Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Phoebe Ash

Phoebe Ash
@shibumi3000
"Timeo Hominem Unius Libri." - Thomas Aquinas
29 okur puanı
Mart 2022 tarihinde katıldı
56 syf.
·
Puan vermedi
Panzehir
Yalnızlığı ve yabancılaşmayı; aynı bedende, farklı bir ruhla yaşamanın yarattığı uyumsuzluğun, yaşam boyu süren sorgulaması ve bu sorgulamanın saf gerçekliği ararken, belki de tam bulunduğu an, gerçekliğin zehri ile suskunluğa gömülüp gitmiş olmasının ve beyinleri sızlatan bir ölüm isteğine dönüşmesinin, karmaşıklıklar içerisine gizlenmiş bulunmayı ve çözülmeyi bekleyen bulmacası anlatılıyor bu eserde. Elinizde panzehiriniz ya da bir katalizörünüz yoksa saf gerçekliğin zehri ile yaptığınız meydan savaşını kaybediyor, özgürlüğe ulaşamıyorsunuz Kafka'nın dünyasında! Öyle bir "saf-gerçeklik" var ki karşınızda tam bir zehir! Ne bilim başa çıkabiliyor, ne büyü, ne de din! Panzehiriniz olmadan asla anlaşılmıyor, hazmedilemiyor, ve sizi yakıp yok ediyor! İşte tam da bu sebeple "özgürlük", bilimlerin en zoru olarak karşımıza çıkıyor eserin sonunda. Korkusuzluğun bile korktuğu bu derin sorgulamayı okurken değerli okuyuculara tüm "köpek ve köpeklik" ile ilgili kelime ve kavramların yerine "insan ve insanlıkla ilgili" kelime ve kavramları koyarak okumalarını öneriyorum. Belki bu sayede "kendi kişisel panzehirlerini" bulabilirler. Ben mi...? Henüz bulamadım malesef!
Bir Köpeğin Araştırmaları
Bir Köpeğin AraştırmalarıFranz Kafka · Kırmızı Kedi Yayınları · 20202,147 okunma
Reklam
104 syf.
·
Puan vermedi
Çevirisi hakkında
Yazara ve eserine asla sözüm olamaz; ama bu yayın evinden okuduğum en berbat çeviriyi diyebilirim. Almanca'dan çeviri yapmanın zorluğunu farkındayım; ama bu kadar da olmaz! Türkçe'yi de biraz bilmek gerekli!
Bir Köpeğin Araştırmaları
Bir Köpeğin AraştırmalarıFranz Kafka · Can Yayınları · 20192,147 okunma
456 syf.
·
Puan vermedi
Mutlaka
Kanaatimce tüm sosyoloji ve felsefe öğrencileri tarafından mutlakâ okunması gereken bir eser; ama biraz sabır! Öyle hemen değil, şöyle bir-iki yıl alanlarıyla haşır-neşir olup, gerekli tüm temel yapıyı oluşturduktan sonra ;).
Cemaat ve Cemiyet
Cemaat ve CemiyetFerdinand Tönnies · VakıfBank Kültür Yayınları · 201925 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
126 syf.
·
Puan vermedi
Kelebekler
KELEBEKLER Eğri oturup doğru konuşalım; ilk okuduğumda da kitabın adı bana sonunu aşağı yukarı belli etmişti. O üç kelimeden ikisi yüzünden hep! Zaten o kelimeler sihirli bence! Tam tersinin olması sağlanabilecekken ayrıntısına girmek istemediğim pek çok sebepten dolayı “genç” ve “acı” kavramları hep en şiddetli biçimleri ile yan yana
Genç Werther’in Acıları
Genç Werther’in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2019121,5bin okunma
240 syf.
1/10 puan verdi
Son!
