Şarkılar götürmez aşka
Yalnızlık çınlar sazında
Ya ısıt beni yazında
Ya da dondur ayazında
Sağ yanımda yaram var
Döndür beni soluma
Ya sevmeye karar ver beni
Ya da bırak gideyim yoluma
Yok bu şehrin mekanında
Senin anlattığın sevgili
Bir peri yüzlü görünmüş
Bir hayal olmuş sana
Nerde ne zaman bu hava çalınsa
Hoş geldi geçmişteki güzel günler
Nereye gidersen git günlük tasa
Bırak biraz da şad olsun gönüller
Beşiktaş'ta gün görmüş bir bahçede
Nisan akşamlarının en tatlısı
Sevdiceğim on dördünü sürmede
Bende gönüllerin en kanatlısı
Bir define var gitsem bulur muyum
Öpüştüğümüz ağaçlar altında
Sevmek devam eden en güzel huyum
İnsan bir kere sever hayatında
Ben değilim söz açan gelecekten
Var mı yok mu alemde bir o akşam
Hiçbir şey istemiyorum o felekten
Bir daha seninle beraber olsam.
ey canım, güzel yüzlüm
suyunda denizleri bulduğum
bilmediğim yerimdeki sancı
bana bir şey söyle güleyim
bir şey daha söyle
inandır
bir şey daha söyle istersen
beyaz olabilir
suya falan benzeyebilir
bir adaya benzeyebilir.
Ağır ağır geçmede perdelerin üstünden,
Bir hac kervanı gibi, büyük yorgun bulutlar.
Sevgiliden bir koku kalmış -veda gününden-
Şu köşede. Odamın içindeki tek bahar.
Yalnızlık, yatağımda gerilir yavaş yavaş
Yastıkta sevgilimin kumral başının yeri.
Yalnızlık; rüyaları paylaştığım arkadaş.
Saat, noktalar durur upuzun geceleri.
Bir üstüva ormanı kadar aydınlık odam,
Mehtap, perdelerimde yağı tükenmiş kandil.
Resimlerim, duvarda esniyen birer adam,
Gece, göz yaşımı sildiğim siyah mendil.