Kadınlar! Ah şu kadınlar! Kim anlayabilir ki onları! Gülümsemeleri bakışlarıyla çelişir, sözleri büyük umutlar verir, çeker seni, ama seslerinin tınısı iter...
İnsanların dış görünüşleriyle ruhsal yapıları arasında her zaman tuhaf bir ilişkinin olduğunu fark etmişimdir: Sanki bir organın eksikliği ruhun bazı duyguları yitirmesine neden olur.
Toplum bozmuş ruhumu, kafam huzur bulmuyor, kalbim doymak bilmiyor. Hiçbir şeyle yetinmiyorum: Hazlara alıştığım gibi hüzne de kolayca alışıyorum ve yaşamım gün geçtikçe daha boş oluyor.
Gördüğüm eğitim mi böyle yaptı beni, Tanrı mı böyle yarattı, bilmiyorum. Yalnızca şunu biliyorum, başkalarının mutsuzluğunun nedeni ben isem, mutsuz ettiğim insandan çok ben mutsuz oluyorum.