Eh epey bir sabredip kitabı bitirdim. Ne var ki ilk kitaptan çok da farklı değil. Aynı olumsuzluklar devam etmiş. Benim gibi değilseniz (yazarımız gibi ben de yani diyeyim) yani dilbilgisi hatalarına, anlatım bozukluklarına, bilgi hatalarına, bilginin gerçek kaynaklarına atıfsızlıklara "TAKILMIYORSANIZ", hatta amacınız biraz da eğlenmekse okuyun; ama emeğe ve bilgiye saygı ve doğru bilgi peşindeyseniz bir düşünün derim! Karar sizin elbette! Aslında bu kadar yazmaya bile gerek yok; ama şunu söylemeden geçemeyeceğim: Biz okurlara verdiği öğüdü sayın yazarımızın kendisi pek tutamamış ve tekrara düşmüş görünüyor kitabında (s.48=öğüt, s.50/17-27, s.54 tekrarları vs). Başta siyaset olmak üzere Sosyal Bilimler'in hemen her alanında ve Fizik, Kimya, Biyoloj, Matematik, Evrim, Antropoloji gibi diğer alanlarda "DİSİPLİNLER ARASI" bir gezinti yapılmaya çalışılmış ama olmamış malesef. Birbirinden kopuk fikirler, birbirinden kopuk cümleler çıkarmış ortaya. E peki hiç mi yok beğendiğim bir husus?!? Elbette var. "Yaprak Dökümü"nde yazarımızın -kelime olarak bile olsa- "dipnot" (s.104/6 & 7) kavramını kullanması çok hoşuma gitti; ve sonunda bitti. Esenlikler Dilerim Saygıyla
Felsefirastyon - 2
Felsefirastyon - 2Serdal Özdemir · Luna Yayınları · 016 okunma
Reklam
310 syf.
·
Puan vermedi
Fazla uzun tutmayacağım. Felsefirastyon'un aksine kurallara uyarak yazılmış bir kitap. Kaynakçası yeterli ve doğal olarak bilgi yönü oldukça ağır basan bir kitap. Katılmadığım yönleri bulunmakla beraber, psikoloji ve psikiyatri tahsili gören öğrencilerin -en azından insanın bir yönünü tanımak adına- okumaları gereken bir kitap diye düşünüyorum. Kurgudan hoşlananlar doğaldır ki memnun kalmayabilirler; ama yapılan çakışmaların anlatıldığı kısa bölümler, hoş bir kurgu tadı vermiyor da değil.
İrrasyonel
İrrasyonelStuart Sutherland · Domingo Yayınevi · 2015505 okunma
100 syf.
·
Puan vermedi
ÖNCE NAÇİZANE ÖNERİLER ;) Elinizde bulunan bu eseri okuma yolculuğunuz sırasında (okumadan önce ya da sonra olması farketmez) sizlere yararlı olacağını düşündüğüm bazı atıflarda bulunmak cüretini gösterdiğim için umarım beni bağışlarsınız! * ÖLÜMLE BAĞLANTILI OLARAK* - Heideger'in "Varlık ve Zaman" adlı eserinde yer alan
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202245,6bin okunma
296 syf.
