“Bozkırda gelincikler, papatyalar, balbademler arasında çoğaldı ayrık otları. Güçlü kökleri sevimsiz. Rüzgârdan, güneşten, yağmurdan tedirgin olmadan yayıldılar bozkıra. Gelinciklere, papatyalara, kır çiçeklerine hep daha dar, hep daha az toprak bırakarak. Daha nazlı, daha seçici, daha çelimsiz bütün otları yenerek. Çirkin, zararlı, amansız o kadar da. Hak edilmiş zorbalıkla. Yayıldılar. Çoğaldılar ayrık otları, göze batmadan, güvenli.”