feragati, vaktin bereketini hatırlatarak tüketimden uzak bir hayat inşa etmeyi fısıldıyor. Keyifli okumalar dilerim...
İmaj Ve Takva
İmaj Ve TakvaFatma Barbarosoğlu · Profil Yayıncılık · 2009376 okunma
Reklam
250 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Muhit dergisinin eylül sayısında Asım Gültekin dosyası ele alınıyor. Dünyadan naif bir iz bırakıp giden insanlar var. Asım gültekin bunlardan biri. Çalışkanlığı, sabrı ve mücadelesi ile her açıdan okuyanlara örnek teşkil ediyor. Dergide Erol Göka ve Leyla İpekçi nin yazılarını daha bir dikkatle okuyorum. " Kalbin temel eylemi: Merhamet" başlıklı yazısında bağlılığın, özgüvenin, samimiyetin temeline kalbi oturtuyor. Ve pozitif psikoloji ekölü üzerinde duruyor. Kalbin yörüngesinden çıkan insanların nasıl umut tacirlerinin eline düştüğünden, merhamet medeniyeti için ihtiyaç duyduklarımızdan, merhametin kavramsal düzeyde açıklamalarından bahsediyor.Leyla ipekçinin yazısını ise bir cümle ile özetleyebiliriz: Hakikatin bilgisi gönülde yuvalanır.Gönlü esgeçenler, can veren canan bulur hakikatini unutanlar ne sanatta ne insana katkı sağlayabilirler....Keyifli okumalar dilerim.
Muhit - Sayı 9 (Eylül 2020)
Muhit - Sayı 9 (Eylül 2020)Muhit Dergi · Turkuvaz Yayınları · 2020108 okunma
246 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
İnsan insanın rengine bürünür
Yüksek kader, Tenekeci' nin yeni şafaktaki köşe yazılarından oluşuyor.15 Temmuz ve sonrası yaşananları, özetle ülkenin bir yıllık siyasi olayları üzerinden insan gerçeğine, vefaya, dostluğa, sahiplenmeye ve en önemlisi birliğe olan ihtiyacımızı anlatıyor. İbrahim Tenekeci, rengine bürünmek istediğiniz güzel bir insan. Tabiata ve insana bakışı, nazik uyarıları, haklı sitemleri, teslimiyeti okura ışık tutuyor.Savrulduğumuz şu zamanlarda bize istikamet kazandıracak insanlara ihtiyacımız var. Keyifli okumalar dilerim.
Yüksek Kader
Yüksek Kaderİbrahim Tenekeci · Profil Kitap Yayınları · 2019335 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Muhit dergisinden takip ettiğim İbrahim tenekeci' nin okuduğum ilk kitabı. Böyle bir yazarı neden şimdiye kadar okumadığımın üzüntüsündeyim. Bir dost samimiyetinde karşılıyor yazar sizi.Tabiatı, eski olanın güzelliğini, emeğin kıymetini, vefanın ne büyük değer olduğunu fısıldıyor sizlere. Keyifli okumalar dilerim.
