Bugün ülkemizde hatırı sayılır okur kitlesine ulaşmış, bilinen bir yazarın kitabını inceleyeceğim:
Kitap üç ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm 1492 yılında meydana gelen olaylar yoluyla dini kültürlerin etkileşimi, ikinci bölüm Yahudilerin ve Müslümanların uğradığı ayrımcılıklar, üçüncü bölüm bütün gelişmeler ışığında kültürlerin birbirlerinden nasıl etkilendikleri yer verilmiştir. Yazarın konuyu anlatış biçimi, dili sade ve yer yer akıcıdır. Bununla birlikte dikkatimi çeken bir hususa değinmek istiyorum: Yazar Batı kültürünü fazlaca baş üstüne koymaktadır. Aslında Avrupalıların diğer kültürlere karşı hoşgörü göstermesiyle birlikte gelişim göstermesinin sebebi İslam dünyasının onlara bıraktığı mirastır. Bu mirastan hiç bahsedilmeyerek olayı Antik Yunan paganlıklarını överek geçiştiren yazarın durumunu anlamak zor değildir. Her Batılı yazarın nihai ulaşmak istediği sonuç bu oluyor fakat bazı aklı başında yazarlar, aldıkları kültürü İslam'dan aldıklarını ve bundan minnettarlık duyduklarını belirtmişlerdir. Yazarın en azından Nietzsche kadar cesur olmasını beklerdim.
İslam, Hıristiyan ve Yahudi etkileşimlerini doğru anlayabilmek için bu kitap yerine ülkemizin yazarı İbrahim Kalın'ın Ben, Öteki ve Ötesi kitabını tavsiye ederim. İyi okumalar dilerim.