Bir ara Dıranas bana döndü, adı geçen şiiri övdü. "Üstad, ben o şiirden bıktım" dedim, "benim başka şiiderim de var". Dıranas gülümseyerek, "Eh, ben de Fahriye Abla şiirimden bıktım, ne yapalım, her şairin bıktığı bir şiiri vardır" dedi.
Çoğu kez önceden yazdıklarımı yeniden yazmayı denerim. Bu da iki türlü sonuç verir: Ya şiiri büsbütün bozarım ya da yeni boyutlar katarak zenginleştirmiş olurum. Bozmuşsam yazmayı ertelerim.
Sinemayı severim. Eskiden iyi bir tiyatro seyircisiydim. Şimdilerde ise iyi bir tiyatro okuruyum. Operaya, baleye bir türlü ısınamadım. Sanırım bir eğitim sorunu bu. Söz sanatları dışında en çok sevdiğim sanat dalı resimdir.
Müthiş sıkılıyorum. Daha kötüsü, insanlardan soğuyorum galiba... Oysa ben onlarsız, onlara güvenmeden edemem. Ama elimden ne gelir. Sevgiden, yakınlıktan, insanca davranmaktan anlayanlar o kadar az ki... Büsbütün kabalaşmaktansa, uzaklara gitmek daha iyi.