"Kuşkusuz bizim de bir padişahımız vardır ve o padişah da Kafdağı'nın ardındadır.
Adı, kuşların padişahı Simurg'dur, o bize yakındır lakin biz ona bayağı bir uzağız."
"... Önce Bülbül geri dönmüş, güle olan aşkını hatırlayıp;
papağan o güzelim tüylerini bahane etmiş(oysa tüyleri yüzünden kafese kapatılırmış);
Kartal; yükseklerdeki krallığını bırakamamış;
baykuş yıkıntılarını özlemiş,
balıkçıl kuşu bataklığını.
Yedi vadi üzerinden uçtukça sayıları gittikçe azalmış.
Ve nihayet beş vadiden geçtikten sonra gelen Altıncı Vadi "şaşkınlık" ve sonuncusu Yedinci Vadi "yokoluş"ta bütün kuşlar umutlarını yitirmiş... Kaf Dağı'na vardıklarında geriye otuz kuş kalmış.
Simurg'un yuvasını bulunca ögrenmişler ki;
"SİMURG ANKA - Otuz Kuş" demekmiş..."
Ph. Humberto (Salo) Dominguez
youtu.be/NJVxEaGrHS4?si=...
Küllerimden doğmak için parçalarımı feda edeceğim.Tıpkı Simurg gibi...
HAYAT DEVAM ETTİĞİ SÜRECE...ZAMANIN ANLAMI OLDUĞU SÜRECE...BENİM İŞİM BİTMEYECEK
"Ey kör! Aç gözünü de düşlerden uyan. Simurg' u göremesen de bari küçük bir serçeyi gör. Kaf dağına varmasan bile hiç olmazsa evinden çıkıp kırlara açıl; böcekleri, kuşları, çiçekleri ve tepeleri seyret. Bırak dünyanın haritasını yapmayı! Daha hayattayken bir taşı bir taşın üstüne koy. Gülleri ve bülbülleri görmeyip gün boyu evinde oturan adam Dünyanın kendisini hiç görebilir mi?"
Fizyoterapist olan Hüma bir kaza geçirerek tekerlekli sandalyeye mahkum olur.Hüma evlidir ancak kocası ile arası açıktır.Kocası Metin kaza sonrası bile merak edip Hüma yı ziyaret etmememiştir.Aylar sonra uyanan Hüma işsiz kaldığını da öğrenir ve çok üzülür. Cüz'i miktar bir ücret karşılığı Tuğrul Fizyoterapist olarak Hüma ya yardımcı olmaya başlar.Düzenli olarak terapiye gelen Tuğrul Hüma ya bir kitap getirir ve Hüma'dan okumasını rica eder.Hüma da terapi süresince Mantıku't Tayr kitabını okumaya başlar.Merak ederek okuduğu kitabı Tuğrul gittikten sonra da okumaya devam eder.Okuduğu kitapla kendini ve hayatını sorgulamaya başlar.Tuğrul kitap ile olan ilişkisini Hüma ya anlatmaya başlar ve Hüma Tuğrul un hikayesini çok merak içinde dinler.Hikayesinj anlatır ve bu hikaye içinde Hüma ile karşılaşmalarını anlatan Tuğrul sonra ortadan kaybolur. Yıllarca Tuğrul u arayan Hüma acaba Tuğrul u bulabilecek mi? Hüma nın hayatında neler değişecek? Tüm bu soruların cevaplarını bulmak için bu güzel kitabı okumalısınız arkadaşlar. Simurg a yani hakikate ulaşma hikayesine hazır olun arkadaşlar. Kitapla, sevgiyle kalın...
Otuzuncu Kuş HümaGüzide Behram · Sokak Kitapları Yayınları · 202266 okunma
"Ey kör! Aç gözünü de düşlerden uyan. Simurg'u göremesen de bari küçük bir serçeyi gör. Kaf Dağına varamasan bile hiç olmazsa evinden çıkıp kırlara açıl; böcekleri, kuşları, çiçekleri ve tepeleri seyret. Bırak dünyanın haritasını yapmayı! Daha hayattayken bir taşı bir taşın üstüne koy. Gülleri ve bülbülleri göremeyip gün boyu evinde oturan adam Dünyanın kendisini hiç görebilir mi?"
Sayfa 21 - İletişim Yayınları - Arap İhsanKitabı okuyor
Dünyanın işi, konca gibi yumulup açılmamaktadır. Fakat sen bahar yeli gibi düğümleri açıcı ol.
Kimseden vefa umma. Yok, eğer söz dinlemiyorsan; var abes yere Simurg'la kimyayı ara dur!
Her birimiz birer Simurg olmayı göze almadıkça bataklığımızda,tüneklerimizde ve kafeslerimizde bizi esir eden yanlarımızı farketmedikçe bunu başaramayacağız.Oysa şimdi,bu an,her birimiz için kendi gökyüzümüzde uçma zamanıdır.
Nihat Özdal’ın 2023 yılında Simurg Art Yayınları tarafından yayımlanan eseri Kumaş’ı bugün bitirdim. Eser boyu devam eden başlıkların hepsi kitabın ismini niteleyen alt çeşitleriydi. Bu kitabın kapağını ilk gördüğümde kumaşlara olan ilgim nedeniyle heyecan duymuştum. Kitabın aynı heyecanla son bulması benim için bu anlamda önemli. Çünkü Kumaş sadece kitap başlığında kalmış bir metafor yaratmıyor. İçi bu örüntülerle dolu. Sırtlarında kumaşın hammaddesini taşıyan koyunlar, tarağın dişleriyle birer birer yüklerinden sıyrıldı. İnsan, sığındığı odalarda ışığa perde çekti. Perdelerin ardında taşlanmış kumaşlar yatağa uzandı. Onlar uzandıkça kundaklar ağladı ve daha bir sürü şey. Farklı açılardan, belki gördüklerinizin tersinden ve kendi gözlerinizin uzağından yaşamı kısacık da olsa izlemek istiyorsanız Kumaş doğru eserlerden biri diyebilirim. Bir kere okuyup bırakacağımı sanmıyorum. Kesişimlere, ışığın büyüsüne, duyuların çokluğuna hep inanan biri olarak böyle eserlerin gün yüzüne çıkması çağdaş edebiyatımız adına beni çok heyecanlandırıyor. Unutmadan şundan da bahsetmek istiyorum, eserin sonunda meraklısına notlar bölümü var ve metinlerin içinde yer alan kumaşlar hakkında oldukça donanımlı notlar da burada bulunuyor.
“Perdeyi katla. Taşınabilecek yeni bir manzara buldum.”
“Bu dünyanın ötesinden bir kumaşa ihtiyacım var.”
#nihatözdal #simurgartyayınları #kumaş
"Merhaba benim kalbimi görebilen can dostum Nazile Serna ;
Sen beni yokluğunun bitimsiz kederine terk edip gideli, yıllar geçmiş. Peki ben neden, daha iki gün önce Antikacılar Çarşısı'ndaki çay evimizde buluşup, şen kahkahalarımızla söyleşmişiz gibi hissediyorum ? Neden yüzünün her tatlı kıvrımı gözlerimin önünde, sesin hala
Amak-ı Hayal: Hayalin derinliği
"Bu kitabı, hakikat aşkıyla yanan, akılla kavranamayacak konuları merak eden insanların zevkle okuyacağı kanaatindeyim." diyor kitabın başında Ahmed Hilmi. Eseri okumadan önce felsefe, edebiyat ve dini bilgilere sahip olmak gerekir. Düz bir okumayla anlaşılmayacak imgelerle oluşmuş derin anlamlar yüklü