Ev iş demektir, işse ev.
Coğu kez, kadınlar da ev işini gerçek bir iş olarak görmezler. Ev işi, ev dışındaki çalışmadan çok farklıdır. Ev işinde ne ücret, ne sendika ne de grev vardır. İşyeri ile boş zaman arasında belirgin bir ayrım çizgisi yoktur, işe giriş çıkışta kart basma söz konusu değildir, iş-zaman incelemesi uygulanmaz. Bütün yaşam sürecine yayılan ev işine ancak hastalık durumunda ve tatillerde ara verilir. Ev işi, kadının bütün yaşamını kapsar. Kadın işe gitmez, uyanır uyanmaz işbaşı yapar. Ev iş demektir, işse ev.
Ev işi, değer konusunda bugün geçerli olan ekonomik anlayışın dışında tutulmakla kalmaz, bu işin somut niteliğinin de, bir başka anlamda, gözden kaçmasına neden olur. Erkekler, genel olarak, böyle bir işin yapıldığını ayrımsamazlar. Evdeki kadın, kocası dışardayken yalnız başına çalışır. Erkek eve döndüğü zaman eksiklikleri, yapılmamış şeyleri fark eder. Her gün yapılan işler göze çarpmaz; çünkü bunlar, erkeğe normal bir çevre yaratma uğraşının sonucudur yalnızca.
Reklam
İşçi sınıfından erkeklere ya da siyah erkeklere, bu gücü ancak eşitsiz biçimde paylaşma olanağı verilmesine karşın, erkek işçi, yine de, yaralanmış gururunu onaracak kırıntıları egemen sınıftan alır.
... kapitalist düzende, kadın emeği, bağımlı durumdaki bir üretim biçimini sürdürmekle kalmaz, kapitalist toplumda kadınlar da genellikle bir grup olarak erkeklere bağımlıdırlar. Kadın bilinci, bu bağımlılığı, bu ikinci sınıflığı yansıtır.
Kadını mülk, ama özel bir tür mülk olarak gören anlayış, doğrudan doğruya göze batmasa bile, bugün kırsal kesim dışında da geçerlidir. Aile içinde, erkek, hizmet alışverişine göre kadının emek gücünü sahiplenir. Evlilik sözleşmesi, karıyla mal-mülk arasındaki bağlantıyı da beraberinde getirir. Erkek, feodal düzende sahip olduğu bakım sorumluluğunu bugün de aynen omuzlannda taşımaktadır. Ayrıca, erkeğin mülkünü hor kullanma özgürlüğü de oldukça büyüktür. Evlilik sözleşmesinin koşullarını belirleyen toplumsal gücün eşit olmaması, bu sözleşmenin temelini oluşturur.
İçinde insanların huzur bulduğu sevimli, mutlu ailenin ardında yatan çarpıcı gerçek, kadın emeğinin tüketildiğidir.(...) Ailenin kadınlar pahasına korunup sürdürüldüğü kabul edilseydi, kapitalizm, bu işleri yaptırmak için başka bir yol bulmak zorunda kalırdı.
Reklam
517 öğeden 441 ile 450 arasındakiler gösteriliyor.