Şule Sena Güngör

Varsıllar, Yoksullar ve koşullara adapte olan İşçiler
Kaldı ki, zenginlerin dışlayıcılığı -hiç kuşkusuz, eğitim düzeylerinin gittikçe yükselmesi ve onlarla yoksulların kaba şiddeti arasındaki uçurumun gittikçe büyümesi yüzünden- toprakların yüzeydeki çok geniş bölümlerinin onların çıkarına kapatılmasına varıyor. Örneğin, Londra dolaylarında en iyi toprakların belki yarısı dışarıdan gireceklere kapatılmış bulunuyor. Ve yine -yükseköğrenim sürecinin uzunluğu ve pahalılığından, zenginlerin incelmiş alışkanlıklarına sağlanan kolaylıklar ve özendirmelerden dolayı- büyüyen bu uçurum iki sınıf arasındaki alışverişin, şu anda türümüzün toplumsal tabakalaşma yüzünden bölünmesini geciktiren sınıflararası evliliğin her geçen gün biraz daha seyrekleşmesine yol açacak. Böylece, en sonunda, yerin üstünde zevk, rahatlık ve güzellik peşinde koşan Varsıllar'ı, yerin altında da Yoksullar'ı, durmadan yaptıkları işin koşullarına uyarlanan İşçiler'i bulacaksınız.
Sayfa 55 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Zaman Makinesi
Zaman MakinesiH. G. Wells
7.7/10 · 28,6bin okunma
110 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai
7.6/10 · 45,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“İnsanlar olgunlaştıkça taraflara veya müdürlere veya ziyadesiyle süslü çanaklara inanmayı bırakırlar.”
Sayfa 149 - İndigo KitapKitabı okudu
Reklam
“İsterseniz kütüphanelerinizi kilitleyin ama zihnimin özgürlüğüne kitleyebileceğiniz hiçbir kapı, kilit, sürgü yoktur.”
Sayfa 108 - İndigo KitapKitabı okudu
Ayrıcalıklar Hakkında
Kadınların genellikle çok sakin olmaları beklenir fakat erkekler gibi kadınlar da hissederler; becerilerini geliştirmek için uygulamaya ve çabaları için bir alana, erkek kardeşleri kadar ihtiyaç duyarlar; çok katı bir sınırlandırmanın, çok mutlak bir durağanlığın sıkıntısını aynı erkeklerin çekeceği gibi çekerler ve onların muhallebi yapıp çorap örmekle, piyona çalıp çanta süslemekle, yetinmeleri gerektiğini söylemek, onlardan daha çok ayrıcalığa sahip yoldaşlarının dar görüşlülüğüdür.
Sayfa 99 - İndigo KitapKitabı okudu
İnsanların toprakla örttükleri yaşam yığınlarının içinde ne kadar ayaklanmanın mayalandığını kimse bilemez.
Sayfa 98 - İndigo KitapKitabı okudu
-Namus-
Namusun o zamanlar -hatta şimdi de öyle- kadının hayatında dinsel bir önemi vardı ve namus kendisini sinirlere ve içgüdüleri öylesine sarıp sarmalamıştır ki, onunla bağlarını koparıp ona gün ışığına çıkarmak çok nadir bulunan bir cesaret ister.
Sayfa 72 - İndigo KitapKitabı okudu
Gizli Kalmış Dehalar
Yine de işçi sınıfında olduğu gibi kadınlar arasında da bir tür deha var olmuş olmalı. Ara sıra bir Emily Bronte ya da Robert Burns çıkıverir ve böylesi bir dehanın varlığını kanıtlar. Fakat kuşkusuz bu deha asla kendini kağıda dökemedi. Öte yandan suya batırılarak cezalandırılan bir cadı, içine kötü ruhlar girmiş bir kadın, şifalı bitkiler satan bilge bir kadın, hatta bir anneye sahip dikkat çekici bir erkek hakkında yazılar okuduğumda, kayıp bir romancı, bastırılmış bir şair, dilsiz ve tanınmamış bir Jane Austen, Yeteneğinin kendisini içine soktuğu işkenceden delirerek kırda beynini patlatan ya da yol kenarlarında üzgün üzgün gezinen bir Emily Bronte’nin izinde olduğumuzu düşünüyorum. Gerçekten de bu kadar çok şiir yazıp hiçbirini imzalamayan “Anonim”in çoğu zaman bir kadın olduğunu tahmin etme cüretinde bulunurum.
Sayfa 71 - İndigo KitapKitabı okudu
Reklam
“Kadınlar yüzyıllardır erkeklerin görüntüsünü doğal boyutlarının iki katı büyüklüğünde yansıtmanın sihirli ve enfes gücüne sahip bir ayna işlevi görmüşlerdi.”
Sayfa 52 - İndigo KitapKitabı okudu
Kadınların Fakirliği Hk.
Virginia Woolf 1860’lar kadınlarının fakirliğini sorgularken şu cümleyi kullanmıştır “… ilk olarak para kazanmak onlar için imkânsızdı ; ikinci olarak da bu mümkün olsaydı bile hukuk kazandıkları parayı kendi ellerinde tutma hakkını onlara tanımıyordu.”
Sayfa 35 - İndigo KitapKitabı okudu
Şule Sena Güngör
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Mikadonun Çöpleri
Mikadonun ÇöpleriMelih Cevdet Anday
8.1/10 · 1.510 okunma
288 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.