Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sude Eylül Çakım

Sude Eylül Çakım
@sudeeylull
9 okur puanı
Şubat 2019 tarihinde katıldı
"Bir kişi bütün dünyayı sevincine katar da güldürür, ağıdına alır da ağlatır. Böyledir bu. Bir tuhaf yaratıktır şu insanoğlu."
Sayfa 184Kitabı okudu
Reklam
"Ağla kızım ağla," diyorlardı, "Ölüye yastan ağlamaktansa, diriye sevinçten ağlamak... Ağlamak kadınların yazgısıdır."
Sayfa 167Kitabı okudu
Aldırma, üzülme, insan olanın başına akla gelmedik iyilik de gelir, kötülük de... İnsan olanın başına her türlü alçaklık da gelir, yiğitlik de. İnsan, insandan her şeyi beklemeli Ali Ağa.
Sayfa 152Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan tanıdığını sandığı insanı kendisine benzeterek tanır.
Sevilmek duygusu onu bambaşka bir insan etmişti.
Sayfa 419Kitabı okudu
Reklam
Sana selam söyledi. Söyleyin oğluma, dedi, sonu iyi gelmediyse de, iyi bir iş yaptı. Gene de iyi bir iş yaptı. İşte o yıl çakırdikenlik yanmadı. Alidağının başında da bir top ışık patlamadı. Son solukta hep seni andı.
Sayfa 151Kitabı okudu
Ne anlamaz adamlar! Hiç kimse hiçbir şeyi anlamıyor. Bu insanlar zaten bu kadar ahmak olmalasalardı, bu dünya bu kadar ahmak olmazdı.
Sayfa 115Kitabı okudu
Yakalayıp seni kanlı hükümete teslim edecekler. Abdi Ağanın kanını ödetecekler sana. Ya Hatçenin kanı, ya ananın, ya Irazcanın, Rızanın, ya Recep Çavuşun kanı? Onların kanı ne olacak? Hükümet onların kanını kimseden sormaz. Abdi Ağanın kanını senden sorar. Şu dünyada seni tanımayan yok. Her zaman, hep böyle olur. Senin gözün dağlarda kaldı. Ne yaparsan yap İnce Memedlik yakanı bırakmaz.
İnsan hep kendisini yürekli sanır. İçine bir korku düşünce bunu olağan saymaz. Kahrından ölür, delirir. Neden korkuyorum diye, aklını oynatır. Korku insanoğlunun yüreğine işlemiştir, bunu bilmez. İnsanoğlu salt korkudur, bunu bilmez. Bilmez de kendine yediremez korkuyu...
Bu töre insanlığın da, insan olmanın da bir töresidir. Sana birisi gelir sığınır, arkam sensin, kalem sensin, ocağına düştüm derse, sen o insana ne yaparsın? Sen iyi yapmamışsın, güvenmeliydin. İnsanoğluna güvenmeli.
Reklam
Hiç mi hiç korkma. Yüreğine korkuyu uğratma. Korkan yürek makbul bir yürek değildir. Sesi çabuk kesilir, Yobazım.
"İnsan olmak Kamer Ana, insan olmak. Her işin başı bu. Korkudur insanı alçaltan, insanlıktan çıkaran. Bunu bilirim, bunu söylerim."
Memedin gözleri yaşardı o giderken. İçinden, "kim bilir ne zaman görürüm bir daha onu," dedi. "Belki de hiç göremem." Gözleri dolu dolu oldu. "Dünyada," diyordu, kendi kendine, "şu dünyada ne iyi insanlar var."
Sayfa 132Kitabı okudu
Türkü bin yıl öteden geliyor… Uzaktan dağlardan, Çukurova’dan, denizden geliyor. Denizin tuzu, çamın sakızı, yarpuzun kokusu bulaşmış. Öyle bir türkü. “ Gel benim derdime,” diyor, “bir derman eyle. Alemler derdine derman olansın.”
