Şeker Portakalı okumak için geç kaldığımı düşünüp üzüldüğüm bir kitaptı. Kitabı 29 yaşında okudum ve aslında belki de anlamak, hissetmek için en uygun zaman olduğunu gördüm .
Küçük bir çocuğun uğradığı haksızlıkları , hayal kırıklıklarını , tüm erişkin dertleriyle küçük yüreğiyle başa çıkmaya çalışmasını , hayallerini okuyoruz . Yaşadıklarının ruhunda bıraktığı izler çok etkileyici bir şekilde anlatılmış . Belki de çocukluğumuzda hissettiklerimizi hatırlayıp kendi çocuklarımızı yetiştirirken onlarda bırakıcağımız izleri anlamamızı sağlayan en güzel kitap .
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022229,6bin okunma
Geç olmadan kendimi çekmek, şu üstün ahenkten tamamen vazgeçmek niyetindeyim . O iğrenç yerde öcü alınmamış gözyaşları döküp göğsünü yumruklayarak, “Tanrıcığı”na yalvaran yavrunun tek gözyaşına değmez bu üstün ahenk ! Değmez , çünkü çocuğun gözyaşlarının hesabı sorulmadan kalıyor. Karşılık olmalı , yoksa kutsal ahengin anlamını kavramak mümkün değil. Ama neyle ödenebilir bunlar ? Var mı böyle bir şey ? Bir öç mü sadece? Öcü ne yapayım ben , canavarlar cehenneme gidecekmiş ; cehennem , yaptıkları kötülüğü, mahvettikleri hayatı geri getirebilir mi ?
Diyelim ki ölümsüz ahengi sağlamak için acı çekmemiz gerekiyor, kabul. Ama çocukların ne ilgisi var bununla, lütfen söyler misin bunu bana? Onların hayatta acı tatmak, ıstırap çekmek pahasına ahenk satın almalarına ne gerek var?