Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

smey

smey
@smey1
vi
vi
vi
vi, 14 Temmuz
20 okur puanı
Ocak 2024 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sabitlenmiş gönderi
"Giden nasılsa döner gelir," dedin. "Evet" dedim, "döner gelir ama çoktan unutmuştur."
Reklam
"...Şu anda, sevgili Nastenka, böyle uzun bir ayrılığın ardından tekrar buluştuktan sonra –çünkü ben sizi uzun zaman önce tanıdım, Nastenka, çünkü uzun zamandır birini arıyordum, bu da tam da sizi aradığımın ve bizim şu anda kavuşmamızın kaderimide yazılı olduğunun işaretidir– şu anda başımda binlerce musluk açıldı ve ben sözcükler nehrimi boşaltmazsam boğulacağım..."
"...Böyle konuşuyorsam, ayıplamayın beni. Bilseydiniz... Benim de kimsem yok, bir şeyler konuşabileceğim, fikir alabileceğim kimsem yok. Şüphesiz, sokakta da fikir alınabilecek biri aranmaz, ama siz istisnasınız. Sizi öyle tanıyorum ki, sanki yirmi yıldır arkadaşmışız gibi..."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"...Yalnız önce bir anlaşma..." "Anlaşma! Konuşun, söyleyin, her şeyi peşinen söyleyin; her şey kabulüm, her şeye hazırım," diye bağırdım heyecanla, "kendi adıma söz veriyorum; uysal, saygılı olacağım... Beni tanıyorsunuz..." "Tam da bu yüzden, sizi tanıdığım için yarın davet ediyorum," dedi kız gülerek. "Sizi kesinlikle tanıyorum. Ama bakın, bir şartla gelin; birincisi (yalnız rica ederim, sizden istediğim şeyi yerine getirin – görüyorsunuz ya, açık konuşuyorum), bana âşık olmayın... Bu imkânsız, emin olun. Arkadaşlığa hazırım, işte size elimi uzatıyorum... Ama âşık olmak imkânsız, ricâ ederim!" "Size yemin ederim," diye haykırdım küçücük elini yakalayarak...
"...Ben hayalperestim; benim öylesine az gerçek yaşamım oluyor, bunun gibi, şimdiki gibi dakikaları öyle nadir sayıyorum ki, bu dakikaları hayallerde tekrar tekrar yaşamadan duramıyorum. Bütün gece, bütün hafta, bütün yıl sizi hayal edeceğim. Ben yarın muhakkak geleceğim buraya, tam buraya, bu yere, tam bu saatte ve bir önceki günü hatırlayarak mutlu olacağım..."
Reklam
"Evet, eğer elim titriyorsa, bu onun daha önce hiç böyle sizinki gibi güzel, küçük bir el tutmamış olmasındandır. Kadınlardan tümüyle uzağım; yani onlarla hiç yakınlaşmadım; sonuçta yalnızım... Hatta onlarla nasıl konuşulur, onu bile bilmiyorum. İşte şimdi de bilmiyorum – size birtakım saçmalıklar söyledim mi, söylemedim mi? Bana açıkça söyleyin; şimdiden söyleyeyim, alıngan değilimdir..."
Yürürken şarkı söylüyordum, çünkü mutlu olduğumda, ne bir arkadaşı ne iyi bir ahbabı ne de mutlu ânında mutluluğunu paylaşacak bir kimsesi olmayan her mutlu insan gibi, durmaksızın kendi kendime bir şeyler mırıldanıyordum.
Onlar, elbette, beni tanımazlar, ama ben onları tanırım. Çok yakından tanırım; neredeyse ezberledim yüzlerini ve onlar neşeliyken keyifleniyorum, sıkıntılıyken ben de bunalıyorum.
Harika bir geceydi, belki de sadece gençken yaşanabilen gecelerden biriydi, sevgili okur. Gök öyle yıldızlıydı, öyle aydınlıktı ki, ona bakınca insan ister istemez kendi kendine soruyordu: Böyle bir göğün altında huysuz ve kaprisli insanlar yaşıyor olabilir mi gerçekten?
smey
@smey1·Bir kitabı okumaya başladı
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski
7.8/10 · 74bin okunma
Reklam
smey
@smey1·Bir kitabı yarım bıraktı
%6 (120/1724)
Sefiller (2 Cilt Takım)
Sefiller (2 Cilt Takım)Victor Hugo
9.3/10 · 87,2bin okunma
496 syf.