Sayfa 355Kitabı okudu
“Bütün bu yaptıklarımız, ellerimizden kayıp giden hayatımıza bir anlam katmak içindi…” “Ölümünüzle mi?” Kararlılıkla söylendi… “Ölümümüzle ve öldürdüklerimizle… Ne yapalım, elimizden başka bir şey gelmedi… Anlamıyor musun Nevzat, büyün bunlar bizim çaresizliğimiz… Bütün bunlar bir ibret… Bütün bunlar bizden İstanbul’a bir hatıra… Hiçbir şey yapmadan, öylece sessizce çekip gitmeyi, sadece nefes alarak yaşamayı kendimize yedirmedik. Ne yapalım başka çaremiz yoktu işte. Ne yapalım, kendi kanımızı sunduk İstanbul’a hatıra diye…”
Sayfa 615Kitabı okudu
Reklam
Ama yanılıyorsunuz. Biz kimseyi öldürmedik. Yapmayı önerenler yıkmaz Nevzat Bey, bir şehrin katledilmesine karşı çıkanlar o şehirde yaşayanları katletmez, yaşamı savunanlar ölümden çare ummaz.
Sayfa 489Kitabı okudu
Ölüm, kötüyü aklamaz Ali Komser. Kötüyü aklayacak tek şey iyiliktir. Yaptığın kötülükten daha fazla iyilik yaparsan aklanırsın ancak. Hayır, Necdet yaşarken iyi biri değildi, ölünce de iyi bir insana dönüşmedi.
Tuhaftır, şimdi, lacivertten siyaha dönüşen gökyüzünün altında, görkemden, gösterişten uzak bu yapılara bakmak, onların içinde yaşayan komşularımı, başlarına gelen her türlü derdi, belayı büyük bir tevekkülle karşılayan bu mütevazi insanları düşünmek beni rahatlatıyor, hayatın o kadar da ciddiye alınacak bir şey olmadığını hatırlatıyordu.
“Tabii acı çekeceksin, görmenin bedeli bu. Tabii için korkuyla dolacak, yaşamak demek tehlike içinde olmak demektir. Büyümek zordur!” diye haykırmıştı. “Sen bir inek değilsin, ben de gevişgetirenlerin havarisi değilim!”
Sayfa 280Kitabı okudu
Kadının işveli kollarına yatmışken, dudakları dudaklarıma kenetlendiğinde içimde ona karşılık verecek vahşi duygular uyanmadığı gibi garip bir şekilde baba evindeki o yumuşak iyi geceler öpücüğünü hatırladım.
Fakat nihayet dayanamadım ve kafamdan uzak tutmak istediğim hayal, yavaşça, sessiz sedasız gözlerimin önüne dikildi: Maria Puder, benim Kürk Mantolu Madonnam. Dudaklarının kenarındaki ince kıvrıntı ve siyah gözlerinin derin bakışlarıyla karşımda duruyordu. Yüzünde hiç dargınlık, sitem yoktu. Belki biraz hayret, fakat daha ziyade alaka ve şefkatle bana bakıyordu.
Sayfa 196Kitabı okudu
Reklam
mutluluğu yakalamak için yanlış yollara da sapmaya hakkı olduğunu ancak saçlarıma aklar düştüğü zaman anladım. Ancak o zaman onun yanlışlarına saygı duymaya başladım. Senin de benim yanlışlarıma benzer saygıyı duymanı dilerim oğlum. Senin de kimi zaman böyle yanlışlara düşmeni dilerim. Ve umarım sen de acımasızlık noktasına varıncaya dek seversin ve dilerim sen de yaşamın soylu çekiciliklerini uzun süre algılayabilesin.
sabahtan akşamlara dek ananı seyreylerdim Hasan. Ananı, Esmeyi seyreyleyip doğru cennete giderdim Hasan. Ananı canı yürekten, onun güzelliğini doya doya seyretmiş bir kişi cehenneme gidemez. Sıtkile candan anana bakmış bir kişi bu dünyada da cennettedir öteki dünyada da… Allah bile anana hayran bakıyordur şimdi.
Ah Maria, niçin seninle bir pencere kenarında oturup konuşamıyoruz? Niçin rüzgarlı sonbahar akşamlarında, sessizce yan yana yürüyerek ruhlarımızın konuştuğunu dinleyemiyoruz? Niçin yanımda değilsin?
Unutup gittiğimi zannettiğim bu hatıraların, bundan sonra beni hiç bırakmayacaklarını biliyorum.
Sayfa 46