Dışarıdan bir etkiyle başına bir şey geldiği için üzülüyorsan, aslında üzüldüğün şey o değil, ona dair yargındır ve bu yargıyı da ortadan kaldırabilirsin. Eğer seni üzen şey kendi karakterinden kaynaklanıyorsa, ona dair yargını düzeltmene ne mâni olabilir? Benzer şekilde, eğer seni üzen, sana sağlıklı ve doğru gelen bir eylemi yapamamaksa, neden daha fazla çabalamak yerine üzülüyorsun? "Ama yolumda daha güçlü bir engel var." Öyleyse üzülme, çünkü bu işi yapamamanın kabahati sende değil. "Ama bu işi yapamazsam, yaşamaya değmez." Öyleyse aynı eylemi gerçekleştirdikten sonra ölen birisi gibi, sen de yoluna çıkan engelleri memnuniyetle karşıla ve memnun ayrıl yaşamdan.
(...) Ruhumun daha kötü olması, aşağıya sürüklenmesi, aşağılanması, bocalaması, korkması için bir neden var mı? "Hem bütün bunlara değecek bir şey bulabilir misin?"
Aniden, Fitnat'ın iki gözünden birer damla yaş aktı, ağzını açıp, dilini hareket ettirip bir şey söylemek istedi. Fakat kendi vücuduna hiçbir hükmü geçmedi. Çabaladı, çabaladı... Söyleyemedi. Bir iki defa daha seyrek seyrek nefes aldı. Sonunda nefesi de tükendi.
Ah... Görmeliydiniz, o güzel yanakları, kırmızı renklerini atıp nasıl sarardı. Bu değişim güzelliğini daha da arttırdı, kendisine çok yakıştı. Heyhat! Hani o Fitnat'ın güzel yüzü, o nazik vücudu, o narin bedeni? Odanın ortasında yayılmış, al kanlar içinde kalmış, gözleri donmuş, görmez; dili kurumuş, söylemez... Ne kadar bağırsan, işitmez... Cansız! O akıl... O zekâ... O zihin... O incelik... O merhamet... O şefkat... O aşk... O sevgi... Ne oldu? Nereye gitti? Nereye uçtu? Fitnat'ın yüreği, nasıl oldu da her histen arındı? O hislere ne oldu?
Bulimia nervoza: Anoreksiyanın tam tersi bir bozukluktur.
Kişide tıkınırcasına yemek yeme episodlarıyla kendini gösterir. Kişi, aynı zaman dilimi içersinde ve benzer koşullarda çoğu zaman yiyebileceğinden hiç tartışmasız çok daha fazla miktarda olan yiyeceği belirli bir zaman diliminde, örneğin iki saatlik bir süre içinde tüketir. Bu tıkınma episodu sırasında, yeme kontrolünün kalktığı duygusu vardır? örneğin yemeyi durduramayacağı ya da ne yediğini, ne kadar yediğini bilememe duygusu yaşar. Kilo almak tehlikesine karşı önlemler geliştirir. Örneğin yediklerini tekrar çıkartmaya çalışır, parmağını boğazına sokarak kusar ya da laksatifler alarak çıkartma çabasına girer. Bulimia çıkartma olan ve çıkartma olmayan olmak üzere iki alttipe de ayrılır. Ya da kişi zaman zaman hiç yemek yememeye çalışır. Ya da aşırı beden egzersizleri yapar. Bu aşırı tıkınma nöbetleri hemen her hafta ortalama iki kez ya da daha sık ortaya çıkar. Ve en az üç ay ya da daha uzun bir süre devam eder. Bazen de sürekli yemek davranışı vardır. Her yemeği saatler sürer. Ünlü Alman filozofu Immanuel Kant’ın saatler süren sofraları ünlüdür.