Mütemadiyen seni arıyorum; uykumda uyanıklığımda, kurduğum sofralarda, kıldığım namazlarda, ettiğim dualarda, şehirlerde, istasyonlarda, havaalanlarında, banklarda... Sen gelmek bilmeyen hangi mevsimsin ? Sen yağmak bilmeyen yağmur, doğmak bilmeyen güneş, aydınlık bilmeyen ay, açmak bilneyen başak, filizlenmeyen tomurcuk, kokmayan çiçek gibisin.
"Ey gül-i rana..! Ömrün beş mevsimi vardır; Aşk, hasret, yalnızlık, vuslat ve hüzün. Sahi, sen hangi mevsimdesin?"
Şeyh Galip
Şeyh Galip
Reklam
Şeyh Galip’e kulak ver ey Hâfız; “İşte böyle ey gül-i rana! Ömrün beş mevsimi var; Aşk, hasret, yalnızlık, vuslat ve hüzün. Sahi, sen hangi mevsimdesin?”
Hüsn-ü Aşk
İşte böyle ey gül-i rana ! Ömrün beş mevsimi var: Aşk, hasret, yalnızlık, vuslat ve hüzün. Sen hangi mevsimdesin ?
Şeyh Galip
Şeyh Galip
Cemil Meriç'ten-Lamia Çataloğlun' a
Yalnız sende yaşamak, yalnız senin için yaşamak… Bütün dostlardan, bütün düşmanlardan, bütün yabancılardan uzak bir dünyada, senin için konuşmak, senin için yazmak, senin için yaratmak. Sen dokunduğunu altına kalbeden büyücü. Krezüs’ün dilsiz oğlu savaşta babasını kurtarmak için birden dile gelir. Sen dilsizleri konuşturacak kadar dilbersin. Yılların levsi iskarpinlerini yalayıp geçmiş, yaşamamışsın ki kirlenesin. Benim gözyaşlarından temiz sevgilim… Sen bir anne sütü kadar temizsin, bir dua kadar temiz. Yalnız seni okumak istiyorum, yalnız seni dinlemek istiyorum. Lamiam benim. Kollarımda yeni doğmuş bir bebek gibi uyuduğunu hatırlıyorum ve yeni doğmuş bir bebek gibi uyanırdın. Baş başa yaşadığımız bu asırlar kadar uzun, bu asırlar kadar dolu ve bir rüya kadar kısa günlerde gecelerde diyecektim dudaklarından bayağıya benzeyen tek hece dökülmedi. Uyurken, uyanıkken, sarhoşken. Yalan söyleyen aynaları kırdım. Sen şimdi o içten gülümseyen, o içten ağlayan tertemiz Lamiamsın. Saat 6.30. Az sonra seni arayacağım. Ve sesin bütün karanlıkları dağıtacak. Hangi karanlıkları? Gönlüm bir ışık tufanı içinde. Mektupların gök kubbem, kelimelerin bir yıldız yağmuru. Bana öyle geliyor ki yalnız mektubunu okurken, yalnız seni düşünürken, yalnız sana yazarken yaşıyorum. Aşkımızın kitaplardakine benzer tarafı yok. Kanunların, mevsimlerin dışında. Neden hislerini gizleyeceksin? Aynı anları yaşamıyor muyuz? Göğüs boşluğumda senin kalbin de çarpıyor. Sen ağlarken ben de ağlıyorum. Perhize gelince, senden başka kadın düşünemeyecek kadar seninle doluyum. (23 Kasım 1966)”
..İşte böyle ey gül-i rana!.. Ömrün beş mevsimi var ; Aşk, hasret, yalnızlık, vuslat ve hüzün..... Sahi, Sen hangi mevsimdesin?.... 🍃💐
400 öğeden 331 ile 340 arasındakiler gösteriliyor.