Günün şükrünü, yarının duasını fısıldadı arşa. Görünmez arş Yaradan'ın kudretiyle doluydu. O kudretten nasiplenmek için sürdü duaların kırıntılarıyla bezenmiş ellerini yüzüne.
Sayfa 18 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Gülmek için bir sebep istiyordu dudaklarım. Kalbim atmayı hak etmek için bir mana arıyordu. Ellerim ben daha düşünmeden açılıyordu arşa doğru. Bir olana, Tek olana sunuyordum kendimi. Bomboş ve kimsesiz olan umutlarımı ona bağlıyordum. O varsa yaşamak için umut vardı.
Sayfa 11 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Umursamak istemiyorum. En azından bu kadar çok... Umursadığım zamanlar da bunu gösterme cesaretim olsun istiyorum. İlerlemeyi durdurmak için. Ama umursadığımı göstermeyecek kadar çok umursuyorum. Bitmeyen bir savaş bu. Asla kazanamıyorum. Ne olunca kazanılır onu bile bilmiyorum. Öyle yorucu ki...
Sizede tanıdık geldi mi
Annem böyledir,Günnur'cuğum.Bekarsındır evlen der,evlenirsin çocuk der, çocuk yaparsın ikincisi der.
Sayfa 281 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Gözleri,cenneti çağrıştıran kadınım...
Ne güzel geldin,ne güzel sevdin beni.
Oğuz
Sayfa 275 - Dokuz YayınlarıKitabı okudu
Sahip oldukların azsa onları olduğundan daha anlamlı görme eğiliminde oluyorsun sanırım.
Sayfa 19Kitabı okudu
Duygularını gizleyen bizden değildir : )
Şimdi gülüyor musun yine, o duygularını gizleyen dudaklarınla?
Sen gülümse azizim. Gülümse ki, huzur dolsun kederli sokaklarıma.
“Dünyayı güzel yaşa ki, ahiretin güzel olsun.”
" Susma! Suskunluğun yangınların, acıların ve kederin habercisi...."
O şehit cenazesinde sallanan bayrağa bakarsın. O bayrak için kaç yiğidin kan döktüğünü, kaç arkadaşının şehit olduğunu hatırlarsın. Son olmadı, son olmayacak dersin!!
