Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Atatürk'ün Fransızca, Almanca, biraz Bulgarca, Arapça ve Farsça bildiğini İlber Ortaylı'nın Atatürk kitabından öğreniyoruz. Hazır değerli hocamız Prof. Dr. İlber Ortaylı'yı anmışken çok değerli önerilerinin bizi direkt ilgilendiren bir bölümünü aynen buraya koyuyorum. Sayın Ortaylı'nın "Türklerin Serüveni" konulu bir söyleşi için davet edildiği Gaziantep'te çoğu gençlerden oluşan izleyicilere verdiği tavsiyelerden birisi de bancı dil konusu üzerine: "Gezmeye çok düşkün olmanız lazım, bu çok önemli bir şey. Türk milletinin en büyük derdi yabancı dildir, lütfen onu halledin. Halletmeyen bir millet olmaz. Herif İngiliz doğdu diye imtiyazlı değil, İngilizceden başka dil bilmeyene zavallı bir adam diye bakılır. Lisan bilmeyene toplum çok düşük adam diye bakar. Herkesin bir dil bilme mecburiyeti var. Bugünkü dünyada sağlam toplum demek, gençlerini iyi yetiştiren toplum demektir. Onun için Türk devletinin düsturu maarif ve sıhhattir." Değerli hocamızın aklına sağlık.
Sayfa 217 - Mona KitapKitabı okudu
Dinlersiniz, gözlemlersiniz, taklit edersiniz, tekrar edersiniz, pratik yaparsınız ve tüm bunları sürekli hatırlamanız gerekir ve doğal olarak da tüm bunlar zaman alır.
Sayfa 171 - Mona KitapKitabı okudu
Reklam
Bilişsel etkinliği artırmanın yolları: Yeni öğrenme yaklaşımları edinmek. Yeni beceriler edinmek. Öğrendiniz bu yaklaşımları ve becerileri davranışlarınıza uyarlamak.
Sayfa 151 - Mona KitapKitabı okudu
Psikolojik olarak kendini iyi hissetmek, motivasyonu yitirmemek, korkulardan arınmak da bilişsel esnekliğin bir parçasıdır. Başarı tekniğinizin iyi olması kadar sizin kendinize olan inancınızla ve pes etmemenizle de ilgilidir.
Sayfa 151 - Mona KitapKitabı okudu
Mevlânâ felsefesi ile büyümüş biri olarak tasavvufta iyi ve kötü talihi çok derin irdeledim. İyi bir şey olduğunda da kötü bir şey olduğunda da bunun iyi ya da kötü bir şey olduğuna dair peşin hüküm vermenin doğru olmadığını öğrendim. Başıma gelen ve kötü olduğunu düşündüğüm bir olay yıllar sonra aslında meğerse en iyi olaymış dedim. Demek istediğim bugün kötü olarak nitelendirdiğim bir durum gelecekte iyiye dönüşebilir. O zaman neden olayları "kötü" diye nitelendirmek için bu denli aceleciyiz?
Sayfa 151 - Mona KitapKitabı okudu
Yetişkinlerde yapılan çalışmalar ise 50 yaşına gelene kadar insanın zekâ seviyesinin arttığını göstermektedir. Ancak IQ testlerinde genç yetişkinlerin daha başarılı olduğu gözlemlenmiştir, bunun sebebi de genç yetişkinlerin, daha büyük yaştaki yetiş- kinlere nazaran daha iyi eğitim görmelerine ve televizyona daha az maruz kalmalarına bağlanmaktadır.
Sayfa 141 - Mona KitapKitabı okudu
Reklam
Bir insan zor bir görevle karşılaştığında aslında kendini düzenleyebilen meta bilişsel beceriler devreye girer ve görevi analiz etmeye odaklı bir yaklaşım benimser, bunun amacı alternatif stratejiler üretmek ve uygulamaktır. Problemleri çözerken problemin çözümüne dair iç ve dış kaynakları bulur ve eğer zekamızın adım adım geliştirilebileceğine inanırsak ancak o zaman zor bir göreve karşı yeni şeyler öğrenmek üzere beynimiz enerji üretmeye başlar, ne kadar çok çaba sarf edersek, zihin de a kadar çok alternatif üretir.
Sayfa 139 - Mona KitapKitabı okudu
Howard Gardner tarafından önerilen çoklu zekâ modeline göre, yeteneklerimiz ve motivasyonumuz tarafından desteklenen zekâmızı yapacağımız egzersizler ile geliştirebilme potansiyeline hepimiz sahibiz.
Sayfa 134 - Mona KitapKitabı okudu
Kısaca hepimiz zekâmızı artırabiliriz, bu tamamen adanmışlığımıza ve göstereceğimiz çabaya bağlıdır.
Sayfa 133 - Mona KitapKitabı okudu
Dil ediniminde dayatılan klasik öğrenme stillerinden uzaklaşmalı, beyninizi geliştirebilecek farklı öğrenme yollarını keşfetmelisiniz.
Sayfa 121 - Mona KitapKitabı okudu
78 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.