Soğuk savaş
Sovyet rejiminin kendini din düşman ve her türlü geleneksel kültürün yıkıcısı olarak ilan etmesi kapitalizmin ve bilhassa ABD emperyalizminin kendini maneviyat hamisi imiş gibi sunmasına çanak tuttu. Böylece insan sürüleri materyalizme karşı çıkmanın Sovyet politikası ile zıtlaşmak anlamına geleceği fikrine kapılmakla kalmadılar; dindarlıkların ABD politikasına destek vermekle tezahür edebileceği görüşünde yoğunlaştılar.
İki şehir de askerî açıdan önem taşımıyordu. Savaş bitmek üzereydi. Atom bombasına sahip olunduğunun gösterilmesi bile muhtemelen Japonya’nın teslim olmasına yetecekti. Ama ABD hükümeti, yeni keşfettiği askerî gücü sergilemek ve sağlayacağı küresel hâkimiyeti vurgulamak istiyordu. Ayrıca, silahın etkilerini canlı bir hedef üzerinde denemek istiyordu. Hiroşima ve Nagazaki halkı, bir anlamda Soğuk Savaş’ın ilk kurbanları oldular. II. Dünya Savaşı’nın emperyalist niteliği, dünya halklarını sanayileşmiş bir yıpratma ve soykırım savaşı tuzağına düşürdü.
Reklam
Zira terör, özellikle Soğuk Savaş döneminden sonra Batılıların ürettiği gayriinsani vahşi bir üsluptur.
Köklü değişimKitabı okuyor
Problemin düğüm noktası, Türkiye'nin 'soğuk savaş sonrasına adapte olmakta zorlanmasıdır. Biz 'soğuk savaş'ın sona erdiğini gördük, işittik, duyduk ve öğrendik; fakat henüz idrakimize tam olarak sindirebildiğimiz söylenemez. Onun içindir ki, hâlâ 'soğuk savaş'tan müdevver bir terminoloji ile 'dost ve müttefik ülke' söylemlerini lüzumundan fazla ciddiye alıyoruz. 1999'da terörist başının teslimi gibi, önümüzdeki zamanlarda da bir kaç 'teslimať yapılırsa, bizim hedef ve politika tesbitimiz, hayli bir zaman daha ertelenmiş olabilecektir.
Milletler arası siyasete, takriben yarım asır müddetince damgasını vuran "soğuk savaş"ın temelinde ideolojik çatışmanın yol açtığı siyasi ve askeri kutuplaşma yatıyordu.
Savaş meydanında, işkence odasında ya da batan bir gemide, uğruna savaşılan şeyler unutulur her zaman, çünkü beden tüm evreni kaplayacak kadar şişer ve insan korku ve acıyla haykırarak felç olmamışsa bile yaşam, her an açlık,soğuk ve uykusuzlukla, mide yanması ya da diş ağrısıyla uğraşmak demektir.
Reklam
İki kanat da aynı bokun laciverti de neyse…
Ve fakat... 1970'ler sonunda işler değişti! Avrupa Birliği ül­keleri savaşın etkisinden çıkıp tahılda ithalatçı konumunu yani tarım ürünleri alımını bıraktı. Üstelik, ihracatçı konumuna yük­seldi! Böylece ABD'nin önemli bir gelir kapısı kapandı. ABD buna müdahale edemedi! çünkü, Soğuk Savaş yaşa­nıyordu. Avrupa'da hala sol güçlüydü ve bu ülkeleri Sovyetler Birliği'ne kaptırmak istemiyordu.
Artık iyice inandığı ölüm düşüncesiyle hayatının içindeki önemli resimleri bir film şeridi gibi gözünün önünden geçirdi : İşte bunlar, bu kaba hatlarla çizilmiş şekiller. Onlar bana bir zamanlar harika ve sırlı görünmüştü. Şöhret, iyi bir muhit, zenginlik, vatan... Ne büyük ve yüce hayallerdi benim için. Oysa şimdi doğmakta olduğunu hissettiğim soğuk gün ışığı altında hepsi ne kadar basit, kaba ve anlamsız görünüyor.
Sayfa 184Kitabı okudu
Ölüm ilk defa bütün gerçekliği ile ruhunu sarmıştı. Bu nedenle bir zamanlar hayalini süslemiş olan her şey, ona soğuk ve yapmacık bir âlem gibi gözüküyordu. Evet, evet! İşte onlar. Beni heyecanlandıran ve kederlendiren aldatıcı şekiller diyordu.
Sayfa 184Kitabı okudu
Günümüzde dünya silah pazarının esas tedarikçileri G8 ülkeleri­dir; 1998-2003 arasında kalan dönemdeki silah satışlarının yüzde 84'ünü bu ülkeler yapmıştır.21 G8'in Batılı olmayan tek üyesi olan Ja­ponya aynı zamanda bu birliğin silah ticaretinden uzak duran tek üyesidir. Dünya pazarındaki silah satışlarının yarısını tek başına ABD
Sayfa 116 - Henkel
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.