Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kritik Rasyonalist

Kritik Rasyonalist
@skeptico
Köküne kadar Atatürkçü bir Türk genciyim. Atatürk'ten başka bir rehber tanımam, daima O'nun yolundan giderim. Eğer bundan hoşlanmıyorsanız, beni engeller geçersiniz. "Yak!" de yakayım bu ülkeyi Paşa'm!
"(...) sıradan bir kişi büyük bir deha ve cesaret sahibi değilse komuta etmekten anlamaz; ellerinden gelmez, çünkü dost ve sadık güçlerden yoksundurlar. Kaldı ki, ansızın ortaya çıkan devletlerin tıpkı çok çabuk doğup büyüyen öteki doğal şeyler gibi dal budak salmış kökleri yoktur, ilk fırtınada devrilirler; meğer ki dediğim gibi, bu şipşak prensler talihin onlara verdiği bağışa denk bir cesarete sahip olup ellerindekini tutmaya hazırlanmasını bilsinler, ve başkalarının prens olmadan önce attığı temelleri sonradan da olsa atsınlar."
Anahtar Kitaplar Yayınevi, 2. Baskı: 1994Kitabı okuyor
Reklam
"Kesin" bir şekilde emin olamayız; ancak belleğimizdeki bilgileri güncel olanlarla kıyaslayarak yeniliklere ne kadar açık olmamız gerektiğini öğrenebiliriz. Eğer güncel literatürde bizim bildiğimizden farklı ya da ekstra bilgiler varsa, demek ki yeni sürüme geçme vaktimiz gelmiş demektir. Bilim camiasından yola çıkacak olursak; bilimde ya bir önceki teori yanlışlanır (bkz. Popper'in Yanlışlanabilirlik İlkesi) ya da üstüne bir şeyler eklenilerek geliştirilir (örn. Darwin'in Evrim Teorisi).
Gönderi kullanım dışı
"Bunalıyorum evlat..."
Ve düşünün ki yeni kurumlar yerleştirmeye girişmekten daha güç, yapması daha tehlikeli ve başarısı daha şüpheli iş yoktur; çünkü yenilikçiye eski düzenin kayırdığı herkes düşman kesilir, o ise yeni düzenin gözeteceklerinde ancak ılımlı savunucular bulur. Bunların ılımlılıkları kısmen, yasaların onlardan yana olduğu hasımlarından korkudan, kısmen de insanlara özgü o doğal şüphecilikten kaynaklanır. Şu sonuç çıkar ki düşmanların, sana saldırmaya fırsat buldukları her seferde partizan hiziplerin hıncıyla davranır; oysa dostlarının gevşekliği savunmadan çok kesinkes fiyasko kapısıdır. Bu noktayı iyi kavramak için yenilikçilerin kendilerini dayatmaya iktidarları var mı yoksa başkasına mı bağlılar bunu incelemek gerekir; bir başka deyişle, girişimlerini başarıya götürmek için dualarına mı güveniyorlar, güçlerine mi? Yalnızca dua gücüyle hareket ediyorlarsa kaçınılmaz bir şekilde yenilgiye mahkûmdurlar; ama eğer güçleri varsa yenilgi çok enderdir. İşte bunun içindir ki tüm silahlı peygamberler muzaffer olmuşlardır; silahsız peygamberler ise elleri böğürlerinde kalmışlardır. Buna bir de halkların değişken yapısını ekleyelim; halkı belirli bir şeye inandırmak kolaysa da onu bu inanışında tutmak güçtür; o yüzden artık inanmaz olduklarında onları zorla inandıracak önlemleri almış olmak gerekir.
Anahtar Kitaplar Yayınevi, 2. Baskı: 1994Kitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Bir kurtarıcı aramayın, o kurtarıcı kendiniz olun."
