Doğanın karanlık doğurganlığını istiyordum; rahmin derin kuyusunu, sessizliği ya da ölümün karanlık sularının kıyıya vurmasını. Acımasız gözün aydınlattığı gece olmak istiyordum; yıldızlarla, süzülen kuyruklu yıldızlarla bezeli bir gece. Geceye ait olmak; ürkütücü bir biçimde sessiz, aynı anda hem kavranamaz hem de anlaşılır olmak. Bir daha asla konuşmamak, dinlememek, düşünmemek. Hem kapsanan hem de kapsayan olmak. Merhamet yok, şekat yok. Sadece toprağa ait bir insan olmak; bir bitki, bir solucan, bir nehir gibi.
"İki Nehir," dedi Rand. Bir dostun hayatını kurtarmak ona ihanet sayılmazdı. "Onu son gördüğümde, iyi insanlar, dostlar arasında yola çıkıyordu. Sessiz bir yerdir İki Nehir. Güvenlidir."
Reklam
«Her olayın acısına sığınmanın anlamı yoktu, olan şeylere sinirlenmenin, çünkü gerçekler elbisesindeki büyük bir yırtıktı, yine şeylerin aslını gösteren sessiz ok, kuruyan ve çıplak yatağını gösteren bir nehir.»
Sayfa 160
448 syf.
·
Not rated
·
Liked
TANRI'NIN UNUTULAN ÇOCUKLARI CRAIG SILVEY 448 SAYFA "Pencereme gelmişti. Nedenini bilmiyorum ama gelmişti işte. Belki başı dertteydi. Belki de gidecek başka yeri yoktu..." Sevgili Bahar , Melek ve Ebru ile güzel bir ortak okuma yaptık. Uzun zamandır okunmayı bekleyen bir kitaptı, sayelerinde okumuş oldum. Teşekkür ederim kızlar.
Tanrı'nın Unutulan Çocukları
Tanrı'nın Unutulan ÇocuklarıCraig Silvey · Martı Kitabevi · 20216.2k okunma
Bitti yolculuk. Ama prangasındayım henüz bütün uzaklıkların, hiçbir kuş taşımamış beni sınırların ötesine, denize akan hiçbir nehir, sürüklememiş aşağılara bakan yüzümü, ne de gezinmek istemeyen uykumu kucaklamış... Biliyorum, şimdi daha yakında dünya, ve sessiz.
Peki ya insanlar? Kaliforniya meyve bahçeleri de parathionla ilaçlanmışlardı, bir ay önce ilaçlanmış olan yapraklara dokunan işçiler baygınlık geçirerek şoka girdiler, ancak çok yoğun tıbbi bakımla ölümden kurtuldular. Indiana'da hala ormanlar ve tarlalarda koşuşturan, nehir kenarlarını araştıran oğlan çocuklar var mı? Eğer varsa; el değmemiş bir doğayı araştırdığı kanısında olan herhangi birinin zehirli bölgeye girmesini kim engelliyor? Dolaşırken, bütün bitkileri öldürücü filmle kaplanmış tehlikeli bölgeye girmek üzere olan masum kişilere, girmek üzere olduğu bölgede ölüm tehlikesi olduğunu söyleyecek ihtiyatlı nöbetçi kim? Böylesine korkunç bir tehlike olmasına rağmen, çiftçiler hiç te gizlemeksizin, karatavuklara karşı bu gereksiz savaşlarını sürdürmektedir.
Reklam
ağzımda yapışıp kalmış tüm bu seslerle uyanırım her sabah. sessiz kalırım bir taş kadar.
-Yat Ve Uyu!..- syf. 70-71
Bu karanlık, bu uzun kış gecelerinde... Soğuk, buzdan bir perdeyle süslerken camı, Dolaşırken birçok siyah gölge odamı, Damarımda kurşunlaşıp donarken kanım; Yine seni düşünmekle geçer zamanım... Bu kimsesiz... Bu mahzun kış gecelerinde... Serpilirken pencereme avuç avuç kar... İçerimde hicranlardan bir nehir akar... Karların da lambam gibi rengi
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Özkan Abi'nin Ardından
Şimdi düşünüyorum da, keşke yaşarken sana bunları söyleseymişim... Yani ne kadar önemli olduğunu bu topraklarda çalan müzik için. Senin, MFÖ'nün peşinden durdurulamayan bir nehir gibi sürüklendiğimizi... Ele güne karşı yapayalnız kaldığımızı, mazeretimiz olduğunu, zincirin kopuk olduğunu ve olduramadığımızı... Bu kelimenin her zaman sana ait
Sayfa 193 - Doğan NovusKitabı okudu
Veda Zamanı
Etraf sessiz, Ağaçlar durgun, rüzgârlar suskun... Bekliyor herkes ritmik bir saat tiktakları ile Bir nefesin daha tükenişini, Boşlukta yitişini, umutsuzca. Belki olması gerekendir Kabul edemediğimiz bu yok oluş. Ama olmuyor.
Reklam
Göz kapaklarım , kurşun ağırlığında , kapanmak için sabırsızlanıyor. Dostum ,ruhum yorgun bedenim bitkin. Bir uykuya dalmak istiyorum ,belki yüzyıllar sürecek bir uykuya… Uykunun kollarında belki unuturum bu anlamsız var oluşu. Belki kaybolurum sisli bir rüyada belkide uyanmam. Uyku , bir sığınak gibi ,karanlık ve sessiz bir sığınak , düşüncelerden ,kederden,pişmanlıklardan uzak bir sığınak. Uyku bir nehir gibi, beni bir bilinmeyene taşıyacak bir nehir.belki de o bilinmeyende, aradığım huzuru bulacagım. Uyku , bir ölüm gibi soğuk ve karanlık bir ölüm, belkide o ölümde sonsuza dek dinlenebileceğim, Dostum uyumak istiyorum .bir yüzyıl,belkide daha fazla. belkide uyandığımda ,dünya bambaşka bir yer olacak.belkide ben bambaşka bir insan olacağım
Gözlerim yuvalarından fırlamaya çalışı- yordu. Onları zor tuttum. —Bu ne kılık Fahri! Boyun mu kısaldı, elbiselerin mi büyüdü? —Şşşşt! Sessiz ol Fikri. Annem evde yokken hayalimdeki 'ben'i ortaya çıkarıyorum.
NEVRUZ BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN ! AÇMA GÖZLERİNİ / ADNAN YÜCEL Bir yaş günü göl kıyısında sessiz Mum ışıkları oynaşırken yüzünde Hiçbir göl ve nehir sığmıyor yüzüne Yüzüne
714 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.