Parsel Parsel, Melih Gökçek ve çevresindekilerin nasıl milletin kanını vampir gibi sömürdüğünün özeti niteliğinde bir kitap. Okurken fark edeceksiniz ki Melih Gökçek dönemindeki ihaleler ve olaylar hep dönüp dolaşıp belli başlı isimler etrafında dönüyor. Olayların birçoğu da hukuka aykırı. Yaptırılan işler 1 ise 10 katı para ödenmiş. Kimlere? Eşe, dosta, cemaate, tarikatlara, hacıya, hocaya. Kitabı bitirdiğinizde kocaman bir yuh çekeceksiniz. Selda Bağcan'ın söylediği "Yuh Yuh" şarkısını da kitap bittiğinde mutlaka dinleyin.
Romanda toprak köleliğinin kaldırılmasıyla Rusya’da yaşanan çalkantılar, hızlı bir şekilde ilerleyen kapitalist gelişme ve bunun insanlar üzerindeki etkileri Artamonov ailesinin hayatıyla anlatılıyor. Roman, sınıfsal çatışmaların yoğunlukta olduğu dönemde bir ailenin hızlı yükselişini, çözülmesini, devrimden sonra aileden kalan üyelerin müthiş bir yoksulluğa ve açlığa mahkûm olmasını ve itibarını yitirmesini; dolayısıyla bir dönemin bitişini yani Rusya’da eski çağın yok oluşunu güçlü bir gözlem yeteneğiyle betimler.
Devrim, Artamonov ailesini bir bıçak gibi ikiye böler. Devrimden sonra aile üyelerinin yaşantıları her geçen gün zorlaşır, yaşam onlar için bir trajediye dönüşür. Roman sizi dönemin Rusya’sında bir gezintiye çıkarıyor. Gorki’nin etkileyici, yaşayan, bütün ayrıntılarıyla okurun zihninde canlanan karakterler yaratma ustalığına hayran olmamak elde değil.
Parsel Parsel, Melih Gökçek ve çevresindekilerin nasıl milletin kanını vampir gibi sömürdüğünün özeti niteliğinde bir kitap. Okurken fark edeceksiniz ki Melih Gökçek dönemindeki ihaleler ve olaylar hep dönüp dolaşıp belli başlı isimler etrafında dönüyor. Olayların birçoğu da hukuka aykırı. Yaptırılan işler 1 ise 10 katı para ödenmiş. Kimlere? Eşe, dosta, cemaate, tarikatlara, hacıya, hocaya. Kitabı bitirdiğinizde kocaman bir yuh çekeceksiniz. Selda Bağcan'ın söylediği "Yuh Yuh" şarkısını da kitap bittiğinde mutlaka dinleyin.
İşin garip tarafı, ilk nikâh memurumuz damat sıfatıyla nikah masasına hiç oturmamıştır. Beyoğlu Belediyesi'nde görev yapan Ubeydullah Efendi, neden hiç evlenmediğini soranlara şu yanıtı verir: "Yıllardır bu kadar genci evlendirerek günahlarına girdim. Bari kendi kendimin günahına girmeyeyim."