Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Gelecekteki kurtuluşuna olan susamışlığı onu anı yaşamaktan alıkoyar."
Reklam
En büyük denge haline ulaşmak..
Davranış, kendi düşünceleriniz hakkında tam anlamıyla dikkatli olmaktır, iyi ya da kötü, doğan her düşüncenin gerçek doğasını görmektir, ne geçmişin izlerini araştırarak, ne geleceğe özlem duyarak, ne mutluluk deneyimine sıkı sıkıya tutunarak, ne de üzüntü verici olayların üstesinden gelmeye çalışarak.
Sayfa 255Kitabı okudu
"Olumsuz davranışlarınızı sadece küçük olmaları yüzünden dikkate almamazlık etmeyin; bir kıvılcım ne kadar küçük olursa olsun koca bir dağ büyüklüğündeki bir ot yığınını yakıp kül edebilir. Küçük olumlu davranışlarınıza da, onların size faydası olmayacağını düşünerek önem vermemezlik etmeyin; minicik su damlaları bile en sonunda koca bir kapı doldurabilir"
Sayfa 155Kitabı okudu
Derinlemesine baktığınızda anlayacaksınız ki, sürekli ve değişmez olan hiçbir şey yoktur; bedeninizdeki en küçük bir saç teli bile. Ve bu bir kuram değildir, kendi gözlerinizle görebileceğiniz ve anlayabileceğiniz bir gerçektir.
Modern endüstri toplumları inançlarına körü körüne bağlılar. Yıkıyoruz, zehirliyoruz, gezegenin bütün yaşam sistemlerini bozuyoruz. Çocuklarımızın ödeyemeyecekleri borç senetleri imzalıyoruz… Gezegendeki son nesil bizmişiz gibi davranıyoruz. Bilincimizde, kalbimizde ve bakış açımız da köklü bir değişim yapmazsak, gelecekte dünya Venüs gibi kömürleşmiş ve ölü bir gezegen olacak.
Reklam
Sonunda öldüğümüzü ve diğer bütün bilinçli varlıkların da bizimle birlikte öldüğünü anladığımızda, her anın ve her varlığın kırılganlığı ve değerli oluşuna dair yakıcı, neredeyse yürek burkan bir his duymaya başlarız ve buradan bütün varlıklar için derin, açık, sınırsız bir şefkat hissi gelişebilir. Sogyal Rinpoche, Tibet'in Yaşam ve Ölüm Kitabı
Sayfa 105 - Pegasus Yayınları
Süreksizlik
Elimizdekileri kaybetmekten ödümüz patlıyor, aslında yaşamayı öğrenmenin anlamı, bırakmayı öğrenmek olduğu sürece yaşamaktan ödümüz patlıyor.
Bir avuç kumu ne kadar sıkarsan sık, onun içindeki yağı asla çıkaramazsın.
Her şeyin doğası aldatıcı ve geçicidir, İkici bakış açısıyla bakan kişiler acı çekmeyi mutluluk olarak kabul ederler; Balı bir jiletin ucundan yalayanlar gibi. Maddi gerçekliğe sıkı sıkıya tutunanlar ne kadar da acınacak haldeler: Dikkatinizi içinize çevirin, benim gönül dostlarım.
Reklam
"Gerçek doğamız gökyüzüne, sıradan zihinlerimizdeki karmaşa da gökyüzündeki bulutlara benzetilebilir.Bazı günler gökyüzü bulutlar ile tamamen kaplanmış durumda olabilir. Böyle günlerde başımızı gökyüzüne kaldırdığımızda orada bulutlardan başka bir şeylerin de olabileceğine inanmak çok güçtür. Yine de yapmamız gereken tek şey, bir uçakla gökyüzüne yükselip sonsuz büyüklükteki berrak mavi gökyüzünü keşfetmektir. O yüksekten aşağı baktığımız zaman, her şey zannettiğimiz bulutların çok küçük ve çok uzakta olduğunu görürüz." /Tibet'in Yaşam ve Ölüm Kitabı
Öyle yanlış yönde kültürlü ve nörotik olduk ki, kuşkunun kendisini gerçek zannediyoruz.
Sayfa 199Kitabı okudu
"Hayatta en gerekli şey, başkalarıyla korkusuz ve kalpten ilişkiler kurmaktır."
Sayfa 265Kitabı okudu
“Bağımlılık ne kadar da sıklıkla sevgi ile karıştırılıyor “.
Saklambaç oyununda gözlerini kapatıp hiç kimse tarafından görülemeyeceğini düşünen çocuklar gibiyiz.
146 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.