Geldik Sayılır
Geldik Sayılırİbrahim Tenekeci · Profil Kitap · 20201,000 okunma
560 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
137 günde okudu
Clarrissa estes' in 16 öyküden oluşan kitabı zihnin yüceltildiği bir çağda sezgilere ve içgüdüye açık bir davettir. Ruhsal yönümüzü kaybettiğimizde ve inandığımız ruhsal güç ile bağımızı kestiğimiz zaman kadın olmanın doğasından uzaklaşırız. Acı çekmekten kaçınma, saf dil olma, elimizdeki hayatın kıymetsizleştirilmesi ve yanlış toplumsal öğretiler bizleri hatalı davranışlara yöneltir.Hani olur ya büyük beklentilerle yaşadığımız aşklar, büyük anlamlar yüklediğimiz arkadaşlıklar, çok özenerek yaptığımız işler, kendimizi adadığımız sanatımız istediğimiz gibi olmadığında ruhumuz kesif bir acıya bırakır kendini. Clarrissa' ya göre böyle durumlarda kendimizi ortada bırakılmış hissederiz. Neden? Çünkü biz herşey den önce ruhumuza bir yuva olamamışız. Ruhunu koruyan ve onu sağlam bir bağlam üzerine oturtan hiçbir kadının dışarıdan verilene ihtiyacı yoktur.Pes edemez ve ruhun istediği hiçbir şeyden vazgeçemez. Kitabı okuduğunuzda kendi yüklerinizi oluşturuyorsunuz, herkes bir dönem kendini kibritçi kız gibi hissetmiştir, herkesin hayatında bir Mavisakal olmuştur, kırmızı ayakkabıların ihtişamına herkes bir gün kapılmıştır. Özetle kitap bize diyor ki " Kadın, tek boyutlu bir hayata kendini mahkum etmemeli.Zira yaşam çeşitlilikten doğar. Çeşitliliği destekleyen yaşamı destekler. Çeşitliliği sevmeyen sığ ruhlarda yaşam arama! " Keyifli okumalar dilerim.
Kurtlarla Koşan Kadınlar
Kurtlarla Koşan KadınlarClarissa P. Estes · Ayrıntı Yayınları · 20217,7bin okunma
Reklam
335 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Sizin nasıl bir taşranız var?
Alain de Botton' un okuduğum ikinci kitabı. Bir aşk hikayesinin konu edinildiği kitapta, yazar modern çağ ilişkilerine ışık tutuyor.Duygularını zayıflık belirtisi sayan, gizli bir kadın düşmanı olan zengin iş adamı Eric ile genelin tercihleri ve zevkleriyle kendini var eden Alice' nin sonu ayrılıkla biten aşk serüveni anlatılıyor. Pürneşecilikten mutluluğa, anne baba ilişkilerinden sevgi ilişkilerine, sosyal çevrenin beğenilerinin kişinin beklenti düzeyi üzerindeki etkisine ilişkin felsefik ve psikolojik alıntılarla geniş bir çözümleme sunuyor Alain de botton. Yazara göre herkes ilişkiye kendi taşrasıyla gelir.Kiminin taşrasında hakim olan şey çeşitlilik iken, kiminin taşrasında hakim olan şey yabancı düşmanlığıdır.Sizin nasıl bir taşranız var? Keyifli okumalar dilerim.
Romantik Hareket
Romantik HareketAlain de Botton · Sel Yayıncılık · 2007343 okunma
472 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Rüyalar, hepimizin hayatında önemli bir yere sahiptir.Zira rüyalar kimi zaman bir olaydan etkilenme gücümüzü, kimi zaman da geleceğimizden haberler getirir bize.Itiraf edemediğimiz kendimizle yüzleştiğimiz bilinç dışı bir alandır. Meltem güner' e göre rüya sadece kişiye gönderilen özel bir mesajdır. Dolayısıyla rüya yorumları okumaktan ziyade rüyadaki duygu halleri ve sembollerin anlamı üzerinde düşünerek çözümlemeler yapılabileceği üzerinde duruluyor.Kitapta çözümlenen rüya örnekleri de mevcut. Eski medeniyetlerden günümüze rüyada tedavi şekilleri üzerinde duruluyor.
Rüya
RüyaMeltem Reyhan · İndigo Kitap Yayınları · 2020163 okunma
124 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
"Sana ancak hüznümü miras olarak bırakabilirim ey talip! O' nu sevinçle değiştirip değiştirmek sana kalmış" diyor Dücane Cündioğlu. Kafasının içerisinde yaşamayı seven okuru, keyifli bir yolculuğa çıkarıyor.Kendi anlam dünyanızda gezinirken olana bakışınız değişiyor. Evrenin matematiğini ve hikmeti anlamak isteyenlere tavsiye edilir.
