Nasıl her nefes alışımızla ciğerlerimize oksijen dolduruyor, görünmeyen bu gıdayla damarımızdaki kanı besliyorsak, okuyan gözümüzle de düşün organlarımızı sürekli canlandırıyor ya da yoruyuruz.
Kim söyleyebilir, ruhumuzun en derinliklerinden ateş gibi yanarak yükselen sonsuz isteklerin, ses ve elektrik dalgaları misali titreştiğini , çok uzaklara ulaştığını?