daha romanın başında gülsarıya tanabay kadar bağlanmamak elde değil. hele bir de atlara birazcık olsun ilginiz varsa... tam da küçük kedimizi hastalıktan kaybettiğimiz bir dönemde bu romanı okumak beni mahvetti. romanın beni etkileyen başlıca meselesi gülsarıyla tanabayın ilişkisiyken bunun yanısıra siyasetin iğrenç yüzünün yer, zaman, mekan, rejim fark etmeksizin değişmiyor oluşu; ((spoiler alarmı!))
özellikle tanabayın çobanlık yaptığı dönemdeki felaketi ve yönetimin tavrını okurken maalesef hiç yabancılık çekmedim. bir yandan çora’ya kızdım bir yandan tanabay’a bir yandan candar’a... bir yandan da empati kurmaya çalıştım.