“Taş atamasak da Allah’a taşı elimize aldığımızı söyleyeceğiz. Onu atacak kuvvetim olacak mı hiç bilemedim ama elimdeki taş hangi safa ait olduğuma nişanedir.”
“O gün, dünyada mükellef kıldığı hiçbir kulunu gizli ve açık işlediklerinin hesabını sormadan bırakmayacağına dair yemin ettiği gündür. O’nun karşısında hangi yüzle duracağını düşün. Sorular için cevaplar ve cevaplar için de doğruları hazırlamalısın. Çünkü O, doğru söyleyenlere inanan; yalan söyleyenleri ise yalanlayandır.”
Bir başka hadise göre Allah Azze ve Celle kıyamet günü şöyle der: “İzzetime ve celalime yemin ederim ki bugün hiçbir kuluma iki güveni ya da iki korkuyu bir arada yaşatmayacağım. Her kim dünyada iken benden korkmuşsa bugün güvende olmasını sağlarım. Her kim de dünyada iken benden güvende olmuşsa bugün onun korkmasını sağlarım.”
Sayfa 10
Okur Takip Önerileri
Öfke, bir duman gibi akla dağıldığında dudaklardan dökülen kelimelerin zehri kalpte kalır.
Bir gölge içinde kaybolmuş bir zerreyim. Varlıktan bir sermayem yok.
“Ey Rabbim! Sen benim “Ey Rabbim” diye yalvarışlarımı bilirsin, gecelerimdeki matemlerde benimle berabersin”
Sayfa 42
“Bir bebeği yürüyemediği için suçlayabilir misin?”
“Ona yürümeyi öğretmeden, yürümeyi bilmediği için suçlamak…”
Sayfa 92
Karalamak hatayı kabul etmektir ve silmekse yaptığın hatanın bıraktığı izlerin üzerine yeni bir doğru inşa etmeye çalışmaktır. Hatayı yapmamış gibi davranmak bana derin bir keder verir. Buna katlanamam…