Hz. İnsan
Hz. İnsanDücane Cündioğlu · Kapı Yayınları · 20092,478 okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Muhyiddin Şekur'un okuduğum ilk kitabı. Şekur okuyucuya kendi hikayesinden hareketle hakiki tevekkülün ne olduğunu ,hayatın hepimizle olayların ve sembollerin diliyle konuştuğunu, dışarıda gördüğümüz her halin aslında Allah ile ilişkimize işaret ettiğini ve tüm işlerin düzeltilmesi için açık bir kalbi bizlere tavsiye ediyor.Keyifli okumalar dilerim.
Su Üstüne Yazı Yazmak
Su Üstüne Yazı YazmakMuhyiddin Şekur · Sufi Kitap · 20213,076 okunma
184 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Sinan Canan ' ın 3 kitaptan oluşan " insanın fabrika ayarları" ile okuyucuya " nasıl daha doğru yaşanır?" sorusunun cevabını veriyor. Serinin birinci kitabı beden ile ilgili. 2 bölümden oluşuyor: Birinci bölüm hareketle ilgili. Neden ve nasıl hareket etmeliyiz? Hareketin evrimsel süreci nasıldı? gibi sorulara ışık tutuyor. İkinci bölümde ise günümüz insanının beslenme alışkanlıkları ele alınıyor. Vücudumuzda açlık ile ilgili hormonlardan ketojenik diyete kadar pek çok bilgiye bu kısımda ulaşabilirsiniz. Kitabı bitirdiğinizde şimdiye kadar bedeninize ne kadar az tanıdığınızı farkediyorsunuz.Ne kadar sağlıklı olduğumuzun bile belli istatistiklere dayandığı günümüzde kendi yolunu bulmak isteyenlere faydalı olabilecek bir kitap. Keyifli okumalar dilerim...
İFA: İnsanın Fabrika Ayarları - 1. Kitap
İFA: İnsanın Fabrika Ayarları - 1. KitapSinan Canan · Tuti Kitap · 20194,297 okunma
Reklam
254 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Meltem Güner'in okuduğum dördüncü kitabı. Kitap hayatında yaşadığı kayıpların yarattığı etkide kaybolan Derin karakterinin kendine dönüş yolculuğunu anlatıyor.Derin karakteri modern insanın kendi gerçeğini inkar edişine, hayata katkı sunmadan sadece almayı hedefleyişine ve " Mış gibi olmak" için sığındığı yaşamlardaki mutsuzluğuna ayna tutuyor.Dışarıdan gelen onaya ihtiyaç duyduğumuz her an, içerideki benliğimizi unutuyor, dışa bağımlı hale geliyoruz." En iyi olmak", " En güzel olmak", " En tercih edilen olmak" için attığımız her adımda kendimizden uzaklaşıyoruz.Hiçbirimiz dünyayı kurtarabilecek güçlü canlılar değiliz.Acziyetimiz bizi birbirimize yaklaştırırken, eksiklerimizle var olabilirken mükemmellik arayışı ile insanlarla aramıza duvarlar örüyoruz.Oysa ki, yaşamın kutsal örüntüsünü tamamlamak için buradayız.Ve bu yüzden biz sadece kendimiz olabildiğimizde hayata katkı sağlayabiliyoruz. Meltem Güner bizlere bu hakikati fısıldıyor. Keyifli okumalar dilerim..