Çünkü insanlar hemen her zaman başkalarının açmış oldukları yolu izlerler, taklitle hükümet ederler ama örnek aldıklarının ne bütün yaptıklarını aynen uygulayabilirler, ne de becerisine erişebilirler; onun için, sakıngan kişi her zaman büyük adamların açtıkları yoldan gitmelidir. O halde, en iyileri taklit edecektir ki eğer kendi becerisi biraz kıtsa hiç değilse aslından bir hava verebilsin. Deneyimli okçular öyle yapar. Yaylarının gücünü iyi bildiklerinden hedef çok fazla ırak gözüktüğünde onun daha yukarısına nişan alırlar; oklarını o denli yükseğe eriştirebileceklerinden değil de böyle yükseği nişanlamakla asıl seçtikleri hedefi vurmak için.
Anahtar Kitaplar Yayınevi, 2. Baskı: 1994Kitabı okuyor
Bizim de başımıza gelen bu değil mi tam olarak? Ah ah...
Cumhuriyetlerde ise, tam tersine, yaşam, nefret, öç arzusu mayalanır durur; eski günlerdeki özgürlüğün anısı bir türlü akıldan çıkmaz; dolayısıyla en sağlam yol onları ya ortadan kaldırmak ya da oraya gidip yerleşmektir.
Anahtar Kitaplar Yayınevi, 2. Baskı: 1994Kitabı okuyor
Reklam
Bir zamanlar özgür yaşamaya alışmış bir kenttik.
Özgür yaşamaya alışmış bir kenti kim ki ele geçirir de yıkmaz ise onun tarafından yıkılmayı beklemelidir; çünkü bir başkaldırıda, özgürlük adı ve ayrıca ne geçen zamanın uzunluğunun ne de yapılan hiçbir iyiliğin belleklerden silemediği eski görenekler ona sığınak olur. Ne yaparsan yap, neye girişirsen giriş, eğer o kentin yerlilerini sürmekte, dağıtmakta duraksarsan, asla, ne bu adı ne de bu alışkanlıklarını unutmazlar ve en küçük bir fırsatta bunlara sarılırlar.
Anahtar Kitaplar Yayınevi, 2. Baskı: 1994Kitabı okuyor
Fethedilmiş eyaletler ya da kentler kendi yasaları altında özgürce yaşamaya alışık olduklarında, daha önce de dediğim gibi, buralarda tutunmak için üç yol vardır: Birincisi, orayı yerle bir etmektir; İkincisi, oraya bizzat gidip yerleşmektir; üçüncüsü, sana dostluklarını sürdürmeyi sağlayacak fazla kalabalık olmayan bir hükümet atadıktan sonra vergi toplamakla yetinip onları kendi yasalarınca yaşamaya bırakmaktır. Fatih tarafından var edilmiş olduğu için, bu hükümet, aslında onun gücü ve desteği olmadan ayakta duramayacağını ve onu hoşnut etmek için elinden geleni yapması gerektiğini çok iyi bilir; eğer yıkmak istenmezse; özgür yaşamaya alışmış bir kent, herhangi bir başka yoldan çok, yurttaşlarının kendileri aracılığıyla daha kolay elde tutulur.
Anahtar Kitaplar Yayınevi, 2. Baskı: 1994Kitabı okuyor
Türk ülkesinin fethi önünde dikilen engellerin nedenleri açıktır: Bir kere, bu krallığın prensleri tarafından oraya çağırılmadığın gibi, yukarıda belirtilen nedenlerle, prensin çevresindekilerin senin girişimini kolaylaştıracak bir başkaldırısına da bel bağlayamazsın. Çünkü prensin yakın çevresindekilerin tümü onun yoktan var ettiği ve ona şükran borcu olan kimselerdir, yozlaştırılmaları da zordur; ve hatta yozlaştırılsalar bile bu yine de pek fazla yarar sağlamaz çünkü daha önce değinilen nedenlerle halkı arkalarından sürükleyemezler. O halde, kim ki Türk’le savaşmak ister hasmının güçlerini karşısında birlik halinde bulmaya hazır olmalıdır; ve karşı tarafın içinde çıkacak bir kargaşadan çok kendi birliklerine güvenmelidir. Ama yenmeyi başarırsa, Türk’ü bir daha ordusunu kuramayacak denli bozguna uğratırsa o zaman yenik düşenin soyundan başka korkacağı kimse kalmaz; onun ocağı da bir kez söndü mü kimse kaygılandıramaz artık. Çünkü ötekilerin halk üzerinde hiçbir nüfuzları yoktur; istilacı nasıl ki zaferden önce desteklerine güvenemez idiyse zaferden sonra da onlardan korkacak hiçbir şey kalmaz.
