Ahlâkı Güzelleştirmek
Müslümanların âdabından biri kaçırdıkları güzel ahlâka üzülmektir. Vehb b. Verd’in anlattığına göre Süfyân-ı Sevrî [kuddise sırruhû] bir defa çok ağladı, sebebi sorulunca dedi ki: “Ağlıyorum, çünkü büyüdük, ömrümüz gitti, bununla beraber Allah’ın rızasına götürecek güzel ahlâk ile ahlâklanamıyoruz.”
Bir gün de Amr b. Hamdân [kuddise sırruhû], derin bir ah çekti: “Ne oldu ey şeyh?” dediler. “Uzun ömrümü düşündüm de” dedi, “Allah ile buluşmaya yarar bir tek nefes bulamadım. Nefsimi düşündüm, onda da salihlerin ahlâkından bir huy bulamadım. Artık ben ah çekmeyeyim de kim çeksin!”
Müslümanların âdabından biri de, açıkta yaptığında utanacağı bir şeyi gizlide yapmamaktır. Zünnûn-i Mısrî [kuddise sırruhû] şöyle dedi: “Açıkta utanacağı bir şeyi gizlide yapan kimsenin izzet-i nefsi yoktur.” Hâris el-Muhâsibî de [kuddise sırruhû] şöyle demiştir: “İç dünyasında güzel amel eden kimsenin Allah zâhirî hallerini de güzelleştirir. Hem iç âleminde çalışan hem de görünür işlerini güzel yapana da Allah hidayet verir.”
Semerkand Takvimi