Bu meltemlerin her ikisine bu gibi ideal ve imanlı, gayretli, genç, iyi ilimli Yahudi kızları gelip Yahudiliğin yeni nesillerini, kendi fikirlerinde, kendi ideallerinde yetiştirecekler, büyütecekler...
Sayfa 121
Yusuf Akçura'nın Kudüs sokakları için düşündükleri
Lanet olsun sana ey garp temeddünü! Eski dünyanın bütün bu sade şehirlerini bozmuşsun, onun yerine kendinin alaca bulaca güzelliklerini de vememişsin, sadece daki püskülerini dikmişsin.
Sayfa 128
Ne acı ve haklı bir tanım...
Kahvehanelerin çokluğu, kahvehanelerde oturanların mukabereye gitmiş gibi sessiz sedasız hiç kımıldamadan oturmaktan aldıkları keyif, ev, medrese ve cami duvarlarının yıkılıp düşmeye yüz tutmuş haraplıkları çok açık gösteriyordu; bu yerler Müslüman mahallesidir.
Sayfa 161
Kısaca söylemek gerekirse tabiatın ve vak'aların içine gizlenmiş türlü ruhları, sanat sürüp gösterirse ancak hissedebiliyorum. Hayattan tabiattan biraz müteessir olmak için, ben şiir, resim ve müziğe, bunların yol göstericiliğinde muhtacım.
Sayfa 172
Yükseğe çıkıp insanoğluna yukarıdan bakıp oturmak, gerçekten de insana âli düşünceler veriyor galiba; ayak altındaki insanlar topluluğu, karınca yuvasından farksız, tartışmaları, çarpışmaları, bağırmaları, öldürmeleri... Boş, gülünç hem zavallılık olarak görünüyor.
Sayfa 179
İnsanoğlunun ahmaklığı ölçüp bitirilemez...
Sayfa 181