1/10 puan verdi
Ne Felsefe Ne Rastyon Elime aldığım bir kitap, eğer bir düşünce eseri ise ve/veya alanı ne olursa olsun bilimsel bir içerik taşıyorsa hemen kaynakçasına, dipnot ve/veya son not kullanımına ve atıf sistemine bakarım; ve zaman zaman bu kitapta olduğu gibi hayal kırıklığına uğrarım. Yazarımızın emeğini taktir ediyorum elbette; ama malesef kaynakçası
Felsefirastyon
FelsefirastyonSerdal Özdemir · Luna Yayınları · 202167 okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
Tabut ve mezar sembollerinden hareketle ölüm imgesine! Sanırım Nietzsche'nin bizi güçlendiren şeylerini hatırlamalıyım burada! Yaşam da böyledir bence! Önce güçlendirir bir şekilde, sonra da tadını çıkara çıkara, zevkine vara vara öldürür! Aslında doğduğumuz an dört elle sarıldığımız, pençesinde mücadele ettiğimiz ve sonunda bizi öldüren şey yaşamın ta kendisidir. Zavallı ölümün bir suçu yoktur! Yetmez, bizi zehirlediği gibi zavallı ölümü de zehirler yaşam denen o canavar Zola'nın bu hikayesinde! Ölümün o sıcak, samimi ve sadelik dolu güzelliğinden eser kalmamıştır bu aristokratın cenazesinde. Yaşam, insanın tek gerçek evini, tabutunu bile şaşalı malzemeler ve törenlerle kirletmiştir. Ait olduğu "tek gerçek ülke" olan mezarının girişine bile tükürmüştür yaşam; ve yaşamın tüm gücüyle kirlettiği kapıdan geçip, nihayet henüz kirletilememiş olan, ölümün güzel ülkesine ulaşır Kont! "Mösyö Kont de Virtueil artık evindeydi." (s16/28)
Nasıl Ölünür
Nasıl ÖlünürEmile Zola · Can Yayınları · 202015,6bin okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
Celladına Aşık Olmak
Severek okuduğum bir kitap oldu; ama belli bolumlerinde yaşi küçük olan okuyucularin tarihsel ve ideolojik bağlamı anlayabilmelereri için biraz arastirma yapmalari gerekecektir ki bu da ayri bir guzelliktir tabi. KISA ÖZ DÜŞÜNCE “Bizim ağa, bu köylünün donuna kadar aliyi ama köylüden acayip itibar göri. Ben bu işi çözememişem hakim bey!” (Kibar Feyzo -1978) Bence kitabın özü bu replikte yatıyor! Yukarıda anlatılan köylü ile kitapta anlatılan proleteryanın bu bağlamda birbirinden hiç farkı yoktur bence; ve her ikisinin de tembellik hakkı da yoktur çünkü her ikisi de “cellatlarına aşıktırlar” (Ömer Hayyam)1. Kanaatimce gerçek tembelliği haketmek için geniş görüşlü, olabildiğince doğmalardan arınmış, çıkar hesaplarından sıyrılmış; zihin kapasitesini, yaratıcılığını, bilgi-beceri ve kültürünü yükseltmiş, felsefeyi bile sorgular hale gelmiş bireyler olabilmek, en azından gücü ve yeteneği ölçüsünde buna gayret edebiliyor olmak gerekir. Ancak bundan sonra insan "gerektiği kadar çalışacak" ve kalan zamanını bilime, sanata, felsefeye ve kaliteli eğlenceye: “tembelliğe” ayırıp en gerekli haklarından birini kullanabilecektir. Doğru ve bilinçli çalışarak tembelliği haketmek gereklidir. Aksi taktirde tembellik hem bireysel hem de toplumsal anlamda ölümcüldür. Neleri öldürdüğüne sizler karar verin. * 1 Celladına aşık olmuşsa bir millet, İster ezan, ister çan dinlet, İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet, Müstehaktır ona her türlü zillet. /Ömer Hayyam/
Tembellik Hakkı
Tembellik HakkıPaul Lafargue · Can Yayınları · 202010,3bin okunma
Reklam
%32 (103/319)
·
Puan vermedi
Kitabı okumaya ara verdim. Sebebi tabi ki kitabın ve anlatılanların kalitesiyle ilgili değil. Sorun bende! Sanırım kullanılan kelimelerden bir kısmını ne okumaya, ne yazmaya ne de söylemeye alışkınım! Yeraltı edebiyatı okurken de aynı zorluğu yaşamıştım. Bu belki de yetiştirilme/yetişme tarzımdan kaynaklanıyordur. Her kelimeyi kabul edemiyorum işte... Tabi ki bir gün bitecek. Kimbilir belki o zaman yine yazarım.
Bedenin Güncesi
Bedenin GüncesiDaniel Pennac · Ayrıntı Yayınları · 201659 okunma