1950'lerin başı. Köylerde kahvehaneler yoktur, kütüphaneler kurulur. Sonra bu işlere siyaset karışır; Demokrat Parti, Cumhuriyet Halk Partisi...Derken kütüphaneler kapanır, kahvehaneler açılır.
Bazı kitaplar vardır, sizinle konuşur. Okumaya başlayınca fark edersiniz. Arkadaşınız olurlar. Ara sıra, evde dolaşırken karşılaşır, sayfaları koklar, karıştırırsınız.
Kendi hayatını yaşayamayan insanlar çocuklarının hayatını yaşar. Süpermen Türk olsaydı pelerinini kesin annesi bağlardı. Bir de uçarken arkasından bağırır: "varınca çaldır oğlum"...
Kendimizin belirlemediği inanç ve ırklarımızın, başkalarınınkinden daha üstün olduğu, daha iyi olduğu varsayımı, inanıp da üzerine ideoloji oluşturabileceğiniz en saçma tezdir.