10/10 puan verdi
·
51 günde okudu
Bu inceleme spoiler içerir.
Kitaba beklentim olmadan başladım ama çok sevdim, başlarında ve ortalarında sıkılmama ramen sonu etkileyiciydi. Call, Magisterium'a katılmak istememesine ve sınavda sonlarda olmasına ramen oraya seçilir. Başta bütün diğer öğrenciler saçma davranışları ve kişiliği yüzünden ondan nefret etse de zamanla Call Magisterium'un pek de kötü bir yer olmadığını ve orada kalmak istediğini düşünür. Ancak eski bir Magisterium öğrencisi olan Call'un babası Alstair Hunt, Call'un oraya gitmemesi için elinden geleni yapar. Hatta Call çok küçükken ölen annesinin Magisterium yüzünden öldüğünü söyler. Call'un çırağı olduğu Usta Rufus, okuldan ayrılmaması için elinden geleni yaptıktan sonra eğer yine de Magisterium'dan ayrılacaksa onun büyüsünü bağlayacaklarını söyler, ama Demir Yıl'ı bitirince bunun imkanı yoktur. Call'un Demir Yıl'ın sonunda bir seçim yapması gerekir; bir büyücü olmak ya da eski hayatına dönmek. Ancak sonradan Call'un en yakın iki arkadaşından biri olan Aaron'un bir Makar olduğu, yani "Ölümün Düşmanı"'nı yenebilecek güçte olduğu öğrenilir. Bu haber (Aaron için olmasa bile) heyecan verici olsa da Call dahil kimsenin bilmediği bir şey vardır. Ölümün Düşmanı'nın Call olduğu. Ve bu da Call'a olmasa bile biz okuyuculara bir şeyi açıklar; Call'un annesi ölmeden önce Alstair'e bir mesaj bırakmıştı: "Çocuğu öldür."
Demir Yılı
Demir YılıCassandra Clare · Doğan ve Egmont Yayıncılık · 2014139 okunma
smey
@smey1·Bir kitap okudu
496 syf.
10/10 puan verdi
·
51 günde okudu
Demir Yılı
Demir YılıCassandra Clare
8.4/10 · 139 okunma
Aaron hareket etmiyordu. Bir sörf tahtasına binermiş gibi tabelanın üzerinde dengede duruyordu; yüzünde kasvetli bir ifade vardı. Ufalanmış beton dökülen saçları bembeyazdı; gri üniforması yırtık ve kanlıydı. Yavaşça elini kaldırdığında Call orada sadece arkadaşı olan Aaron'ı değil; ilk kez Makar'ı, günün birinde Ölümün Düşmanı kadar güçlenecek olan kaos büyücüsünü gördü. Düşman'ın düşmanı olacak kişiyi. Düşmanını.
Sayfa 466Kitabı okudu
"Şimdi ben de amacımız için şahsi bir risk alıyorum. Ustam bilgedir. Her zaman olduğu gibi bilgedir o." "Ne?" dedi Call, sesi titriyordu. "Anlamıyorum. Ustan mı? Sen Ölümün Düşmanı değil misin?" Call'un şaşkın bakışları altında ellerini kaldıran büyücü gümüş maskeyi indirip altındaki yüzü ortaya çıkardı. Yaralı, yaşlı, çizgili, yıpranmış bir yüzdü bu. Tuhaf bir şekilde tanıdık da olsa Constantine Madden'ın yüzü değildi bu. "Hayır, Callum Hunt. Ölümün Düşmanı ben değilim," dedi. "Sensin."
Sayfa 447Kitabı okudu
... kurt yavrusu boynunu uzatıp Call'un çenesinin altını yaladı. Aaron'ın büyüsüyle karanlıkta kaybolan kurtları anımsadı. Onlardan biri yavrunun annesi miydi yoksa? Bu kurt annesiz miydi? Tıpkı kendisi gibi.
Sayfa 342Kitabı okudu
169 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.