Nasıl olsa eğitim işe yaramaz bir şeydi. Öğretmenler de saygı göstermeye değmez kişilerdi. Herkes harcanacak paradan tasarruf etmekten memnundu. Ancak okulları kapatamazlardı. Çünkü yabancıların onlarla dalga geçmesinden çekiniyorlardı. Bu nedenle "okula başlar başlamaz üniversiteden mezun olma" hareketi olgunlaştı. Okullar eskisi gibi açıktı, üniversitelerden mezun olan öğrencilerin sayısı gün geçtikçe artıyor ama hiç para harcanmıyordu. Döngüsel eğitim evrensel eğitime dönüşmüştü. Bu eğitim olmaması anlamına geliyordu ama okullar hâlâ açıktı. Bundan daha komik bir şey yoktur.
Ne öğrendiğinin, hangi okula gittiğinin bir önemi yoktu. Eğer saraydan birini bulabilirse bir adımda en yüksek mevkilere gelebilirdi. Hem parası hem de güçlü ilişkileri olan kaç kişi olabilirdi ki?
"Kötü bir çevrenin kötü etkileri olur ama bir başka açıdan da kötü bir çevre insanların uyanmasına sebep olur."
Vegetable Lamb of Tartary
E'en round the Pole the flames of love aspire, and icy bosoms feel the secret fire. Cradled in snow, and fanned by Arctic air. Shines, gentle borametz, thy golden hair. Rooted in earth, each cloven foot descends, and round and round her flexile neck she bends, Crops the grey coral moss, and hoary thyme, or laps with rosy tongue the melting rime. Eyes with mute tenderness her distant dam, and seems to bleat – a vegetable lamb.
"Katlanmak, evet! Ben yabancı ülkelere gittim ve dünyadaki durumu biliyorum. Fakat hiçbir sorunu çözmek istemeyen bir toplumda katlanma fikri yaygındır. Katlanmasalar nasıl yaşayabilirler?"
Bir ülkenin halkı insanlığını kaybederse, ülke de saygınlığını yavaş yavaş kaybeder.