Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Selin Amanguliyeva

Selin Amanguliyeva
@selinamanguliyeva
Sevmedim, çünkü şimdiye kadar kendime layık bir kimseye rast gelmedim; sonra... aramadım da, çünkü yaşadığım çevrede kendime layık bir adam bulunacağına ihtimal veremiyordum.
Sayfa 41
Reklam
Ah ne temiz bir hayatım vardır... Bu yaşa kadar hiç kimseyi sevmedim. Eğer bundan sonra seversem ilk aşkın coşkusu ve şiiriyle seveceğim. Halbuki ruhum bu yaşa kadar mahpus olduğu için olacak ki şimdi nasıl bir derin istekle sevmek ve sevilmek için titriyor.
Sayfa 41
Mesela bol çarşaf giyen kadınların içinde kötülükleri yok mudur? Şık bir kadın adap ve terbiye içinde giderken, niçin itiraza maruz kalsın?
Sayfa 31

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gülüyorum gülüyorum, sonra ani bir aksi tesirle harap ve bitkin, ağlamak istiyorum. Bunların arasında yaşamak ne çaresiz bir sefalet yarabbim! Hepsi bir türlü ve hepsi birbirinden beter.
Sayfa 26
Beni anlayacak ve sevebileceğim ciddi, şefkatli, sadık bir kocam olsa... Ah, bir kere bu adamı bulabilsem, bununla nasıl yetinir ve mutlu olurdum. Beni kahreden, helak eden şeyse bu hayat içinde böyle bir erkek olsa bile ona tesadüf ihtimalinin olmaması ve tesadüf edilse bile birbirimizi anlamak ve hayatlarımızı birleştirmek imkanının yokluğudur; demek böyle, bu boş hayat içinde, rüzgarın, güneşin, sert etkilerine karşı muhtaç olduğu ilgiden mahrum kalarak solup, kuruyup mahvolan fidanlar gibi yok olmaya mahkum bir hayatım var; bunu biliyorum ve işte beni bu harap ediyor. Ah, ben niçin böyleyim? Ne olurdu ben de onlar ve herkes gibi bu hayattan zevk alacak his ve kabiliyette olsaydım da onlar gibi bu sefalet içinde kayıtsız ve gönül rahatlığı ile yaşayabilseydim.
Sayfa 18
Reklam
Beni anlayacak ve sevebileceğim ciddi, şefkatli, sadık bir kocam olsa... Ah, bir kere bu adamı bulabilsem, bununla nasıl yetinir ve mutlu olurdum. Beni kahreden, helak eden şeyse bu hayat içinde böyle bir erkek olsa bile ona tesadüf ihtimalinin olmaması ve tesadüf edilse bile birbirimizi anlamak ve hayatlarımızı birleştirmek imkanının yokluğudur; demek böyle, bu boş hayat içinde, rüzgarın, güneşin, sert etkilerine karşı muhtaç olduğu ilgiden mahrum kalarak solup, kuruyup mahvolan fidanlar gibi yok olmaya mahkum bir hayatım var; bunu biliyorum ve işte beni bu harap ediyor. Ah, ben niçin böyleyim? Ne olurdu ben de onlar ve herkes gibi bu hayattan zevk alacak his ve kabiliyette olsaydım da onlar gibi bu sefalet içinde kayıtsız ve gönül rahatlığı ile yaşayabilseydim.
Sayfa 18
Bence İstanbul'un en büyük kusuru kibar bir hayatı ve kibar bir halkı olmamasıdır.
Sayfa 17
Kendime şurada itiraf ediyorum ki bu iddialarımda büyüklenme, benzersiz olma yok. Çünkü hayatım mahvoluyor... Benzersiz olmak için kendimi zevkten ve saadetten mahrum etmeye nasıl razı olurum? Fakat etrafımdaki hayatı, insanları, her şeyi adi, küçük bulursam benim kabahatim var mı? Bir kere, geldim geleli fikri benim fikrime uygun bir kimseye rast gelmedim. Beni anlayacak, bana mahrem hisler, samimi konuşmalarla zevk verecek hiçbir ruha tesadüf edemedim.
Sayfa 16
Evet, ne yapacağım, nasıl yaşayacağım? Neyde bir zevk bulacağım? Ben bu hayatı sevmiyorum. Bu insanları hep manasız, hep adi buluyorum. Kimi ve neyi sevebileceğim? Nasıl, nasıl?
Sayfa 16
Ah nasıl ve ne kadar nefret ediyorum... Bütün bu hayattan, bu hayatı memnuniyetle kabul eden ve severek yaşayan, bütün bu gelenek ve görenek adını verdikleri şeylere sersemce bağlı olan bu adamlardan ne kadar nefret ediyorum.
Sayfa 6
Reklam
O kadar yalnızım, o kadar kendimi herkesten ayrı, herkesten başka buluyorum ki yavaş yavaş kalbimi bir korku, acı, büyük bir korku "Ne yapacağım? Nasıl yapacağım?" korkusu harap ediyor.
Sayfa 15
"İşte! Sen, sen bir aydın gibi düşünüyorsun. Sen artık bizden biri değilsin. Zehirlendin sen. Fikirler senin için insan gibi küçük bir varlıktan daha önemli."
"İnsan ne denli az isterse o denli mutlu olur; istekleri arttıkça özgürlüğünü yitirir."
369 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.