Osman
@sulhi
"Gelmediniz, ben sizi bekledim.
Eksilen yanlarımla"
Kavuşmalar
Kaldı
Mahşere
15 kütüphaneci puanı
3207 okur puanı
Aralık 2017 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Günaydın
Yattığın yastığı yerine koydum
Islandı yaşımdan sesi cikmadı
Hasbihal eyledim seni sordum
Kıskandı hırsından sesi çıkmadı
Bir güzel sorguya çektim zalimi
Acıyıp sır vermedi görüp halimi
Altından uzatım sardım kolumu
Bir huzur buldu sesi çıkmadı
Osman
Bir vefasız var idi
Tekliğe öğretti beni
Gedip ağyare gönül
bağladı titretti beni
İtibar eğlediğim dostlar
atıp getti beni
ne bileydiğim ki yağar
ben güvenen dağlara kar...
Okur Takip Önerileri
Düşmek üzereyken elimden tuttu
Şaşırdım, dönüp baktım kimdi bu huri
Gözümü kamaştırdı bakınca nuru
Aklım bir onu bildi gaybı unuttu
Dedi
-yıkılmak için gençsin nedir bu telaş-
İlk defa aşık oldum gözümde yaş
O yitik bir kuştu yorgundu
Gözleri benzi gibi solgundu
Korkusuzdu her halinden belliydi
Mavi gözlü sarışın bir periydi
Düşmek üzereyken elimden tuttu
Osman İnce
Gül topladım gül topladım
Şu dağlardan gül topladım
Kalbimi yere döktün de
Sen üzülme gül, topladım
osman
İnsan bir zaman sonra okumaya da eriniyor. Her yeni edinim bir ömür taşımayı gerektiren bir yük oluyor insana.
leylâ bir özge cân mıdır,
cân içinde cân mıdır
leylâ bilmez mi gerekli olduğunu
ilhami çiçek
Sırrını bilmedin sevgi bağının
Ne yaptımsa sana anlatamadım
Zirvesine çıkmaya gönül dağının
Cesaretin yoktu anlatamadım
Birini sevmek zor göründü sana
Gönlünü vermek ar göründü sana
İki hoş söz dağ göründü sana
Talı dilin kıymetini anlatamadım
Canı cananı bir kenara attım
Her şeye biraz sen kattım
Yoktun! ben sana dönüp yattım
Yüzünün sırrını anlatamadım
Şimdi beklemiyorum gelmeni
Ben seni mahşere bıraktım
Son nefeste bana gülmeni
Kendi kendime anlatamadım
Osman dünyada kendini yaktı
Bir hayali gerçek sandı aldandı
Bir güzelin iki sözüne kandı
Şu gönlüme laf anlatamadım
Osman ince
Ellere örgü olsam
Kapılara sürgü olsam
Şu dillere türkü olsam
Yâr geceler yaksa beni
Yaralara sargı olsam
Zalimlere korku olsam
Aşk yoluna yargı olsam
Yâr sürgüne salsa beni
Bahçelere sümbül olsam
Güle yanan bülbül olsam
En incecik tül tül olsam
Yâr zülfüne taksa beni
Osman'ım köle olsam
Aşk yoluna öle olsam
İki dirhem vere olsam
Yâr azad etse beni
Belli bir yaştan sonra insanın beklentileri azalıyor. Yaşamak, sonsuza o kavuşma gününe kadar süren bir bekleyişe dönüyor.
Bahar gelir çiçek açar yâr deyi
Kuzu meler anasına sar deyi
Uzak ilde bir sevdiğim var deyi
Her güzel meyil veremem ben
osman
Ne çektimse haktan bana kâr deyip
El açtım derdime yaram sar deyip
Gayrı bir kulunu sevip yar deyip
Ellerinden tutamam ben tutamam
Divane iken virane döndüren
Durupta bakmadın enkazıma
Aşk ile yakılan cerağı söndüren
Anlattın mi eseri erbabına
Kapımda duruyor kışı boranı
Kalmadı halimi hatrımı soranı
Beşer unutmuyor belasını vereni
Anlatıyor dostuna esbabına
Osman