Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Yağmur/ Nurullah Genç İçimde hicranınla tutuşuyor nağmeler Sendedir eskimeyen cevheri efkârımın Nazarın ok misali karanlıkları deler Bu değirmen seninle dönüyor; ahenk senin Renkleri birbirinden ayıran mihenk senin Akademisyen, Şair Nurullah Genç'in okuduğum üçüncü kitabıydı Yağmur; Öncelikle Yazarımızı buradan tebrik ediyorum kalemine,
Yağmur
YağmurNurullah Genç · Timaş Yayınları · 20192,394 okunma
Şöyle böyle bir söz şanına gel de sen de böyle bir söz söyle Söz erbabı tamamiyle malum; işte kalem, işte Rum ülkesi Kem vadisini gördün mü, bu yeri Divan yolu sanma Hatta parmağını öyle uzatma, beş beytine bir beyitle nazire söyle. Onu az vakitte söylediysem de bu, çiğlik alameti değildir Nice padişahlar, nice yoksullar gördük ki babalar onları bir anda yapar Söz hazinesinde yeni bir tarz gözettim; o hazineyi de ben açtım, ben tükettim
Sayfa 227 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hikaye burada bitti; bundan ilerisi görünmez O ölümsüz ebedi dini Allah'a yüzlerce hamdü senalar olsun ki söz, sükût âlemine erdi Geçmişlerin tarzından ileriye geçtim, bir başka lügatle konuştum.
Sayfa 226 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
Çünkü Aşk, Hüsn'dür, Hüsn de Aşk'ın tıpkısıdır: Sense yanlış bir yol tutmuştun Birlikte dedikodu yoktur; o zanda olmayacak şey bulunmaz. Yürü, şimdi o melek yüzlüyü gör; o değer biçilmez güzelliği, Hüsn'ü seyret. Seyret de bütün gizli şeyler ortaya çıksın; evvelce göz önünde olanlar da gizlenip gitsin.
Sayfa 225 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
Derken, ansızın onun sarayı belirdi; padişaha layık, eşsiz örneksiz bir köşktü Özellikle gizlilik perdesiyle örtülmüştü; şüpheden de, şüphesizlikten de arınmıştı.
Sayfa 221 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
Bir sözle gönül goncası açıldı; bir mumla toplantı yeri aydınlandı Bir taraftan kimyayı elde edeceği haberi, öte yandan eşi bulunmaz Hüsn'e kavuşmak ümidi...
Sayfa 214 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Zayıflık onu o kadar yıpratmıştı ki bir ışıktı sanki fakat ölü bir ışık Kıpırdansa havaya karışır, yok olurdu; mırlansa sese karışır giderdi. Kim onu bu halde görse, varlığın, yoklukta olduğunu ikrar ederdi.
Sayfa 211 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
Derken ansızın mana kapısı açıldı; o tek Aşk, baktı gördü ki... Durak, gene o evvelki durak, yer gene o tılsımlı kale
Sayfa 205 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
Aşk her resme dikkatle baktı; Hüsn'ü anıp ayrılıktan ah etti. Gayret, ata bin, bu kalede kalma, yürü dedi Benzeri olmayan Aşk, ata bindi, yolu göğe döndürdü, atını koşturdu. O yolu almaya koyuldu; bir anda bin aylık yol alıyordu.
Sayfa 203 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
O yolu ecelden önce geçti. Matem sarayı geride kaldı Ateş denizinin üstünde mumdan gemiler olduğundan; başa gelecekleri önceden işitmişti. Ansızın yolunun üstüne şimdi; o ciğerler yakan ateş deryası çıkıverdi Mumdan gemiler meydana cıkararak bir nice dev, o denizi yurt edinmişti.
Sayfa 195 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yarabbi bu ne bekleyistir: Bu ne biçim zamandır ki geçmek bilmez? Hep gussa, hep dert, hep elem bu; bir duysam, bu ne şiveli sevgilidir? Buluşmak, kavuşmak gibi bir meramı yok mu?
Sayfa 183 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
Düşkünlüğün üstesinde bir de gam gelip çattı: Yollarına Gam harabesi cıktı. Önce anlatılan, o her adımı bir ümitsizlik çukuru olan o yola düştüler.
Sayfa 175 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
Allah yardım eder de geçer; Kalb şehrinin suyunu içersen Oradaki kimyayı elde edip buraya gelirsin; işte Hüsn burada; gel ona kavuş.
Sayfa 167 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
O şehirde kimya olurmuş, ama yolda da çok belalar varmış Bedeni nakışlarla bezenmiş olan bin başlı ejderha ile Ateş denizinde yüzen mum bir gemi varmış
Sayfa 165 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
Aşk başına neler gelecek anladı; sözle savaşmayı bıraktı. Buyurun dedi; ne hizmet istiyorsunuz, bundan böyle ben varım; işte bela ve mihnet
Sayfa 165 - Dorlion YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.