Doğa bazen adeta bizi düşündürmek için etkilerini ve görüntülerini bizim davranışlarımıza tam zamanında belli belirsiz ve akıllı bir şekilde karıştırır.
Denizin kıyıya dönmesine nasıl engel olunamazsa aklında bir düşünceye geri dönmesine öyle engel olunamaz. Gemici için bunun adı gelgit, suçlu içinse vicdandır.
Hayatına baktı ve dehşete düştü. Ruhuna baktı, onu da karanlıkta buldu. Oysa hayatının ve ruhunun üzerine yepyeni bir güneş doğuyordu, umut güneşi, Cennet aydınlığında şeytan görür gibi oldu.
Erkeğin cahil ve umutsuz olduğu, kadının ekmek için bedenini sattığı, çocuğun kendini eğitecek bir kitabın, kendini ısıtacak bir ailenin yokluğunda acı çektiği her yerde Sefiller kitabı kapıyı çalıp şöyle diyor: Sizin için geldim, sayfalarını çevirin.