Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sophie

Edebiyat tarihi dediğin tıp sözlüğü gibi.
Sayfa 14 - Livera
Reklam
İnsanlar sadece dışarıdan görüneni görür ve inanır. Ama filler aptal değillerdi.
Sayfa 14 - Athica
Bir ulus olarak kendini mahvetmek konusunda büyük bir dehamız var ... kendimizi kemiriyoruz, çocuklarımızı yiyoruz, yukarı çıkan herkesi aşağı çekiyoruz.
Sayfa 230 - Can

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Japon istilası altında otuz beş yılı devirmiş, bir de İkinci Dünya Savaşı'nı geçirmişlerdi. Yabancı adamların Kore'yi bölmesine katlanmışlardı.
Sayfa 11 - Hep kitap
Evet, seni seviyorum, bir ölü ne kadar sevebilirse artık...
Sayfa 39 - Epona
Reklam
Annem çok çok eski zamanlarda insanın daha mistik inanışlara sahip olduğunu ve bu inanışlara göre bir insan yaratmanın sadece Tanrı'nın yapabileceği bir şey olduğunu söylemişti. O zamanlar Tanrı rolü oynamanın bir insanın yapabileceği en kötü şey olduğuna inanılırmış. Böylesine güzel bir şeyi yapmak nasıl kötü olabilir aklım almamıştı.
Sayfa 9 - Epona
Büyük romancı Natsume Soseki, bu yüzyılın başında Avrupa'da seyahat ederken, Avrupalıların doğanın yarattığı değişimlerin güzelliğine karşı duyarsızlığından etkilenip şöyle yazar: İngiltere'deyken, bir keresinde birini kar manzarası seyretmeye davet ettiğim için bana gülmüşlerdi. Başka bir seferinde Japonların duygularının aydan ne kadar derinden etkilendiğini anlattım ve dinleyicilerim sadece şaşırdı ... Saray gibi bir evde kalmak üzere İskoçya'ya davet edilmiştim. Bir gün ev sahibiyle bahçede yürüyüşe çıktığımızda, ağaç sıralarının arasındaki yolların yosunlarla kaplı olduğunu fark ettim. Bu yolların muhteşem bir yaşlılık görüntüsü kazandığını söyleyerek iltifatta bulundum. Bunun üzerine ev sahibim, tüm bu yosunları kazması için yakında bir bahçıvan tutmaya niyetli olduğunu söyledi. Natsume Soseki bir romancıydı, yani kariyeri boyunca hikayeler uyduran bir adamdı, bu yüzden onun anekdotunu gerçek olarak kabul etmemize gerek yok. Ancak Soseki'nin kar manzaralarına, aya ve yosunlu yollara sahip bahçelere, otsu bordürlerden ya da özenle kesilmiş yaprak dökmeyen ağaçlardan oluşan caddelerden daha fazla ilgi gösterdiği tartışılmaz. O, Japonya'da yüzyıllar boyunca kısmen Kenko'nun yazılarının etkisi altında gelişen zevklerin mirasçısıydı. Soseki aynı zamanda çokça İngiliz edebiyatı da okumuştur; Shakespeare, Laurence Sterne ve George Meredith gibi çeşitli yazarlar hakkında dikkate değer bir bilgi birikimine sahiptir. Ancak görünüşe göre onda en temel düzeyde, güzelliği takdir etme düzeyinde, Batı kitaplarında bulduklarından farklı kavramlar hâlâ baskındır.
Sayfa 33 - Vakıfbank
Belki de hayatımın dönüm noktaları bu zamana dek olanlar değil, henüz yaşanmamış olanlardır.
Sayfa 13 - Delidolu
"Beşeriyetin yükseldiği fikri kadar zeminsiz ve boş bir kurgu yok şu dünyada. Barbar, tanıklık ettiği dünyanın onun için yaratıldığını, tüm evrenin onun ve içinde yaşadığı dünyanın emrine amade olduğunu, tüm ruhların, şeytanların, tanrıların sadece ama sadece onun ve onun derdine düştüğünü sanır elbette.
Sayfa 305 - Üç nokta
Onlar da cahildiler, budalaydılar; aralarındaki farksa onların bunu hiç bilmeden yaşayıp ölecek kadar basit bir acizliğe mahkûm olmalarıydı.
Sayfa 78 - Üç nokta
Reklam
Sosyal demokratlar komünistlerle aralarına sınır çekmek yerine komünistlerle birlikte Nazilere karşı bir cephe oluştursalardı Hitler çoğunluğu ele geçiremezdi.
Sayfa 159 - Can
Bombaların, mermilerin ve zehirli gazların uzağındayken bile bir günü sabahtan akşama kadar ve bir gece boyunca ölmeden yaşamak ona çok yorucu geliyor.
Sayfa 108 - Can
Oysa hepi topu bir avuç kar gerekmişti.
Sayfa 93 - Can
O sabah kızının mutluluğu uğruna kızının mutluluğunu satmıştı.
Sayfa 52 - Can
Günün sonunda ölüm olsa da, bütün günlerin akşamı olmamıştır daha.
Sayfa 26 - Can
5,2bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.