Birisine veda etmek çok zor bir sanattır; insan yüreği buna alışmaya inatla karşı çıkar. Her defasında da yitirdiğiniz bir tanışın karşısında yeni bir hüzün ve sıkıntıyla durursunuz.
İnsanın yaşamında mükemmel gün ender olur. Onu günümüzde yaşayan, daha doğrusu yaşayabilen, çok mutlu olmak, bu mutluluğunu da kağıda dökmek zorundadır.
Günün huzursuzluğunu unutturan o güzel saatlere, insanın sadık dostu, suskun arkadaşı kitaplara, hep yanımızda olduğunuz, varlığınızIa bize hep yaşam verdiğiniz için teşekkürler!
Kişisel özgürlük her alanda yitiriliyor. Bütün insanların üzerinde aynı giysiler, kadınlar birörnek giyiniyor, makyajları da birbirinden farksız. Aynı heyecan ve coşkularla yüzler birbirini andırıyor, aynı sporla aynı vücutlar oluşuyor, aynı şeylere ilgi duymakla insan yaradılışları birbirlerini andırıyor. Bilinçdışı birbirine benzeyen insanlar oluşuyor, gittikçe artan "üniformalaşma" güdüsü de tek ruhlu yığınları ortaya çıkarıyor; sinirler deforme olurken adaleler gelişiyor, bireyler ölürken tek tip insanlar oluşuyor.
Amerika'dan bize, her insana aynı şeyi sağlayan "tekdüzelik" gelmiştir. Bireylerin üzerinde aynı giysi vardır, ellerinde aynı kitap; aynı konulardan söz ederler, ilerlemek için de ayaklarını değil aynı otomobilleri kullanırlar. Ancak ne yazık ki dünyamızın öteki yanından, Rusya'dan da başka bir tekdüzelik üzerimize gelmektedir : İnsanın parçalara ayrılması ve tek bir dünya görüşüne sahip olma isteği. Bu da tekdüzeliğin bir başka türlüsüdür. Tekdüzenin içine sokulmak istenen insanlar, pek umutlu olmasalar da karşı çıkmayı denerler. Ancak kendimizi korumamızdaki sinirlilik bizlerin zayıf yanıdır..
Çok basit insanların, köylülerin, işçilerin, cahillerin ve yola gelmeyenlerin, adı sanı bilinmeyenlerin içinde oluşan kararlı davranışlar zamanla bir gerilime neden olur ve sonunda inanılmaz bir fırtına gibi patlar.
Ve biz unutmak istemiyoruz, ne iyiyi ne de kötüyü. Ancak böyle yaparsak anlatabiliriz başkalarına dünyanın yücelerini ve alçaklarını, söz edebiliriz gerçeklerden. Şimdi yaptıkları gibi insanların gözünü boyamadan ...
Sayfa 140 - Yordam Kitap 1. Baskı, Haziran 2008, İstanbul, Almancadan Çeviren Ahmet ArpadKitabı okudu