Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sezin

“Özgür olmayan ekmek acıdır. Barış yalnızca karın tokluğu değildir. Sevmek eşit ilişki gerektirir. Susan insan yalan insandır. Korku, hiçbir şeyi çözemez. Emek, karşılığını almazsa belkemiğini yitirir. Geleceği ancak ayağa kalkmış insan kurar…”
Sayfa 125 - Kırmızı Kedi, Emeğin Onur ŞöleniKitabı okudu
Reklam
“Suyu sevmeyen insanın, rüzgârı anlamayan, gökyüzünde bir bulutu olmayan insanın gideceği uzaklık, olsa olsa kendine sızan çaresizliktir. Yaşlı bir kadının hüznünü duymazsanız, bir genç kızın saçlarında çarpan kalbini nasıl göreceksiniz? Evlere neden pencereler açıldığını düşündünüz mü hiç? Dünya yokmuş gibi yaşamaktan büyük yoksulluk olur mu? Güvenlik duygusu, kasım ayında bir top nergisle çalabileceğiniz bir kapınız olmasıdır; hesabını şaşırdığınız para, çelik kapılar, ömrünüzü değersiz bir nesneye dönüştüren eşyalarınız değil. Kendinize alınıp satılmaz bir armağan verin, gidin bir sabah çayırların türküsünü dinleyin. Tarla kuşlarının şakımasını bilmezseniz, aşkınızı hangi kanatlı sözlerle gökyüzüne yazabilirsiniz? Su içerken suyu düşündünüz mü hiç; yıldızlar gecenize ne katar; güneşle birlikte neler uyanır bir kentin varoşlarında? Şarkıları bin yıldır ölümü ve ayrılığı söyleyen bir ülkede siz gerçekten özgür müsünüz? Birbirinize bu kadar benzemek canınızı sıkmıyor mu? Gelin, hazır yağmurdan bir bahaneniz varken, duvarlarınızdan izin alın bir kerecik, ağaçlar, kuşlar, gün ışığı, rüzgâr ve toprağın o büyük şölenine bir sigara içimi olsun konuk olun. Kim bilir, eşit ve özgür ilişki hakkında bir kıpırdanma olur aklınızda…’
Sayfa 46 - Kırmızı Kedi, Okyanusu Gösteren SuKitabı okudu
“Bizim geçmediğimiz sokakların hikâyesi yoktur.”
Sayfa 59 - Kırmızı Kedi, Akıl Bütün ÖzgürlüğünüzKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Ayrılık, zorunlu ya da gönüllü, bir kopuşu, bir acıyı, kimi durumlarda bir vefasızlığı ve ihaneti imlese de, içinde daha geniş bir yaşama potansiyeli taşıyan bir insanlık halidir. Hepimizin belki de acıyla özgürleştiği, geçmişin değerini bulduğu, geleceği büyüttüğü bir beşinci mevsimdir.”
Sayfa 60 - Kırmızı Kedi, AKıl Bütün ÖzgürlüğünüzKitabı okudu
“Elbette gerçektir bizde sürdüğü için, elbette gerçek değildir yaşanan zamanın dışına düştüğü için. Anılar… Günde kim bilir kaç kez gidip gidip geldiğimiz, alın kırışığımızda saklı dünyamız. Bugünümüzü biçimleyen, yaşamın içimizde ve dışımızda süren tortusu. Kaç kişiyle paylaşılırsa paylaşılsın herkese özel olan duygu. Bir daha yinelenemez olan. Yaşarken seçip istemesek de sonradan sahiplendiğimiz, durdukça değerlenen yaşantı parçacıkları. Kimi gün kederle, kimi gün hızla kirpiklerimize takılan geçmiş zaman ölüleri. Bizim ömrümüzü, öznel tarihimizi oluşturan ayrıcalığımız. Akıp giden zamanı bize gösteren, dönüp dönüp kendimizi seyrettiğimiz ayna.”
Sayfa 38 - Kırmızı Kedi, Anılar Gerçek MidirKitabı okudu
Reklam
“Şiddetin coğrafyasında elbette gökyüzü bir lükstü ve ancak yağmur yağınca anımsanıyordu. Gittiği en büyük uzaklık evinden işi olanlara, ne aşk, ne özgürlük, ne barış anlatılabilirdi. Seni korumak için karşı durdum tüm bunlara. Dünyayı senden geçirerek sevdim. Geri çekilmem yakışmazdı seni sevmeme.”
Seni Korumak İçinKitabı okudu
“Yüzünü korkusuzca yağmura tutan birisini görmedim yıllarca.”
