Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Erdinç şen

Erdinç şen
@senerdinc
Sosyal Hizmet Uzmanı
21 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Devir döndü Battal Ağam, insan azgınlaştı. İnsan insanlıktan çıkıştı. Bundan sonra biz iflah olur muyuz ola? Bundan sonra herkes kendini düşünüyor. "Eskiden bir tek insanın tırnağına taş değse, bir oymağın, bir aşiretin, bütün şu dünyadaki insanların yüreğine değmiş gibi olur, herkesin yüreği sızlardı. Şimdi ya, şimdi herkes biribirisinin ölüsüne basıp geçiyor, basıp geçiyor, basıp geçiyor."
Reklam
Biliyorum, yürek bir sırça çiçektir. Bir kere kırılınca o çiçek bir daha öyle bir çiçek olur mu, olmaz, biliyorum olmaz, ama kardaşların sırça gönülleri biribirlerine öylesine sıcaktır ki, kardaşlık yüzünden sırça bile birleşip, ne kadar kırılırsa kırılsın, un ufak olsun, eski haline gelebilir. Her sabah taze, mavi bir sarmaşık çiçeği gibi yeniden açabilir.
93 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Hüyükteki Nar Ağacı
Hüyükteki Nar AğacıYaşar Kemal
8.4/10 · 4.646 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Insanın kendi ölümünü düşünmesi ne korkunç," dedi. "Hele onun yakınlaştığını bile bile kendini onu düşünmekten alıkoyamaması... Bazı insanlar hazırlık yapmadan ölmenin mutluluğuna kavuşuyorlar. Ani bir kaza, bir kalp krizi mesela. Korkmana gerek kalmadan göçüp gidiveriyorsun bu dünyadan. Sonra da düşünce diye bir şey kalmıyor. Galiba işin korkunç yanı ölmek değil, ölümden korkmak.
Reklam
Anadil öyle bir şeydi ki, aynı şeyi başka dilde söylediğinde bütün anlamı, rengi, kokusu yitip gidiveriyordu.
İnsan küçük düştüğünü hissedip kendini korumaya girişince, karşısındaki hiç aklına gelmiyor ve dünyanın en zalim yaratığı kesilebiliyor.
Söz geçiremiyorum zamana. Acelesi varmış gibi öylesine hızlı akıyor ki... Böylesi benim de işime geliyor aslında. Seviyorum onun bu delidolu, kimseleri umursamaz hallerini. Tıpkı benim gibi! Bir şeylerden kaçıp kurtulmak istercesine sabırsız ve aceleci...
Gidenin ardından yanıp yakılmanın anlamı yok.Gözünden süzülecek tek bir yaşı bile hak etmiyor o. Ardında anılmaya değer, olumlu ve güzel kırıntılar bırakanlar için ağlanır ancak, böyle 'hoşça kal' bile demeden çekip gidenler için değil!"
Pencerenin kenarındaki koltuğa oturmuş, evlerine ulaşmak için aceleci adımlarla koşturan insanları izliyordum. Ne boş bir çabaydı harcadıkları. Bütün kapılar mutluluğa açılıyormuş gibi sabırsızlıkla koşuyorlardı. Kavgayla, gürültüyle, bitmek tükenmek bilmeyen uzlaşmazlıklarla, aynı evin içinde birbirinden nefret ederek ömür tüketenler bu dünyada yaşamıyordu sanki.
Reklam
Evet, o bir komutan ama bildiğiniz komutanlardan değil. Yaşar Kemal'in emrinde askerler değil, kelimeler var. Taburlara, bölüklere değil, kelimelere, deyimlere, ninnilere, ağıtlara hükmediyor. Bu yüzden başta kendi halkı olmak üzere dünyadan saygı, sevgi görüyor.
Kadri Özçaldıran diyor ki: Yaşar Kemal, dili şiir, romanı doğa, yaşamı umut, bir Anadolu destancısı, bir Anadolu bilgesidir.
François Mitterrand'ın Fransız televizyonunda yaptığı bir konuşmayı hatırlıyorum. "Ben hep okyanus kıyısında yaşamak istedim" diyordu. "Ama politikacı olduğum için büyük kentlerde, dar sokaklarda oturmak zorunda kaldım. Sadece Yaşar Kemal'in kitaplarını okuduğum zaman kendimi okyanus kıyısındaymış gibi hissedebiliyorum."
273 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.