Serpil
@sepox
Marmara Üniversitesi
“Bütün mümkünlerin kıyısında”
Lisans
6 Ocak
14 okur puanı
Aralık 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Tehlikeli olan hata yapmak değil, insanın bakış açısını hiçbir olgunun onları değiştiremeyeceği bir zırhla kapatmasıdır.
Sayfa 24Kitabı okuyor
Ülkeler çağımızın en acil sorunlarını çözme konusunda çok az adım atıyor ve böylece, bizleri kutuplaştıran, birlikte konuşma ve düşünme becerimizi, sorunların üzerine gitme isteğimizi daha da körelten öfke ile güvensizlik duygularını körüklemeyi sürdürüyorlar.
Sayfa 17Kitabı okuyor
Bir toplum, yapısı açıktan yapay bir hal aldığında, yani yönetici sınıfı işlevini yitirdiği halde güç kullanarak veya hileyle iktidarda tutunmayı başardığında totaliterleşir. Böyle bir toplum, varlığını ne kadar uzun sürdürürse sürdürsün asla hoşgörülü olamaz, düşünsel istikrara kavuşamaz.
Sayfa 41Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Bu, benim insanlara son yakınlaşma çabamdı.
Sayfa 14 - İthakiKitabı okudu
Baş, “Canavarın avlanıp öldürülebilecek bir şey olduğunu sanmak da nereden aklınıza geldi!” dedi.
“Sen biliyordun, değil mi? Sizlerin bir parçası olduğumu biliyordun? Sizlere öyle yakın, öyle yakın öyle yakınım ki! Her şeyin bozuk gitmesinin nedeniyim ben. Bunu biliyorsun, değil mi?”
Sayfa 175Kitabı okudu
Tam o zaman da maliye durmuştur, ilim, ihtisas ve tecrübe, Mustafa Kemal'e hükmünü söylüyor:
- Hazine'de para kalmamıştır, bulmak ihtimali de yoktur.
İlim, ihtisas, tecrübe... Büyük kelimeler, büyük ve korkunç! Verdiği kararda şu: Türk milleti istiklalini ödeyemez!
Sayfa 84Kitabı okudu
Her şeyi kolay düşünüp ferahlamakla beraber, gene her bıraktığımız ölü için ümitsiz bir keder duyuyorum, insan kum üstünde şehit bırakmaya dayanamıyor, çünkü ne mezarı, ne izi kalıyor. Bir denizde bile insan bu kadar kaybolabilir.
Sayfa 114Kitabı okudu
Konuşmaya ne lüzum vardı? Bütün güzel laflardan ve hoş insanlardan sıkılan bu mahlukları, birbirlerinin sessiz mevcudiyeti, yorgunluk verecek kadar doyuruyordu.
Sayfa 146Kitabı okudu
Neydi bu içinden çıkılmaz meseleler? Neydi bu mavi göğe veya sevgili bir yüze bakmayı zevk olmaktan çıkaran hisler ve üzüntüler?..
Sayfa 81Kitabı okudu
“Kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım.”
Sayfa 124Kitabı okudu
Şaştım, senin hançerin bu kadar mıydı
Varmadı yüreğime
Sayfa 78Kitabı okudu
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Sayfa 27Kitabı okudu
Demiri nasıl tavında dövmek gerekiyorsa, çekiç darbelerini nasıl soğutmadan indirmek gerekiyorsa, her kelimeyi de öyle tam zamanında söylemek gerekiyordu. O anı geçirince söz soğuyor, katılaşıyor, insanın yüreğine taş gibi oturuyor ve bu ağırlığı kaldırıp atmak hiç de kolay olmuyordu.
Sayfa 79Kitabı okudu
Para ölümü zehirlerse, ölümden bir tek öfke çıkar. Tabutların üzerinde insanlar dövüşür.
Sayfa 24Kitabı okudu
Başkalarının niteliklerini ve özelliklerini taklit etmek, başkalarının kıyafetlerini giymekten çok daha onur kırıcıdır. Zira bu, insanın kendi değersizliğine ilişkin yargının kendiliğinden ifade bulmasıdır.
Sayfa 17Kitabı okudu
“Sadece sevdim seni. O kadar çok sevdim ki bırak senin gibi capcanlı bir kadının kalbini, taşı bile eritmeye yeterdi aşkım.”
Sayfa 207Kitabı okudu
Zor nefes alıyordu; sanki kalbi kanını bütün vücuduna değil de sadece boğazına pompalıyordu; boğulacak gibiydi.
Sayfa 76Kitabı okudu
“Denizin ortasında susuzluktan ölmekte olan bir adam gibiydim.”
“Kötülük,” dedi Simyacı, “ İnsanın ağzından giren şeyde değildir. Kötülük oradan çıkandadır.”
Sayfa 138Kitabı okudu
Gözümüzün önünde büyük hazineler olduğu zaman asla göremeyiz onları. Peki, neden bilir misin? Çünkü insanlar hazineye inanmazlar.
Sayfa 157Kitabı okudu
Aksini düşünmene rağmen dünyanın işlediği bu en büyük suça ortak olacak mısın, olmayacak mısın? Çünkü itiraz etmeyen, karşı koymayan herkes suç ortağıdır.
Sayfa 32Kitabı okudu
Tek bildiğim, Tanrı’nın beni sıcak kandan ve sinirlerden yarattığı. Evet! Bir organik doku eğer canlıysa her türlü uyarıya karşı tepki vermelidir. Benim yaptığım da işte budur! Acıya karşı bağırarak, gözyaşlarımla cevap veririm. Yapılan alçaklıklara öfkeyle, iğrençliklere ise tiksinti duyarak tepki gösteririm. Bana göre bu, hayatın ta kendisidir.
Sayfa 38 - İş bankasıKitabı okudu
“Bağlılık, düşünmemek demektir, düşünmeye gerek duymamak demektir. Bağlılık bilinçsizliktir.”
Sayfa 64Kitabı okudu
Eleştiri herkesin fazlasıyla sahip olduğu bir hizmet türüdür. Herkes eleştiri stokuna sahiptir ve istensin ya da istenmesin bedava dağıtırlar.
Sayfa 203 - altın kitaplarKitabı okudu
“Gözlerini mucizelerle doldur, hayatı on saniye sonra ölecekmişsin gibi yaşa. Dünyayı gör. Fabrikalarda üretilen veya bedeli ödenen herhangi bir rüyadan fantastiktir o. Garanti isteme, güvenlik isteme… öyle bir hayvan hiç olmadı. Olsaydı bile her gün, bütün gün bir ağaçtan baş aşağı sarkan, hayatını uyuyarak geçiren büyük tembel hayvanla akraba olurdu. Bunun canı cehenneme… ağacı sars ve o büyük tembel hayvanı kıçının üstüne düşür.”
Sayfa 185Kitabı okudu
Artık ayrılma vakti geldi çattı, ben ölmeye, sizler de yaşamlarınızı sürdürmeye gidiyorsunuz. Hangisinin daha iyi olduğunu sadece tanrı bilebilir.
Sayfa 63 - iş bankasıKitabı okudu
Belki de yüreksizlerin asıl cezası budur: gerçeği iş işten geçtikten sonra, artık yapılabilecek hiçbir şey kalmadığında görmek,anlamak.
Sayfa 457Kitabı okudu
