Sonu belli olan ama yine de okumak için can attığınız kitaplar vardır ya... İşte Bin Öpücük de öyle bir kitap. Sonunu bile bile okuyup ağlamanıza asla engel olamayacağınız. Evet konusu çok farklı değildi, tahmin edilemez değildi.. Ama tüm bunlara rağmen kitabın çok ayrı bir enerjisi var. Kitap sizi içine çekmiyor kitap sizi içine hapsediyor. Bir oğlan ve bir kız... Ve onların inanılmaz aşkları.
Rune.. sen. ne kadar mükemmelsin...
Ve Poppy senin hayat enerjin, yaşamı böylesine sevişin, bu kadar hayat dolu olman.. Eğer aşk türünde ki kitapları okumayı seviyorsanız bu kitap içinize işleyecek. Bu kitabı hemen alıp okumalısınız.. gerçekten anlatamıyorum. Kitap içimde bir yerlere dokundu.. Öyle basit hemen unutacağım bir dokunuş değil bu.. çünkü yaşamak güzel şey ve onun değerini bilmemek.. güneşi hissetmek güzel şey onu gerçekten hissetmek.. dilek fenerinin, kiraz çiçeklerinin ve öpücüklerin farklı bir anlam kazandığı bu kitap okuduğum en iyi aşk romanıydı. konusundan değil, hissettirdiklerinden.. önemli şeyleri anımsattığından.. çünkü geçenlerde "yaşamak güzel mi?" sorusuna "bazen" yanıtını veren ben bu kitaptan sonra cevabımdan pişman oldum.. yaşamak gerçekten çok güzel...