Derin
DerinMeltem Reyhan · Sihirli Us Yayınları · 2015394 okunma
313 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kirlenen Aynamız
Kitap sufilerin yolu, tasavvuf açısından ruh bilimi, sufi öğretileri ile varoluşsal psikoterapinin benzerlikleri, sufi perspektifinde aşk, sufi uygulamaları ile bireyleşmeyi konu alan yazıları içeriyor. Hayatı anlamlı kılmaya dair sorumluluğumuzu göz ardı ettikçe varoluşsal bir suç işliyoruz. Kalbimizin- yani sufilere göre aynamızın- rekabet, hırs, taassup, öfke ve daha pek çok bizi merkezimizden uzaklaştıran kötücül duygu ve niyetlerle kirlenmesine izin veriyoruz.Bütünden ayrı olduğumuz yanılsamasına kapılıp, duyarlılığımız öldürüyor ve bizi birleştiren kutsallıktan uzaklaşıyoruz (desokralizasyon). Günümüz insanı fırsatlar içerisinde boğulurken ( çokluğa dağılma) hiçbir fırsatı kendisi için mümkün kılmıyor. Şifa için sufilerin bütünleşme ve iç evrim yolunda geçecekleri mertebeler anlatılıyor. Tevbe, Vera, Zühd, Fakr, Sabır, Tevekkül ve Rıza aşamaları.. Ruhunuza şifa olmasını dilerim
Sufi Psikolojisi
Sufi PsikolojisiKemal Sayar · Kapı Yayınları · 2018644 okunma
225 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Aşk bize ayna tutar
Alain Botton' un okuduğum ilk kitabı. Kitap her şeyi fazlaca düşünen, sorgulamaları yüzünden anı yaşayamayan, hayata karşı güvensiz bir adamın yaşadığı aşk macerasını konu alıyor. Aşkın başlangıcından Choice' nin ihanetine ve yazarın bu ihaneti yenme sürecinde, yazara kimi zaman kızacak, kimi zaman onun adına üzülecek, kimi zaman onu komik bulucaksınız. Evet, sevilmeye layık olmadığını düşünen birinin sevmeye bu kadar istekli oluşu sizi şaşırtsa da, ayrılık vakti gelip çattığında bizimde yazar gibi bir İsa Kompleksi yaşamadığımızı kim iddia edebilir? Belki aynı şekilde aşık olmuyorduk, belki ayrı süreçleri yaşıyorduk yazarla, belki yazardan daha olgun bir aşıktık.Ama sonuç bizi eşitliyordu. Kendimizi teselli etme yöntemimiz aynıydı.Yeni bir aşka duyduğumuz istenç aynıydı
Aşk Üzerine
Aşk ÜzerineAlain de Botton · Sel Yayıncılık · 20201,382 okunma
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu Kitaba Herkesin İhtiyacı Var
" En son ne zaman şiddet uyguladın?" diye sorsaydınız bu kitabı okumadan evvel " hiçbir zaman" diye yanıt verecektim.Çünkü zihnimde şekillenen şiddet tanımı şuydu: Bir kimseyi istemediği bir şeylere zorlamak, varolan durumu eleştirmek ve şefkat göstermemek. Ancak bu kitabı okuduğumda şunu farkettim.Kendimize ve çevremizdekilere fiziksel ve ruhsal anlamda şiddet uygulamasak bile zihnimizdeki şiddet hiç susmuyor .Neydi zihnimizdeki şiddet? Yapılanları analiz etme ve subjektif bir tespite varmak, karşılaştırma yapmak, karşıdakinin duygularını tanımlayamamak, olumsuz iç konuşmalar. Kaçımız olumsuz iç konuşmalardan uzak bir gün geçirebiliyor? Kaçımız rica görünümlü taleplere maruz kalmıyoruz? Kaçımız ihtiyaç duyduğumuz kadar takdir edildik yada daha çok takdir ederek insanların yaşamını zenginleştirmek istedik? Güç isteği ve fedakarlık duyguları arasında salınan bir toplumun çocuklarıyız.Kültürel mirasımız bize gönülden alıp vermeye, ihtiyaçlarımıza odaklanmaya ve yaşamı zenginleştirmeye maalesef izin vermiyor. Tüm kültürel kalıplardan kurtulup önce kendimiz ile şefkatli bir iletişim kurmaya ihtiyacımız var.
