Zemheri bir kış
Avuçlarının içi hantal
Bilinmeyen bir gün
Bilinmeyen bir mevsimin içinde
Kürek çekiyor kimsesizliğe
Buzdan yapılma kulelerin içinde
Yolun sonsuzluğuna aldandık
Gelip kapımıza dayanan ecelin kucağında
Bezm-i canda vurulduk toprak sevdasına
K.T 🌾
Âşık oldur kim kılar cânın fedâ cânânına
Meyl-i cânân itmesin her kim ki kıymaz cânına
Cânını cânâna vermekdir kemâli âşıkın
Vermeyen cân i'tirâf itmek gerek noksânına
Vasl eyyâmı verüp cânâna cân râhat bulan
Yeğdür andan kim salar cânın gam-ı hicrânına
Aşk resmin âşık öğrenmek gerek pervâneden
Kim yanar gördükde şem'in âteş-i sûzânına
Fânî ol aşk içre kim benzer fenâsı âşıkın
Feyz-i câvid ile Hızr'ın çeşme-i hayvânına
Aşk derdinin devâsı kâbil-i dermân değil
Terk-i cân derler bu derdin mu'teber dermânına
Hiç kim cânân içün cân vermeğe lâf itmesin
Kim gelüpdür bu sıfat ancak Fuzûlî şânına
Âşıkam meftûn-u cânân olmayan bilmez beni
Hançer-i aşk ile kurbân olmayan bilmez beni
Anlamaz ahvalimi her sûfî-meşreb müddeî
Bâde-nûş-i bezm-i irfân olmayan bilmez beni..
Yedi Güzel Adam 🌾
Rü'yâ gibi bir yazdı. Yarattın hevesinle,
Her ânını, her rengini, her şi'rini hazdan.
Hâlâ doludur bahçeler en tatlı sesinle!
Bir gün, bir uzak hatıra özlersen o yazdan
Körfezdeki dalgın suya bir bak, göreceksin:
Geçmiş gecelerden biri durmakta derinde;
Mehtâb... iri güller... ve senin en güzel aksin...
Velhasıl o rü'yâ duruyor yerli yerinde!
Bulup unuttuğum mısra nerdesin
İçimden kaçıran hangi uçaktır
O tepe baştepe yabancıların
Onlarca aldatış utkudur taktır
Kanımın nehriyle cetvellediğim
Bu toprak söyleyin neden çoraktır
En kara putların saldırısından
Yurdumun ki alnı ay gibi aktır
Anamı sorarsan büyük doğudur
Batı ki sırtımda paslı bıçaktır
Yiğitler yol alsa destana doğru
Şehitler gözümde aynen bayraktır
Gel kurut bu çağın kargaşasını
Seninle beklenen şimdi şafaktır
Ey bir emre hazırlanan simsiyah gecede
Karanlığı emip emip de gebe kalan
Ey her depremden sonra biraz daha doğrulan
Herkesin
Veba girmiş bir şehrin hem halkı
Hem seyircisi olduğu bir günde
Ey düştüğü yerden kalkmaya hazırlanan ülke.
Her damlası bir zafer müjdecisi
Bir posta eri gibi
Yağmur yüzümüze değince
Çıkacağız yola.
Bu insanlar dev midir
Yatak görmemiş gövde midir
bir yara açar boyunlarında
Kolkola durup bağırdıklarında
- Yar kubanın olam
Dağlar önüme durmuş
Ki dağlanam
Çekip pırıl pırıl mavzerler çıkardılar oyluk etlerinden
Durdular ite çakala karşı yarin kapısında
Bak bulutlar fezaya uçuyor
Görünmemek üzere bir daha
Ayak uçlarından havalanalar var
Toprağa düşmek üzere
Temsilsiz kalpler uçuşuyor
Birikmeyen yarınlarda
Dert misali ayrılıklar ile
Bakınıyor gökyüzüne
İçinde çiçekler açtırıyor
Bitmeyen ellerinin sıcaklığıyla
Dalları fezaya uçmuş
Ardıç ağacının yapraklarıyla
K.T 🌾