Kızım can damarım göz nurum bilmiyorum ki sana sesli söylemediğim şeyleri kalbimle söylediğimde sızlıyor mu senin de içinde bişeyler sana sesli bile söylemeye kıyamıyorum ki bişeyleri ya sesim dokunursa sana ya acıtırsa nefesim seni o yüzden sessizce söylüyorum kalbimle annem sen büyü emi annem kocaman büyü sevgimle büyü sonra tut ellerimden haydi annecim haydi bitti de gidelim artık bu sezzlikten çıkalım sokaklara çıkalım yemyeşil ormanlara bağıralım bitti diye...
Ben geldim anne senin kalbini duyarak hadi gidelim..
Size bozuk bir metinle rızkıma tam teslim oluşumu ve o günden sonra bu iman ile ömrümü idame ettirmemi anlatan bir anımı paylaşacağım.
Sene 2014 Ocak ayinin son günleri İstanbul haznedar‘da bir mağaza çalıştırıyorum. Ocağın ilk haftası bir oğlum oldu kendisi prematüre dünyaya geldi (7 aylık) bu vesileyle kuvözde kalması gerekiyordu.
Ben de her
Öyle bağlıydım ki hiçbir yere gidemedim
Eden bulur kalmaz ki yanına
Eden bulur ve kim bilir ne düşer payına
Olur ya belki çıkamazsam yarına
Dualarım senin olsun gelme yanıma..
Öyleyse hiç gitme, ne olur! Vereceğin her kadere razıyım. Acıların en büyüğünü sen tattır bana, zehirlerin en şiddetlisini senin elinden içeyim. Ama gitme ne olur?
Beni güzel hatırla!
bunlar son satırlar...
farzet ki, bir rüzgârdım, esip geçtim hayatından
ya da bir yağmur sel oldum sokağında
sonra toprak çekti suyu...
kaybolup gittim, belki de bir rüya idim senin için.
uyandın ve ben bittim...