Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Selin Şipşak

Selin Şipşak
@selinsipsak
10 okur puanı
Haziran 2021 tarihinde katıldı
Burada her şeyi kirleten bir zehir var. Burada her şey, on beş yaşında bir kızın şarkısı bile yozlaşıyor! Burada bulduğunuz bir kuşun kanadında çamur vardır; koparıp kokladığınız güzel bir çiçek iğrenç kokular yayar.
Reklam
“Güzel yazıyorsun ey şair, derin ve azametlisin, fakat Fuzuli daha derin, Goethe daha azametli değil miydi? Söyle, ihtiras ve çılgınlıkta Shakespeare’i, tahakküm ve ıstırapta Dante’yi geçebilir misin ?”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
‘’Odamda beni kitaplarım bekler. Bu yegane tesellidir.’’
Gökyüzü kararır Mavi siyaha döner Yıldızlar yine de kafa tutar Parlar senin için .
Reklam
Biliyorsun çünkü, yumuşak sertten güçlüdür, su kayadan güçlü, sevgi zorbalıktan güçlüdür.
Daha üst tabakadan olan kimseler sanki alt tabakayla muhatap olursa önemlerini yitireceklermiş gibi bir korkuyla kendilerini onlardan uzak tutmaya gayret eder. Bazı ahlaksız serseriler ve alaycılar da onların seviyesindeymiş gibi davranmaya çalışıp, bu halkı daha da üzer.
Kalbim kendi yetiştirdiği ürünlerle sofrasını donatan bir köylününki kadar şen. Sadece karnını doyurmayan,aynı zamanda ürünlerini yetiştirdiği mutlu günleri ve güneşli sabahlar ile onları suladığı sakin akşamları ve onların günbegün büyümesini izlerken aldığı zevki de hatırlayan bir köylününki kadar.
Kalplerimizdeki sevgi olmasa, dünyanın ne anlamı olurdu? Işıksız olsa, sihirli bir fenerin ne anlamı kalır ? İçindeki alevi tutuşturmalısın ki beyaz duvarlar aydınlansın.
İnsanoğlu çok monoton. Çoğu, zamanının neredeyse tamamını geçimleri için çalışarak geçirir. Ve ellerine kalan kısıtlı özgür zamanda da çok sıkıldıkları için bundan nasıl kurtulacaklarının yolunu arar dururlar . Ah insanoğlunun kaderi!
Reklam
Birlikte çıktığın yolculukta kendin olarak var olmana önem verildiğini görmek… İşte gerçek sevgi budur.
“ Gün gelip de bu hayata veda etme zamanı geldiğinde, ‘Yaşamımda kendim olarak var mıydım, gönlümce yaşadım mı ?’ sorusuna nasıl yanıt verdiğiniz önemli.”
Ekmek sembol olarak bizi biz yapan değerlerimizi temsil ediyor. Belki ona neden basmadığımızı, buna neden “günah” dediğimizi bilmeyiz ama yine de geri dururuz. Ne zaman bu toplumun gençleri fütursuzca ekmeğe basmaya başlar, işte o zaman ben yaş tutarım .
“Kendimi bırakmak ve ne olursa olsun karışmamak… Gönlümün onlarla hiçbir ilişiği kalmadığını gösteren bir his…”
“Bu hayatın bir manası olmak icap ederdi. İnsan dünyaya sadece yemek,içmek,koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı! Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı.”
“Tesadüflerin oyuncağı olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı ? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı? “
Reklam
Alçaklığın en büyüğü ise karşınızda kendimi temize çıkarmaya çalışmamdır.
“Seni birileri incitmiş, onlar sana karşı, senin onlara karşı olduğundan çok daha suçludurlar.”
“Soğan kokuyorum değil mi ?” Kolundan tutup çektim kendime. “Hayat kokuyorsun Evgeniacım, hayat.”
Gülünü kopardıktan sonra onu canlandıramam bir daha, Solup gider, fidanın üzerindeyken koklamalıyım onu.
Gerçi birçok şey yetişir güneş altında, Ama ilk çiçek açanlar, İlk önce olgunlaşan meyvelerdir.
‘’O mütevazi odada, bir millet yaşasın diye ölmeyi göze alan kararı temsil ediyordu…Ne saray, ne şöhret,ne herhangi bir kudret, onun o odadaki büyüklüğüne yaklaşamazdı.’’
Reklam
‘’Sırf kadınlardan oluşan öyle kafilelere rastladım ki,doğrudan doğruya sırtlarında obüs sandıkları taşıyorlardı. Kocaları cephede dövüşen bu kadınlar, ne siyasi bir akıma tabi olmuşlardı, ne de koyun sürüsüydüler. Mükafat beklemiyorlardı. Şükran sözü de beklemiyorlardı. Bu halkı böylesine harekete geçiren hiçbir yasal mecburiyet yoktu. Ruhlarına doğmuş yüce bir yurtseverlik duygusuydu.’’
‘’İnsanın öz saygısı, gururu, güveni silinince ahlaklılığında dibi göründü demektir.’’