Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şiir Hanım

Şiir Hanım
@siir_hanim_
Çünkü sahibini görmediği sesleri şiir sanır insan…
Şiir Hanım yorumladı.
Hatice Erken ve Çocukları
HATİCE ERKEN o güzel kalbiyle ve güzel ÇOCUKLARIYLA birlikte 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ve 10 ili kapsayan depremde aramızdan ayrıldılar. Hakka yürüdüler. Güneş onlar için bir daha doğmayacak. Huzur içinde uyuyun. Başımız sağolsun. Mekanları CENNET olsun.
Şiir Hanım okurunun profil resmi
İlgili haber görüntüsü var mı acaba?
Reklam
Şiir Hanım bir yorumu yanıtladı.
293 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
37 günde okudu
Selam herkese! Yaklaşık iki ay evvel göründüğüm doktor bende şizofreni belirtileri olduğunu söyleyince (daha sonra göründüğüm başka bir doktor aslında hasta olmadığımı söyledi) bu kitabı okumak ve az da olsa içimde bulunduğum durumun özünü, aslını öğrenmek istedim. Bu kitapta şizofreni teşhisi konulmuş ve akıl hastanesine yatırılmış 16 yaşındaki Deborah'ı okuyacaksınız. Gerçek dünya ve onun kendi kurduğu "Yr" dünyası arasında gelgitler yaşayacaksınız. Bazı sayfalarda Sansür'ün, Lactamaeon'un, Anterrabae'nin cümlelerinin altını çizmedim değil. Bir bakıma dış dünyaya karşı güvensizlik hisseden Deborah'ın kendi yarattığı dünyasına ait hissettim kendimi. Yaşadıklarını, bazı tedavi yöntemlerini okuduğumda aslında toplumun soktuğu kalıplara sığmadığını, kurduğu cümlelerden en az diğerleri gibi sağlıklı ve 'normal' olduğunu düşündüm. Dış dünyaya güvenmiyor oluşuna ve kendi dünyasıyla kurduğu o sağlam ilişkiye baktığımda, 'iyileşmek' adına ve 'gül bahçesi' olmamasına rağmen gerçeklikle, dünyayla barışma adına verdiği savaşı duygulanarak okudum. Okurken sıkılmadım, bilakis büyük bir keyifle ve dikkatle okudum. Okumak isteyenlere, erteleyenlere tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar dilerim...
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Sana Gül Bahçesi VadetmedimJoanne Greenberg · Metis Yayınları · 202114bin okunma
Okuyan us okurunun profil resmi
Kitap yorumunuzu okuduğumda eski bir arkadaşım geldi aklıma,şu an kendisi rehabilitasyon merkezinde. Oysa tanıdığım en zeki insanlardan bir tanesiydi. Fakat kendisine küçük yaşta şizofren teşhis konmuştu. Uzun yıllar onu daha da hasta eden ilaç tedavisi kullandı. Hatta girdiği memurluk sınavında kendisinden beklenmediği halde epey yüksek puan alıp devlet memuru oldu. Fakat onu ve hastalığını anlamayan sıvı fikirli bürokrat ve idareciler yaptıkları baskılar sebebiyle onun istifa etmesine sebep oldular. Ekonomik özgürlüğünü ve ailesine yaptığı desteği de kaybedince ailesiyle arası iyice açıldı ve neticede önce akıl hastanesine oradan da rehabilitasyon merkezine yatırıldı. Oysa daha önce de dediğim gibi tanıdığım en zeki insanlardan biriydi. Aynı anda birden fazla kitap okur kendi kendine birkaç dil öğrenmeye çalışırdı. O da benim gibi binlerce kitap okumuştu. Belki de en çok ortak noktamız buydu. Kitaplar hakkında uzun uzun konuşur sohbetler eder, gerek yazarları gerek eserler ve gerekse kahramanları hakkında fikir alışverişinde bulunurduk. Oysa şimdi benimle bile irtibat kurmasına izin verilmiyor. Kaldı ki ailesi etrafında kendisine iyi gelen bir iki kişiden biri olduğumu söylemişti. Sizin yazınızın başını okuyunca ne kadar da benzer hayatlar var dedim. Yaz başında bana Bir doktorun MS teşhisi koyması ve sonra başka bir doktorun bu teşhisi yanlış olduğunu söylemesi de diğer benzer bir komedi... Boşuna dememişler yarım hekim candan, yarım hoca imandan eder adamı... Kitapla kalın iyi okumalar.
Şiir Hanım okurunun profil resmi
3.5-4 ay boyunca ne idüğü belirsiz ilaçlar aldım. 'Deli' damgası yedim. Etrafımda bir tek insan bile kalmadı. Dışarıda bir şeyler yiyip içeceksem bana eşlik edecek kimse yoktu. Koca dünyada tek başına kaldım. Halimi hatrımı soran olmadı. Yaş günümü bile bir kafede tek başına kutladım. Tek başına alkışladım tebrik ettim kendimi. Kimse yanımda durmadı. Kimse desteklemedi beni. Çokça yalnız bırakıldım. Erkek arkadaşım beni özlediğini, eskiden çektiğim bir fotoğrafımı ona göndermemi istediğinde güvenmekte zorluk çektim çoğu zaman. Reddettim hep. "Ne yapacaksın fotoğrafımı, daha gündüz gördün beni!" tarzında kaçamak cevaplar verdim. Neden böyle davrandığımı sordu. Hasta olduğumu söyledim ona. "O zaman git iyileştiğinde gel seninle uğraşamam" dedi bana. Sonra zaten hepten yalnız kaldım. Her gün biraz daha hasta hissettim kendimi. Daha çok soyutlandım toplumdan. Ve en nihayetinde şimdi konuşacak, sohbet edecek, başımı omzuna koyabileceğim, bir kez olsun sarılabileceğim kimsem kalmadı. Her şeye, herkese çok kırgınım. Ama en çok, beni o durumda terk edip giden erkek arkadaşıma... Hiçbirini affedemiyorum.