Anahtar Kitaplar Yayınevi, 2. Baskı: 1994Kitabı okuyor
Tarihte bilinen prenslikler iki değişik biçimde yönetilegelmişlerdir: Ya birkaç sadık adamının yardımıyla bir prens tarafından - ki yardımcılarını özel bir lütufla bakan olarak atar; ya da bir prens ve baronları tarafından - ki bu berikiler, baronluk ünvanına prensin sayesinde değil kanlarının eskiliğinden ötürü sahiptirler. Bu baronların kendilerine özel arazileri ve onları efendileri olarak gören ve doğal bir sevgi besleyen tebaları vardır. Bir prensin ve yardımcılarının yönetimindeki devletlerde ise prens daha güçlü bir buyuruculuğa sahiptir çünkü ülke tek büyük olarak onu tanır; eğer halk bir başkasına boyun eğiyorsa, bu, onun, prensin bir bakanı ya da bir görevlisi olmasındandır; yoksa halk ona özel olarak hiçbir sevgi, dostluk beslemez.
Anahtar Kitaplar Yayınevi, 2. Baskı: 1994Kitabı okuyor
"(...) bir başkasının yükselmesine sebep olan kendi sonunu hazırlar; bunun için ustalık ya da güç kullanmış olabilir; ama her biri de sonradan bu yolla güçlenmiş olana artık dayanılmaz hale gelir."
Anahtar Kitaplar Yayınevi, 2. Baskı: 1994Kitabı okuyor
Reklam
"(...) savaştan kaçınacağım diye asla bir karışıklık çıkmasına meydan vermemek gerekir, zira asla kaçınılmaz olan bir şey senin aleyhine olmak üzere ancak geciktirilebilir."
Anahtar Kitaplar Yayınevi, 2. Baskı: 1994Kitabı okuyor
Ben de yakında kendi takip ettiğim ama henüz dinleyemediğim podcastleri paylaşacağım uygun bir zamanda. Podcastlerden vazgeçemiyorum 🤓.
Gönderi kullanım dışı
Fethetme hevesi hiç şüphesiz bildik ve pek doğal bir şeydir ve gücü yeten insanlar buna her kalkıştıklarında övgü alacaklardır, en azından kınanmayacaklardır. Ama gücü kuvveti olmadan orayı burayı fethe kalkıştılar mı hata yaparlar ve kınanmayı hak ederler.
Anahtar Kitaplar Yayınevi, 2. Baskı: 1994Kitabı okuyor
Bu sitenin Twitter'a dönüştüğünü bir tek ben fark etmiş olamam, değil mi? Takip ettiğim kişilerin takip ettikleri tarafından paylaşılan gönderiler karşıma çıkmaya başladı. Bunun yanı sıra yine Twitter'dan alınmış olan "Beğendiklerinize benzer" gönderileri de akışımda çıkmaya başladı. Bunun yaşanması beni rahatsız etmekle birlikte, bu özelliğin kaldırılmasını talep ediyorum. Bu uygulamayı diğerlerinden ayıran şey, diğer "sosyal medya" uygulamalarına benzemiyor oluşu idi; ama görülen o ki bu uygulama da tektipleştirilme yolunda emin adımlarla ilerlemeye son hızıyla devam ediyor.
80 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.