Beklenmedik olayların varlığına inanmıyorum, diye ısrar etti. Her hareket, önceden matematik olarak planlanabilir.
- Peki, yapın bakalım!
- Seksen günde dünyayı mı dolaşayım yani?
- Evet.
- Kabul.
- Ne zaman?
- Hemen.
Sayfa 19Kitabı okudu
“Derdini paylaşacak birini bulduğunda zorluklara katlanmak daha kolay olur.”
Sayfa 74Kitabı okudu
![Seksen Günde Devri Alem [Arapça-Türkçe]](https://r2.1k-cdn.com/sig/size:64/plain/https%3A%2F%2F1k-cdn.com%2Fresimler%2Fkitaplar%2F1886958_1681829760_Aeplm.jpg){kind=small}
Seksen Günde Devri Alem
"Bu konuda haklısınız. Fransız mısınız?"
"Evet, Parisli."
"Öyleyse şaklabanlık yapmayı iyi bilirsiniz?"
"Aslında," diye cevap verdi bu sözleri milliyetine hakaret olarak algılayan Passepartout,
"Biz Fransızlar da en az siz Amerikalılar kadar iyi şaklabanlık yaparız!"
Sayfa 177 - Kırmızı Kedi Klasikler
O dünyanın dört bir yanını gezmiş bir adam olmalıydı, hiç değilse zihninde.
Jules Verne
Seksen Günde Dünya Gezisi, Jules Verne
Sayfa 3
Peki ya sonuçta? Bu yolculuk ona ne kazandırmıştı? Yanında kar kalan neydi?
Hiç bir şey mi? Varsın hiçbir şey kazanmasındı, neticede onu dünyanın en mutlu erkeği yapan - her ne kadar inanması güç olsa da - harika bir kadınla tanışmıştı! Hem zaten , sırf bunun için bile, bir devri alem yapmaya değmez miydi?
Dünyada beklenmedik bir şey yoktur.
"Günün birinde, güneşin benim saate göre doğmaya karar vereceğinden emindim zaten!.."
Jules Verne
Seksen Günde Dünya Gezisi, Jules Verne
-Yirmi bin sterlin ha! diye bağırdı John Sullivan. Umulmadık bir gecikme elinizden uçurabilir bu yirmi bini!
-Umulmadık şey yoktur, diye karşılık vermekle yetindi Phileas Fogg.
Sayfa 16 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Seksen Günde Devri Alem
İşte böylece Phileas Fogg tutuştuğu bahsi kazanmış oldu. Dünya etrafındaki seyahatini 80 günde tamamladı! Her türlü iletişim araçlarını kullandı: yolcu gemileri, trenler, arabalar, tekneler, yatlar, tahtırevanlar, hatta filler... ve beyimiz bütün bu heyacanlı yolculuk sırasında soğukkanlılığını ve dakikliğini bir an olsun yitirmemeyi başarmıştı.
Peki ya sonuçta? Bu yolculuk ona ne kazandırmıştı? Yanında kar kalan neydi?
Hiç bir şey mi? Varsın hiçbir şey kazanmasındı, neticede onu dünyanın en mutlu erkeği yapan - her ne kadar inanması güç olsa da - harika bir kadınla tanışmıştı! Hem zaten , sırf bunun için bile, bir devri alem yapmaya değmez miydi?
Sayfa 290 - Kırmızı Kedi Klasikler