Arka kapağında yer alan övgülerden dolayı mesela "1 günde bitirdim 4 kez okudum" gibi yorumlar sayesinde büyük bir beklenti ile başladım malesef kitap bu beklentilerimi karşılayamadı. Kitabın neredeyse ilk 100 sayfası çöp. Lise döneminde geçen boş muhabbetler, iri çocukların küçük yapılılara işkence etmesi gibi ne benim gelişimime katkı sağlayan ne de kitabın devamına uymayan gereksiz bölümler oldukça vardı. Bitirebilmek için gerçekten kendimi zorladım. Ağlamadım da, Okumayın.
Hayatımda okuduğum en iyi kitap. Muazzam bir senaryo, kurgu, betimleme. Bu kitabı daha da cazip kılan taraf, her yaştan insan okuyabilir. Bazı olaylar karşısında kitabın cümleleri okumamın üzerinden neredeyse 1 yıl geçmesine rağmen aklıma gelir.. okumayan çok şey kaybeder.
Tam bir cengiz aytmatov kitabı. Bayıla bayıla okuyacaginiz, sonunda SPOİLER UYARISI mutsuz bir sonla yıkılıp, yine de iyi ki okudum dedirten bir kitap.
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,4bin okunma
Bir hayli ilginç olaylar içeren "yogggartık" dedirten bir kitaptı benim için. Benim bu kitapta sevmedigim tek şey olayların çok basit bir çözümle bitmesi. SPOİLER UYARISI nasıl kafa üstü çıplak duran bir kızın öyle olma sebebi şeker eksikliği olabilir ve portakal suyu ile geçebilir??!?!?
Bir cihan kafes, sizi ufak cümlelerle şoka uğratma işini 4/4 lük yapan bir kitap. Kitaba ilk başlarda epey sinirlendim. En güzel yerinde reklama giren tv programı gibi en heyecanlı yerde başka bir kadının hayatına geçiyordu. Ama kitap bitip, tüm parçalar birleştiğinde vay be diyor insan. Çok ince düşünülmüş, enfes bir hayal gücü ve betimleme var. İclal aydın'ın diğer kitaplarını da okuyacağım kesinlikle..
Bir Cihan Kafesİclal Aydın · Artemis Yayınları · 20202,101 okunma
Sürükleyiciliği, gizemi, olay örgüsü.. her şeyiyle harika bir kitap. Kitabın, yazarın, karakterlerin psikolojisini çözeyim derken hoop sona geliveriyorsunuz. Sonda inanılmaz ters köşe oluyorsunuz (aynı sayfayı nasıl nasıl yaaa şaka mı diyerek 3 kere okudum) şiddetle tavsiye ediyorum anam okuyun :)
Mektuplar da günlük muhabbetler de olduğu için sıkılmadım değil açıkçası. ama açıp baksaniz kitabın her yanı çizik. Çok güzel ulan yaa deyip kitaba sarılığım bir kısım "Mesela neden senin odanda duran, sen sandalyende ya da çalışma masanda otururken, uzanırken, ya da uyurken seni bütünüyle gören mutlu bir dolap değilim?"
Ölüme Fısıldayan Adam.. Ne desem nasıl başlasam bilemiyorum. Öncelikle kitapta sevmediğim çok yer oldu. Örnek verecek olursak Yosun'un çok salak aşık olması, kitabın bu kadar çok sigaradan bahsetmesi, mantık ilişkisinin neredeyse olmaması.. vb.bir çok örnek verilebilir. Sonuca bakacak olursak çok sürükleyici bir kitaptı. Sonlara doğru bende ağladım. Tam olarak depresyonda ağlamaya bahane ararken okunacak bir kitap..
Ahmet ÜMİT'i tanıdığım ilk kitap. Karakterler, kurgu o kadar içine çekiyor ki sizi pezevengi bile sempatik buluyorsunuz kitap ilerledikçe :D Beyoğlu'nun karanlık sokaklarında bir tur atın sokak çocuklarına kulak misafir olun, okuyun.
Birine anlatılabilecek bir kitap değil öncelikle. Çünkü bu kitabı kutsal yapan konusu ya da hikayesi değil, edebiyatı.. Fikirlerdeki cümleler.. Öyle bir edebiyat ki insanın ağzını açık bırakıyor. Herkes mutlaka okumalı..