Şiddetsiz İletişim
Şiddetsiz İletişimMarshall B. Rosenberg · Remzi Kitabevi · 20201,682 okunma
170 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Viktor Frankl'ın okuduğum ilk kitabı ve başucu kitaplarım arasında çoktan yerini aldı.Kitap üç bölümden oluşuyor: Toplama kambı deneyimleri, genel ilkeleri ile Logoterapi ve trajik bir iyimserlik tartışması. İlk bölümde toplama kambı sakinlerine ilişkin geniş betimlemeler var.Acının göreceliliği, ruhsal ızdırabın fiziksel acıdan üstünlüğünü, yaşamda çoğu zaman es geçtiğimiz güzelliklerin ( gün batımını izlemek, sevdiklerimizle sohbet etmek, güzel bir müziği yüksek sesle dinlemek gibi) aslında ne kadar anlamlı olduğunu, bizden ruhsal özgürlüğümüz dışında hayattan her şeyin bir gün alınabileceğini, her şartta insan kalmanın ve buna uygun davranmanın bir tercih olduğunu bizlere gösteriyor. Yazara göre yemek, uyku gibi en temel ihtiyaçlardan ve bütün dünyasal hazlardan mahrum kalmak değildi toplama kambı sakinlerini öldüren.Geleceğe olan inancını yitirmek, her ne şekilde olursa olsun karar vermekten korkmak, yaşamda edilgen bir role itilmekti.Bütün bu ölümcül tuzaklardan ruhsal gücüyle çıkabilen mahkumları bekleyen deneyim ise Tanrı'dan başka hiçbir şeyden korkulmaması gerektiğiydi. İkinci bölümde ise logoterapi ve temel ilkeleri anlatılmakta.Anlam anlayışımız, varoluşsal boşluğun yarattıkları, logoterapideki çelişik niyet, odak değiştirme gibi başlıklara değiniliyor.Üçüncü bölümde yazar iyimserliğin trajedi karşısında insanın en iyi potansiyelini ortaya çıkardığını vurguluyor.Özetle, kitap insanların neler yapabileceğini ve nelere katlanabileceğini göz önüne seriyor. Acı çekmek hiç birimizin kaçamadığı bir duygu.Umarım hepimiz Dostyevski' nin deyimiyle geçtiğimiz acıya değeriz.
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,3bin okunma
704 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Azra Kohen' in güç peşinde olan iki karakterin ( Can Manay ve Duru'nun) birbirine duyduğu açlık ile başlattığı serinin üçüncü kitabı Pi. Her bir karakterin iç dünyasının çok iyi betimlendiği kitapta dile getiremediğimiz bütün duygularımız analizinin yapıldığını fark ediyorsunuz. Can Manay'ın ihtirasında, Bilge' nin çekingenliğinde, Sadık Murat Kolhan'ın kontrolcüğünde, Göksel'in sönmüş duygularında, Duru'nun ilgiye olan açlığında, Özge' nin öfkesinde, hep istenilen olmayı hedeflemiş olan Ada' nın hayata yenikliğinde kendinizden bir parça buluyorsunuz.Evet, hepimiz eksiktik.Ilişkilerimiz bunun üzerine kuruluyor, tekamülümüz kendimizi zayıf hissettiğimiz alanları güçlendirmek üzere gerçekleşiyordu.Yazar, kendi yolculuğunda olan okuyucuya güzel bir geleceğin tertemiz bir geçmiş üzerinde şekilleneceğini fısıldıyor. Kitapta sevdiğim noktalardan biri de pek çok öğretici bilgiye yer veriyor olması.Ruhsal çözümlemelerin bittiği yerde Çigong yogasından epifiz bezinin kireçlenmesine, nükleer santrallerden Elon Musk'ın güneş pillerine kadar pek çok alanda bilimsel kaynaklara dayalı bilimsel verilere ulaşabiliyorsunuz.
Pi
PiAkilah Azra Kohen · Destek Yayınları · 201513,8bin okunma