Gece IşıklarıKitabı okudu
“Sevmeyi özledim biliyor musunuz? Kayıtsız şartsız bir gülüşü. Olur olmaz yerde ağzıma bir öpücüğün konmasını. Bir doğruya sevinmekten çok bir saçmalığa gülümseyebilen hoşgörüyü. ‘Nerede kaldın’ ayazını değil, 'hoş geldin’ iyiliğini. Hiçbir şeyle yatışmayan yürek telaşını. Kapı zilleriyle telefonlar arasında tükenmeyi. Geceyi bir hayal hazinesine çeviren uykusuzluğu. Bir gövdenin önünde diz çökmeyi. Kendimi severek yürümeyi kalabalıkta. 'Göğe bakma duraklarını’ özledim. Yağmuru kirpiklerden içmeyi. Yumruk kadar bir yüreğe dünyayı sığdırma hünerini. 'Sana sevinç verdiğim sürece ben buradayım’ zenginliğini özledim. Otobüs terminallerinin ayrılıkla dönüş karışımı kokusunu özledim. Otel odalarının insanı bir yaprak gibi incelten kederini. Başka kentlere vuran rengini güneşin. Başka sokakların telaşıyla çoğalmayı. Dünyayı yudum yudum aşka çeviren yalnızlığı…”
Sayfa 19 - Kırmızı Kedi, Herkesi Vuran BumerangKitabı okudu
“İstekleriyle gerçeği örtüşen insanın öyküsü bitmiştir.”
Sayfa 83 - Kırmızı KediKitabı okudu
“Güzel mi, acı mı bilemiyorum, dedi, ne kadar kötü olursa olsun herkesin geçmişi, cenneti oluyor bir süre sonra…”
Sayfa 25 - Kırmızı Kedi, Göz Ardı Edilebilecek ResimlerKitabı okudu
Reklam
”‘Farkında mısınız bilmem, kimse kendi acısını bile duymuyor artık. Kimse bir başkası için kederlenmiyor. Birbirine ihtiyacı olanlar özenle uzak duruyor birbirinden. Küçücük çocuklar bile yalnızlığın bilimini yapıyor. Dilinde bir özürle konuşur oldu insanlar. Kimse sevdiğine vakit ayırmıyor. İç çöküntünün boylarını görmek için kalabalık yerlere şöyle bir bakmak yeterli. Otobüs duraklarından cami avlularına, vitrinlerin önlerinden hastane kapılarına, birbirine sokulmuş eğreti çoğulluğun, dili ensesinden çekilmiş yüzleri, yaşamın mı ölümün mü resmidir sizce? İnsanlar yenilgisine direnecek yerde, dinsel bir tabu, bir ayin gibi ondan bir lütuf, bir erdem umarak yücelik kazanmaya çalışıyorlar. Işıklı bir su gibi geçen kalmadı sokaklardan. Balkonlardan uzaklara bakan yok. Herkes türküsünü bir reklam filmiyle değişti. Şimdi insanların yerine paketlenmiş duyguları söyleyen hazır türkücüler var. Sevinci değişen insanın acısı da değişir elbet. Öyle genişledi ki değişimin sınırları, doğrunun belkemiği kalmadı. Korkunun ve kurnazlığın pervaneye dönderdiği insanlar, sonunda kendilerini aklayacak bir maymuncuk buldular: Hoşgörü ve yenilik… Böylece bir ülke, pisliğinin üstünde tertemiz görünecek bir olanak buldu kendine. Yağmur değişir mi? Altında ıslanana ve pencereden bakana bağlı belki ama, bu rüzgârı kekeme, mavisi gördüğünden utanan gökte yağmurlar bile değişti.’ ‘Her şeyi anlıyorum da parayı kendi yerine oturtan insan, kendisi nereye oturacak. Sahip oldukları insan değil, insan sahip olduklarına değer biçebilir değil mi? Eşyaların onuru olmaz ki…’”
Sayfa 132 - Kırmızı Kedi, MaymuncukKitabı okudu
“Biliyor musun, yalnızlık insanın kendi seçimiyse iyi bir sığınak sayılmalı. İnsan geçmişe gülümseyerek bakıyorsa, başka bir umarı kalmadığındandır. Avucumuzdan usul usul sıyrılan dünyayı son bir çırpınışla sevmekten başka ne gelir elimizden. Yoksa insana acısını özleten bir gerçeklik, gerçekte ona verilmiş cezadır.”
Sayfa 95 - Kırmızı Kedi, Ayrılık BurcuKitabı okudu
“Ne tuhaf, insanın en büyük hazinesi, ona en büyük acıyı çektiren yüreğiydi ve gökyüzünü içine alacak kadar genişti. İnsan bunu ne geç öğreniyordu.”
gökyüzü öylesine genişti kiKitabı okudu
“Yalnızlığı ne kadar geniş bir alana yayarsan yay, ne kadar uzak bir zamana ertelersen ertele, acısı ve ağırlığı azalmıyor. Çünkü insan, yüreğini göğüs kafesinde yapayalnız taşıyor.”
Sayfa 31 - Kırmızı Kedi, Evler EvlerKitabı okudu
İnsanın Acısını İnsan Alır
“O da biliyordu ki, herkesin ruhunu bedeninin çarmıhına gerdiği, bırakın acıyı, sevincin bile paylaşılmadığı bir dünyada, kimse boyunu incelik ve derinlikle ölçmeye kalkmazdı. Ama yine de ‘insanın acısını insan alır’ sözüne inanıyordu bütün yüreğiyle.”
Sayfa 98 - Kırmızı KediKitabı okudu
222 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.