Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çoklar da sıkıntı,dengede huzur vardır.
birden kaldırımlardan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklıma geldi. içimdeki sıkıntı sona erdi.
Yusuf Atılgan
Yusuf Atılgan
Reklam
Hep ya da Hep
Bazen yeniden başlayabilmek için çökmek gerekir. Nedeni belli belirsiz yola devam edemezsin. Oksijen yetmez nefes almana. İçindeki sıkıntı fetheder her şeyini. Tamam dersin benden bu kadar. Yakarsın sana ait olmayan bir dal sigarayı. Son nefesine kadar içine çekersin. Senlik hareketler değildir ama pes etmek de senlik değildi. Dön de bak arkana. Yürüdüğün yola, sürünerek çıktığın yokuşlara, yuvarlanarak indiğin uçurumlara. Yaraların henüz yeni kabuk bağlamışken düz yolda bırakamazsın. Olmaz. Son nefesi üfleyip attıktan sonra o yalnız bir dal sigarının izmaritini, kaldır başını ellerini doladığın yaralı dizlerinden. Belki başladığın kuvvetle ilerleyemeyeceksin ama tecrübelisin. Bilmiyorsun belki önündeki yolları ama çukurda yada bir tümsekte yaralanmadan geçmeyi öğrendin. Ne demiş Hume: ”Eğer burada durup daha ileri gitmeyeceksek, niçin bu noktaya kadar geldik?” Parlayan güneşi hisset ve bas üstüne izmaritin. Yaşamayacaksak bu hayatı, yürümeyeceksen bu yolu ne manası var ki cezasını çekmenin diğer tarafta?
Sonrası Kalır / Edip Cansever On Kalır benden geriye dokuzdan önceki on Dokuz değil on kalır On çiçek, on güneş, on haziran On eylül, on haziran On adam kalır benden, onu da
Enes b. Mâlik -radıyallahu anh-'dan merfû olarak rivâyet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Cehennemliklerden olup, dünyada pek müreffeh hayat yaşayan bir kişi kıyamet gününde getirilip cehenneme bir kere daldırılır. Sonra: Ey âdemoğlu! Sen hayırlı bir gün gördün mü? Herhangi bir nimete nail oldun mu?
"İnsan özlemeden edemez, duymasan da "Ne!" deme, Çocuklar gibi sevinirim duymuş gibi yapsan bile, Sıkıntı denizinin ciğerli balıklarıyız, Oksijenini yardan değil, yâri yaradandan dile..."
Canfeza
Canfeza
Reklam
Sonrası Kalır / Edip Cansever On Kalır benden geriye dokuzdan önceki on Dokuz değil on kalır On çiçek, on güneş, on haziran On eylül, on haziran On adam kalır benden, onu da Bal gibi parlayan, kekik gibi bunalan
İstisnasız herkes kendine yakışanı yapar. Kötülük yapan kötülük bulur. İyilikten yana yol alan iyi insanlarla karşılaşır. Seven mutlu olur, mutsuzluk veren hüznü tadar. Yardım eden maneviyatı huzur dolar, kalp kıran gün yüzü görmez. Elinden geleni yapan vicdanı rahat olur. Yaşamayı basit gören ise her engelde ya da zorlukta sıkıntı yaşar. ✓Meselci
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.