Şehit Fırat Yılmaz ÇAKIROĞLU - 1000Kitap

24 Kasım Yolculuğu

Buradan youtu.be/UW4KGuIsmIw Buraya youtu.be/ow4IQjr4pgM Hepimiz türlü hayallerle geliyoruz bu mesleğe. O kadar çok şey öğreniyoruz ki bu yolda: Korkmamayı, sabırlı ve merhametli olmayı, vicdanının sesini dinlemeyi, en önemlisi de yüreği güzel çocuklara onlar kadar güzel bir yürekle bakmayı... Kimimiz yürümeyi öğreniyor yolunda, kimimiz canından vazgeçip şehit olmayı. Biz bunları öğreniyoruz öğrenmesine ama bizim hakkımızda ne öğreniliyor: Atanamamış, ücretli, atanmış, sözleşmeli, kadrolu... Bu sınıflamaya girmeden Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bütün öğretmenlerimin Öğretmenler Günü'nü kutlamak istiyorum. Kutlamak istiyorum ama yüreğimde büyük bir buruklukla. İlk şehit öğretmenimiz Mehmet Saygıgüder'in okulun bahçesinde öğrencilerinin gözlerinin önünde şehit edilmesinin burukluğuyla... 22 yaşında hayallerine henüz adım atmışken şehit edilen Aybüke öğretmenin, Necmettin öğretmenin ve Neşe öğretmenin burukluğuyla... Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun burukluğuyla.. Onlar bizi karanlıktan çıkarıp ışığa kavuşturdular, ışıklar içinde uyusunlar. Hepsine gönül borcu ve rahmetle...

Yusuf Can

@Yusufcan0101·

5yıl

Şehit Fırat Yılmaz Çakıroğlu Şehit Aybüke Yalçın Şehit Necmettin Yılmaz En çok da sizin öğretmenler gününüz kutlu olsun...

Reklam

EdA.K

@Ouroborosss·

5yıl

360 syf.

· Kitabı okudu

Puan vermedi

Ey Yılları Heba Olan Genç.. Selam Olsun SANA.. Bir yiğit gömdü bu hareket kara toprağa. Adı Fırat Yılmaz Çakıroğlu. FIRAT YILMAZ ÇAKIROĞLU'nun ilk yapraklarında nasış şehit oluşunu anlatmakta. Ben seni tanımadım hiç… Hiç konuşmadık, hiç bir araya gelmedik, sohbet etmedik, gülmedik… Ama o kadar tanıdıktı ki gözlerin, sesin, yüreğin… Evet yüreğin… Gözlerine baktığımda gördüm o yiğit, o mert yüreğini… Ah be Fırat… Ne çok dost bıraktın arkanda… Ne çok kardeş, ne çok anne, ne çok baba… Sen gittin ya, milyonlarca kardeşin oldu giderken… Arkandan ağlayan, gözyaşı döken, keşke bir saniye bile olsa göz göze gelebilseydik diyen… Sen gittiğinden beri hiçbir zaman o kelimeyi kullanmadım ben. O soğuk, o ürpertici kelimeyi… Sana yakışmazdı çünkü. Çünkü sen ölemezdin, şehitler ölmezdi. O yüzden sadece “gitti” dedim ve bir “ama” ekledim sonuna… Gitti ama koskoca bir tarih yazdı, yüzyıllarca destanmışçasına hatırlanacak bir tarih…Sen şehitsin Fırat’ım, ben şehit kardeşi… Başım, başımız dik… Hiç uğruna gitmedin sen. Annen için, baban için, doğacak Fıratlar için, bizim için gittin. En büyük yükü sen sırtladın… And olsun unutturmayacağım seni, unutmayacağım… Mekanın cennet olsun yiğit Fırat, mert Fırat, yüreği büyük Fırat… RUHUN ŞAD OLSUN..UÇMAG OLSUN..