Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ve sonra çalarken hüzünlü şarkılar radyoda ve okurken ben bu yitik zamanları ve insanları ve sen yokken İstanbul'da gün doğarken ve batarken ve yoksa günaydın ve iyi geceler akıp gidiyorsa aynı zaman ayrı şehirlerde neye yararki
leyla ile mecnun dizisinin hafızalara kazınan replikleridir. bir kuple; mecnun leyla'nın öldüğünü öğrenir ve uçurumun kenarındadır. ardından ismail abi gelir yanına ve; ismail abi: mecnun? ordan atlama ihtimalin nedir sence? biliyorum, çok üzgünsün. ben de çok üzülüyorum. tabi sen benden daha çok üzülüyorsundur. ordan atlarsan ben de atlarım mecnun! mecnun: ismail abi! ismail abi: abi, abiim! sen olmazsan ben naparım ki zaten? kalırsan ama birbirimize yardımcı oluruz mecnun. birimiz düşücek olduğumuzda öbürümüz koluna girer. beraber ağlar beraber güleriz. haa yook ama eğer atlayacaksakta beraber atlarız. mecnun: ismail abi? ismail abi: abiim? mecnun: leyla gitti abi.
Reklam
Bir günümde sen vardın yine sancılarla ağıt yaktım! Bu günümde yalnızım Rabbim yalanlara kandım ben… Bir şarkı yaptım dostum oldu arkasından ağlayandım, Ve bulandım duygularla arkasından kalbe kilidi bağlayandım. Anlatılmaz bir gecemde karanlık gökyüzüm var, Evde romantik bir hava dışarda aç yatan var. Söz veripte tutamadın mı geçmişe dönenmi
DESEM Kİ Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır, Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor, Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini, Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim, Senden kopardım çiçeklerin en solmazını, Toprakların en bereketlisini sende sürdüm, Sende tattım yemişlerin cümlesini. Desem ki sen benim için, Hava kadar
Alo baba sen misin nasılsın?Allahıma bin şükür ben burda iyiyim... Ne olsun be baba güzel geçiyor günlerim silah elimde hergün iştima nöbetteyim. Annem nasıl baba ağlamıyor değilmi? Söyle nolur ağlamasın bırakmasın kendini... Doğudayım tehlike evet biliyorum baba! Korkmuyorum elbet vatana kan can feda... Kardeşlerim nasıl sınıfı geçtilermi?
Hayatımın zamanı wardı bak Onun başında hep gülümsedim O hatıra fotoğrafın içinde çok büyük bir fırlama oyunculuğunu oynadım Komik ifadelerle yanımda sen yokken Değişmedim değişmedi cevap veren bu cümleler ve hep yenildim beklemediğime inanki hiç kolay değil tesadüfen bu karşılaştığım Dönüp bakarken arkadan güzel gelirdi duygular; Sorun yarattı bak çıkardım üstümü 1. sınıf mimikleriyle karşılaştım Başka semtin kıyafeti bu düşündüğümde çok komikti evet Çok komikti çünkü; dinleğin Asla olmaycagını düşündüğüm herseydin ama şimdi Unutabilmeyi dilediğim tek kişisin bu tek kişilik odamda Bugün yine bigün biter gider ve ben yerine dalıp giderken
Reklam
Zafer Ekin Karabay'ın intihar etnmeden önce bıraktığı mektubu; "aslında bütün mesele neydi?" "hani, ‘hayatın neresinden dönülse kardır’ dizesi var ya nilgün’ün, canım benim, ben yaşamın neresinden döneceğimi çoktan belirlemiştim. nilgün marmara’nın 29 yaşında, s. plath’in şubat ayında intihar etmesi, benim de 29. yaşımın 29 şubatında intihar etmemi gerektirmezdi. ama madem ki yaşamda kalmaya kendimi ikna edemiyordum, o zaman bir tarih belirlemeliydim ve 29. yaşımın 29 şubatını seçtim. bu yüzden ‘şubatta saklambaç’a bir yığın başka sırla birlikte intihar edeceğim tarihi de gizlemiştim. ne var ki, kitabımı bir türlü bastıramadım (o kitabı görmeden ölmek bana nasıl acı veriyor bilemezsiniz). "ama şimdi yaşamımın bu ayrım noktasında hiçbir yerde huzur bulamadığıma göre bu tarihi bekleyecek gücüm de kalmadı. hem zebercet de belirlediği tarihten önce intihar etmemiş miydi? (kimbilir belki kendimle barışabilseydim...) yerleşik yabancı’ydım her yere metin abi... sen yanarak öldün ve ben ne yangınlar geçirdim sana ulaşabilmek için. daha ne kadar dayanabilirdim, herkesin bir başkasının acısı pahasına mutlu olduğu yaşama? tüm arkadaşlarımı ve sevgilim meral’i çok seviyorum. beni affedin." *Mektuba ilk kez, Milliyet'te Can Dündar köşesinde yer vermiştir. Kaynak: İTÜ Sözlük
kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde kaç kilo çekerdi yalnızlık kaç kere ezildim altında yaz yağmurlarının belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize
EZOP MASALLARI... Ezop, fabl denen öyküleriyle ünlüdür. Anlattığı öyküler yaşama ilişkin bir öğüt ya da ders verir. Kahramanları ise hayvanlardır. Ezop'un öykülerinde hayvanlar konuşur ve tıpkı insanlar gibi davranır. Öyküden çıkarılacak ders, sonunda okura öğüt biçiminde verilir Bir tane paylaşmak istiyorum.... AKREP VE KURBAĞA Akrep nehrin
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.