Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
şeyma
şeyma
@seymates3
yaşamakta ısrar ediyorum
pdr
konya
3 Şubat
50 okur puanı
Nisan 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
tatlı rüyalar
Alper Canıgüz’le tanışma kitabımdı Tatlı Rüyalar. Karakter sayısının çokluğu zaman zaman okumayı zorlaştırsa da kurguyu çok beğendim. Bu kitabı okuyan kişi değil de yazan kişi olmayı isterdim. Çünkü bana göre yazarken aşırı eğlenmiş olmalı Alper Canıgüz. Okurken de eğlenceliydi tabii.
Bu kitapta sevdiğim çok karakter oldu. Ama en çok Profesör Olcayto Fişek’i okumayı sevdim. Hem psikolojiyle ilgili güzel bir tartışma ortamında bulunmama olanak verdiği için hem de kafasının içindeki düşünceleri okumak çok zevkli olduğu için. Onun dışında sınıftaki öğrencilerden Akın’ı, paralel evrendeki başrol Hector’u ve Şevket Hakan Tunçel’i sevdim.
Okuması güzel, akıcı bir kitaptı. Yolda giderken, gelirken okudum çoğu zaman. Okumakta zorlanmadım, kurgu içine çekiyor çoğu ortamda. Absürt mizah sevenlere öneririm. sevgiler.
Dorian Gray’in Portresi
Sonu tahmin edilebilen kitapları pek sevmem normalde ama bu kitap sonunu çok önceden tahmin etmeme rağmen heyecanlandırdı beni. Benim için bu kitap iki kısma ayrılıyordu, Dorian’ın dönüm noktası diyebileceğimiz olayın öncesi ve sonrası olarak. O geçiş kısmını okumakta biraz zorlandım. Onun dışında çok etkilendiğim bir kitap oldu.
Kitaptaki alıntılar, karakterler, olaylar hepsi çok iyiydi. En sevdiğim karakter ise birçok kişinin aksine Lord Henry oldu. Nedensizce ilk andan beri kendine çeken bir yanı vardı. Tehlikeli bir çekiciliği olması beni de etkiledi sanırım. Hiçbir zaman silik karakter sevmediğim için Basil’e karşı bir sempatim oluşmadı maalesef. Dorian ise benim için yaşaması gerekenleri yaşayıp karakter gelişimini tamamlayan, büyüyen bir karakter yalnızca. Ona kızmıyorum ama üzülmüyorum da. Sürekli olarak başkalarının gölgesinde yaşayıp, suçu başkalarına atmak bana doğru gelmiyor. Bu yüzden zekasıyla, etkileyiciliğiyle favori karakterim Lord Henry oldu. Onda sevmediğim yanlar da oldu tabii ama genel manada ayakları yere basan, baskın biri olması diğerlerinin önüne geçmeye yetti. sevgiler
Uçurtmayı Vurmasınlar
Tarihe olan ilgimden dolayı 12 Eylül zamanları da hep ilgimi çekmiştir. Daha önce de bu dönemi okumuş, izlemiş, dinlemiştim ama ilk kez bir çocuğun gözünden görme şansına eriştim. Bakış açım genişledi.
Kitapta Barış adlı bir çocuğun hapishanedeki yaşamı mektuplar üzerinden anlatılıyor. Barış’ın hiçbir ideolojiyi bilmeden yalnızca büyüklerinden gördüğü iyi-kötü örnekleriyle hapishanedeki olaylar hakkındaki düşünceleri beni etkiledi. Çocuksu bir dille yazıldığı için de oldukça sevimli buldum. Hani hep deriz ya ‘çocuktan al haberi’ diye, oradaki insanların yapıp ettiklerini de çocuğun gözünden görmek aynaya bakıp özeleştiri yapmama sebep oldu diyebilirim. En çok etkilendiğim kısım ise hapishaneden kaçanları vurdukları için Barış’ın uçurtmayı vurmamasını istediği kısım oldu;
“Bak, uçurtma kaçmış!”
“Hani bakayım! Nereden kaçmış?”
“Bizim göğümüzden kaçmış. Ama sakın onu vurma!”
Özetle, benim için kısa ama etkisi uzun sürecek bir kitap oldu. Zaten çok kısa olduğundan bir oturuşta okuyup bitirdim. sevgiler.
Okur Takip Önerileri
İntibah
Öncelikle kitabı beğendiğimi ve tavsiye edeceğim bir kitap olduğunu söyleyerek giriş yapayım. Kitap ilk edebi romanımız olduğu için bazı duygu eksiklikleri, uzun betimlemeleri var tabii ama ilk olduğu için tolere edilebilir. Kitapta en sevdiğim şey ise her bölümün başında bulunan beyitlerdi.
Ben incelememi karakter gözlemlerimle devam ettirmek
