• Kitabı bir solukta bitirdim desem yalan olmaz. Sanki bir film izliyormuş gibi hızla aktı sayfalar, asla elimden bırakamadım. Ve sonunda katilin kim olduğunu anladıktan sonra aklımdan geçen şey tekrar okumalıyım oldu.
• Farklı, güzel bir kurgusu var. Dinamiği hiç düşmüyor.
• Çocuk tacizi, istismar, mülteci sorunu, organ mafyaları gibi konulara da değinilmiş. "Kötüler gider ama kötülük kalır. Eğer insanların neden kötülük yaptığını anlayamazsak, nasıl önlenir ki bu musibet?"
• Kitabın ismi ise; "Sevinç çığlıkları değil bunlar, acı dolu haykırışlar. Kırlangıçlar göç sırasında denk geldikleri bazı fırtınalarda ölürlermiş. Göçü başarıyla tamamlayanlarsa, geldikleri ülkenin sıcak gökyüzünde yolda kaybettikleri arkadaşlarını anımsayıp acıyla çığlık atarlarmış." Kitap boyunca o acı dolu haykırışlar yankılanıyor kulağınızda.
• Genel olarak konusu aranan bir seri katil üzerinden gidiyor: Körebe! Kitap boyunca sanki herkes hem körebeymiş gibi, hem değil gibi.
Sonunda şaşıracaksınız!